Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Sinan Erdem Spor Salonu’nda düzenlenen “Büyük Trabzonlular Buluşması”nda konuştu.

Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, ABD’nin Golan Tepeleri kararnamesine ilişkin, “AB bunu kabul etmiyor, İslam İşbirliği Teşkilatı olarak bizler etmiyoruz, Rusya kabul etmiyor, Çin kabul etmiyor, BM Güvenlik Konseyi’nden böyle bir şey çıkarman mümkün değil. Ali kıran başkesen... Var mı böyle bir şey? Biz hangi dünyada yaşıyoruz?” dedi.

Seçimlerden sonra Ayasofya’yı tekrar aslına rücu ettirebileceklerini söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti;

“Bu ne demektir? Yani Ayasofya’yı müze olmaktan çıkarıp Ayasofya’yı cami ismiyle müsemma hale getiririz” ifadelerini kullandı.

Bölücü terör örgütünün milletin huzurunu bozmasına izin vermeyeceklerini belirten Erdoğan, “Sizi Cudi’de inlerinizde vurduk, Gabar’da, Tendürek’te, Kandil’de vuruyoruz, vurmaya devam edeceğiz. Milletimizin huzurunu bozamayacaksınız” dedi.

Ayrıca ölümünün 10. yılında Muhsin Yazıcıoğlu’nu da rahmetle yad eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin Yazıcıoğlu’nu cesaretiyle, yiğitliğiyle, samimiyetiyle ve vesayetçiler karşısındaki dik duruşuyla hatırlayacağını kaydetti.

DAHA ÖNCE AYASOFYA İÇİN NE DEMİŞTİ?

Erdoğan, Tekirdağ mitinginde "Önce Sultanahmet’i bir doldurun, sonra ona bakarız" bakarız demişti.

Erdoğan, 16 Mart Cumartesi Tekirdağ’da düzenlenen mitingde “Ayasofya’nın ibadete açılması” çağrısı yapan bir vatandaşa yanıt vermiş ve şöyle konuşmuştu:

“Önce Sultanahmet’i bir doldurun, sonra ona bakarız. Büyük Çamlıca Camii’ni yaptık. Dört, beş tane Ayasofya eder. O kadar büyük. 60 bin kapasiteli.

Mesele o değil, bu işin bir siyasi boyutu var. Yan tarafta Sultanahmet’i doldurmayacaksın, Ayasofya’yı dolduralım diyeceksin. Bu oyunlara gelmeyelim. Bunların hepsi tezgah. Biz neyin ne zaman yapılacağını çok iyi biliyoruz.”

'BU OYUNA GELECEK KADAR İSTİKAMETİMİ KAYBETMEDİM'

18 Mart Pazartesi akşamı ise yine bir canlı yayında Ayasofya hakkında açıklamalarda bulunan Erdoğan, "camiye dönüştürülmesi" hakkında "Bunlar da bir tahriktir" diyerek şöyle konuşmuştu:

"Tahrik unsurlarını bozalım diye açıklamasını yapmak durumunda kaldım. Orada mesela bir sergi yapıldı, orada Kur'an tilaveti de yaptık. Belli bir bölümünde şu anda namaz da kılınıyor. Bunları da aşmak bizim için sorun değil aşarız ama getirisi, götürüsü nedir? Bunu da burada açıklamam doğru olmaz. Bunun bir götürüsü var. O, bizim için faturası çok daha ağırdır. Unutmayalım dünyanın çok çeşit ülkelerinde bizim binlerce camimiz var. Acaba bunu söyleyenler, bu camilerin başına ne gelir, bunu düşünüyor mu? Şu anda kundaklama hareketleri, bir çok şeyler yapılıyor. Bunları düşünmeden, bunların hesabını yapmadan söylüyorlar. Kusura bakmasınlar bunlar dünyayı tanımıyorlar, muhataplarını bilmiyorlar. Ben bir siyasi lider olarak bu oyuna gelecek kadar istikametimi kaybetmedim. İslam dünyasının yükünü çekiyoruz. 'Nerede, ne oluyor, ne olabilir?' Bunların hepsini düşünmek zorundayız. Onun için hassas olacağız, dikkatli olacağız."