Osmanlılar döneminde Mescid-i Nebevî'de en büyük imar çalışması Sultan Abdülmecid zamanında yapıldı. Medine Şeyhülharemi Dâvud Paşa'nın Mescid-i Nebevî'nin yaklaşık dört yüzyıllık bir süreden beri tam bir imardan geçmediği şeklindeki mektubu üzerine bir rapor hazırlatan Abdülmecid, 1849'da mescidi yeniden yapmaya karar verdi. Mimar Abdülhalim Efendi'yi bu amaçla oluşturulan yapı kurulunun başına getirdi. 1851'de başlayan yenileme çalışmaları 1861'de bitirildi. Osmanlı bütçesinden bu iş için 700.000 Mecidiye harcandı.

Yıl 2017. Mescid-i Nebevî'de namaz kılıyorum. Yanımda İstanbul Üniversitesinden tarih profesörü bir arkadaşım var. "Başını kaldır ve şu revakın orta noktasına bak" dedi. Baktığım o noktada 30 cm çapında belli belirsiz bir iz vardı.

"İşte orada bu mescidi yaptıran Sultan Abdülmecit'in tuğra freski vardı. Araplar o tuğrayı kazıyıp kaldırmışlar. Bütün revakların ortasında o tuğra vardı, hepsinden kazıdılar."

Mescid-i Nebevî’'nin büyüklüğü yanında o tuğra bir haşhaş tohumu kadar olamazdı. Ama Osmanlı'yı, ama Türk'ü çağrıştırıyordu, Türk'ün parmak iziydi. Öyleyse kazınmalıydı.

Arapça'yı "kutsal dil" olarak gören Türkler, çocuklarına "Deve yavrusu", "Yılan yavrusu", "Yalancı" anlamına gelen ad koyan Türkler, ümmet kardeşliğiniz daim olsun!..

✭✭✭

İslam dünyası "eleştirel düşünce"yi "fitne" olarak görüyor, Batı ise rönesans deneyimini yaşadığı için "medeniyet anahtarı" olarak...

İslam ülkelerinde iktidara gelenler hemen tek tip adam yetiştirmek için önce medyayı satın alırlar. Batı ise çok sesliliği tercih eder. Bu kafa ile biz adam olamayız.

✭✭✭

İstanbul Fatih'te tesettürlü iki kadın, yaşlı bir kadını evinin önünde bugün durduruyor. "Ölmüşlerinize Kuran okuyacağız, sana dua edeceğiz" diyerek kadının evine giriyorlar. Yaşlı kadın huşu içinde okunan Kuran'ı dinlerken öteki kadın yatak odasına girip yaşlı kadının altınlarını çalıyor.

Yaşlı kadını Türkiye olarak düşünün, Kuran ve hadisle kandırılanları da Türk milleti olarak... Varımız yoğumuz çalındığı gibi yap-işlet-devret ile 25 yıllık geleceğimizi de çaldılar.

Fatih'teki yaşlı teyzemiz, sen yine ucuz kurtulmuşsun!..