Türkiye Gazetesi'nde Prof. Ahmet Şimşirgil gündeme taşımış. Rahmetli Abdullah Toplu ona demiş ki: "Ben Ahmet Arvasi ülkücüsüyüm."

Artık ülkücüler de çeşit çeşit: Arvasi ülkücüsü, Necip Fazıl ülkücüsü, Atsız ülkücüsü, Türkeş ülkücüsü, Atatürk ülkücüsü, slogan ülkücüsü, tarikat ülkücüsü, taş medrese ülkücüsü... Bu kadar çok ülkücü modeli iyiye işaret değildir. Nato Gladyosu'nun istediği işte tam da budur.

Türk milliyetçiği doğrudur, Atatürk milliyetçiliği yanlış bir kavramdır. Türk ülkücülüğü ya da tek başına Türk'e, Türk birliğine, Turan'a işaret eden ülkücülük doğrudur, kişi isimlerine yaslanan ülkücülük yanlıştır, düşünce kargaşasıdır.

Ben 1982-86 yılları arasında Ahmet Arvasi'nin kitaplarının editörlüğünü yaptım dolayısı ile bire bir sohbetlerime dayanarak "Arvasi ülkücülüğü nedir?" sorusunu yanıtlayacağım. Arvasi'de baştan sona Türk milliyetçiliğini, Türk soyunu konu alan tek bir yazı bulamazsınız, hatta Müslüman kimliğinde soy bilincinin önemsizliğini ustaca, kibarca vurgulayan onlarca yazısı vardır. "Türkiye'de, Türk bitse, son Türk ben olurum" gibi "rüşvet-i kelam"ı bu bakımdan önemsizdir. Hatta Arvasi'nin ülkücülük tanımlarının hiçbirinde Türk yoktur. Dahası Tayyip Erdoğan'nın "Tek millet" ifadesi bile Arvasi'nin ülkücülük tanımlarından biraz daha nettir.

"Arvasi ülkücüsüyüm" diyenleri ben şöyle anlıyorum:

"Türklüğü önemsemem, zorda kalırsam birazcık kullanırım, Arap kültürü ve Bedevi gelenekleri baş tacımdır, Hira dağı Tanrı Dağı'ndan bin kat daha yüksektir, Türk milliyetçiliği de günahtır!.."

Ahmet Şimşirgil'in durduk yerde "Arvasi ülkücülüğü"nü gündeme taşıması da boşuna değildir.