Ayrılığın Gazabı Ağırmış!

Abone Ol

Büyükelçi Viyana'ya atanınca bazı arkadaşlarımız yeri göğü inlettiler. Bu nasıl olurdu? İktidar bunu nasıl yapardı? MHP'nin hiç mi ağırlığı yoktu?

Bal gibi de oldu! Çünkü CHP yaparken de olmuştu. Tunç Soyer'le selfie çekilme sırasına girilmiş, HDP sevicisi ve babasının destekçisi bu adam aklanmış, neredeyse milliyetçi ilan edilmişti.

Ben o gün Tunç Soyer'e karşı çıktığım için bugün Viyana Büyükelçisine de karşı çıkabiliyorum; ama Soyer'e susup, Elçiye parlayan arkadaşlar doğrusu pek bir tuhaflar.

Ne CHP İyi Parti'nin ne AKP MHP'nin hassasiyetlerini dikkate alıyor. Bunun asıl sebebi bu. Zira ayrılık, başka partilere güç veriyor ve esas belirleyici olan milliyetçilik fikri bölünmüş olduğu için "yedek" duruma düşüyor.

Halbuki bundan sonra Türkiye'de milliyetçiler olmadan kimse 50+1'i bulamaz. Ancak siyasetin sıcaklığı belki de çıkarları bu gerçeği parti tabanlarına unutturuyor.

HDP açıklama yapıyor ve "CHP ile ortaklığımızı artık gizlemeyelim" diyor. Buradan anlıyoruz ki CHP ve HDP ortak. Biliyoruz ki CHP ve İyi Parti de ortak. Görüyorsunuz gizli ortaklıklar, meşru ortaklıklar birbirine karışmış, kimin eli kimin cebinde belli değil. Zira İyi Parti de çıkıp CHP'ye bir şey demiyor. İkimizi de idare et diyor gibi bir politika güdüyor.

Şunu da belirtmesem olmaz; MHP iyi kötü bir tepki gösterdi. Soyer'e karşı İyi Partili arkadaşlar bunu da göstermemişti. Biz ne sağcı, ne solcuyuz, belki sola daha uzak daha mesafeliyiz ama aslında biz ikisi de değiliz. Biz kurucu fikiriz. Biz kurtarıcı fikiriz.

Bu ayrılık ve bu dengesizlik devam ettikçe daha çok üzülürüz, daha çok yere bakarız, daha çok ezilen oluruz. Sizleri bilmiyorum ama tarihimiz ve kahramanlarımız bunu hak etmiyor.

Azınlığın beklentilerini karşılamak, tepede yer alanları memnun etmek için çoğunluk olan Ülkücü/Milliyetçi tabanın izzeti bu kadar basit şekilde ortaklara peşkeş çekilmemeli.

Biz notumuzu tarihe düşelim!