CiddiGazete- Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, TRT Haber canlı yayınında gündeme ilişkin soruları cevapladı.

Bakan Bozdağ'ın açıklamalarından bazı bölümler şu şekilde:

“Geçen hafta Cumhur İttifakı Meclis Grubu, AK Parti ve MHP, Anayasa değişiklik teklifini imzaya açtı. Muhtemelen bugün, yarın, ertesi gün milletvekilleri imzalarıyla bu teklife destek verecekler. Yarın veya bir gün bu teklif Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulacak.

Teklif iki şey getiriyor. Bir tanesi Anayasa'nın 24. maddesine iki fıkra ekliyor. Birinci fıkrası temel hak ve hürriyetlerin kullanılması ile kamu veya özel kesim tarafından sunulan hizmetlerden yararlanılması hiçbir kadının başının örtülü veya açık olması şartına bağlanamaz. Bu birinci fıkra. Hem başı açık, hem başı örtülü kadınlarımızı temel hak ve hürriyetlerin kullanılması ve kamu veya özel kesim tarafından sunulan mal ve hizmetlerden yararlanılması konusunda anayasal bir güvenceye kavuşturmakta ve hiçbir hakkın kullanımı hizmetten yararlanılması başörtülü veya başı açık olması nedeniyle engellenemeyeceği çok açık bir şekilde ifade edilmektedir.

Tabi ikinci fıkra ise Türkiye'de geçmişte yaşanan tecrübelerden de ve sıkıntılar hareketle bu sıkıntılar yaşanmasın, bu acı tecrübeler tekrar etmesin diye öngörülen bir düzenleme. O da şu şekilde. Hiçbir kadın dini inancı sebebiyle başını örtmesi ve tercih ettiği kıyafetinden dolayı eğitim ve öğretim, çalışma, seçme, seçilme, siyasi faaliyette bulunma, kamu hizmetlerine girmeyle, diğer herhangi bir temel hak ve hürriyeti kullanmaktan ya da kamu veya özel kesim tarafından sunulan mal ve hizmetlerden yararlanmaktan hiçbir suretle yoksun bırakılamaz. Bu nedenle kınanamaz, suçlanamaz ve herhangi bir ayrımcılığa tabi tutulamaz. Alınan veya verilen bir hizmetin gereği olan kıyafet söz konusu olduğunda devlet ancak dini inancı sebebiyle kadının başını örtmesini ve tercih ettiği kıyafetini hiçbir surette engellememek kaydıyla gerekli tedbirleri alabilir. Bu, din ve vicdan hürriyetini teminat altına aldığı gibi aynı zamanda vatandaşlarımızın yaşam tarzlarını da teminat altına almaktadır. Ve bir meslek bir sanatın icrası söz konusu olduğunda da bu mesleğin sanatın icrası için gerekli kıyafet kullanırken de insanların dini inancı sebebiyle başını örtmesi veya tercih ettiği kıyafetin kullanılmasına engel olunmayacaktır.

EVLİLİK BİRLİĞİ TANIMI

Tabii ikinci düzenleme ise ailenin korunmasını ile ilgili önemli bir konu. Biliyorsunuz, Anayasa’nın 41. maddesinin başlığı ailenin korunması ve çocuk hakları idi. Şimdi teklifle ailenin korunması ve çocuk hakları başlığı ailenin korunması, evlilik birliği ve çocuk hakları şeklinde başlıkla değiştiriliyor. Aynı şekilde de 1. fıkrası ‘Aile Türk toplumunun temelidir. Evlilik birliği, kadın ile erkeğin evlenmesiyle kurulabilir. Ve eşler arasında eşitliğe dayanır’ şeklinde değiştirilmektedir. Burada ailenin Türk toplumunun temeli olduğu bir kez daha altı çizilerek, hem korunmakta hem vurgulanmaktadır. Öte yandan da aileyi kuran evlilik birliğinin ancak kadın ile erkeğin evlenmesiyle kurulabileceği ve evlenen kadın ve erkek arasında eşitliğe dayandığı açık bir şekilde vurgulanmaktadır. Buradaki amaç da toplumun temeli olan aileyi korumak bir neslimiz korumak iki, geleceğimizi korumak üç. Çünkü neslimizin devamı güçlü aile ve sağlıklı çocuklarla ancak mümkün olabilecektir. Bunun yolu da aileyi korumaktan, evlilik birliğinin kadın ve erkek arasında işleyen bir mekanizma olduğu hususunun anayasal güvenceye kavuşturmaktan geçtiğini biz biliyoruz. Onun için de Anayasa bu haliyle aileyi daha güçlü bir şekilde koruyacak, toplumun temeline dönük olumsuz yaklaşımları önleyecek, evlilik birliğinin kadın ile erkek arasında kurulduğu bir medeni müessese olduğu anayasal düzeyde ifade edilmiş olmaktadır.

'AİLE TEHDİT VE SALDIRI ALTINDA'

Başka ülkelerde de aileyi korumak için tedbirler alınıyor. Örneğin Macaristan'da Polonya'da, Bulgaristan'da pek çok ülkede de buna benzer birtakım anayasal ve yasal değişiklikler yapıldı. Çünkü aile sadece Türkiye'de değil bütün ülkelerde büyük bir tehlike, tehdit ve saldırı altında. Her ülke kendi varlığını korumak, neslini korumak için aileyi korumayı zorunlu bir görev olarak görüyor. O yüzden anayasal düzeyde değişiklik lazımsa, anayasal düzeyde değişiklik yapıyor. Yasal düzeyde değişiklik lazımsa onu yapıyor. Uygulamanın değişmesi gerekiyorsa onu yapıyor. Burada bir şeyin altını çizmekte fayda görüyorum. Bizim getirdiğimiz bu değişiklik aileyi tanımlamıyor. Aile Türk toplumunun temelidir, zaten bu mevcut metinde de var. Buradaki değişiklik evlilik birliğinin kimler arasında kurulacağını açıkça ifade ediyor. Evlilik birliği kadın ile erkeğin evlenmesiyle kurulur ve eşler arasında eşitliğe dayanır demek suretiyle evlilik birliğinin sadece ve sadece kadın ile erkeğin birbiriyle evlenmesiyle kurulacağını anayasal düzeyde ifade ediyor. Zaten evlilik birliği kurulduğunda ortada bir aile de kendiliğinden kurulmuş oluyor ama aile daha geniş bir kavram onun için biz aileyi tanımlamak yerine, evlilik birliğinin ailenin temeli olan evlilik birliğinin kimler arasında kurulduğu kurulması anayasal düzeyde ifade ediyoruz.

'400 OYA İHTİYAÇ VAR'

Bizim herkese gitmemizin sebebi şu. Cumhur İttifakı'nı oluşturan partilerin meclis grubu olarak bizim 335 oyumuz var. Meclis Başkanımız oy kullanmadığı için de 334 oy var. Bunun yasalaşması için 400 oya ihtiyaç var. Referandumlu yasalaşma için 360 oya ihtiyaç var. Bizim oyumuz buna yetmediğine göre bizim referandumsuz bunu yasalaştırma ihtiyacımız da ortada olduğuna göre, diğer siyasi partilerle bizim görüşmemiz, onların görüş ve desteğini istememiz gerekir. Çünkü başka türlü bu sürecin nihayete ermesi mümkün gözükmüyor. Ya Cumhuriyet Halk Partisi destek verecek 400’ü bulacağız ya da İYİ Parti ve HDP milletvekilleri de buna ayrıca ilave destek verecek, CHP destek vermediğinde. Ancak 400’ün üzerine çıkabiliyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuyu açıkladı. Çok net söyledi. 400 ve üzeri oyla kabul edildiği takdirde Sayın Cumhurbaşkanımız bu değişikliği referanduma götürmeyeceğini açıkladı. Buradan da biz de bir kez daha 400 ve üzerinde kabul edildiğinde değişiklik referanduma götürülmeyecektir. Değişiklik yasalaşarak yürürlüğe girecek."