CiddiGazete- Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ali Keser, dün gece canlı yayında yaptığı açıklamalarından dolayı İYİ Parti İstanbul Milletvekili ve Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu'nu çok sert ifadelerle özür dilemeye davet etti.

Ali Keser açıklamasında, Ağıralioğlu'nun ismini kullanmadı, "İYİ Parti milletvekili ve parti sözcüsü" demekle yetindi.

BBP Genel Başkan Yardımcısı Ali Keser'in açıklaması şöyle:

İyi Parti’nin, her fırsatta İyi Partili olmadığını ifade eden milletvekili ve parti sözcüsünün, 19.02.2020 tarihinde CNN Türk’te yayınlanan Tarafsız Bölge programında, Partimiz, Rahmetli Şehit Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu ve Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici hakkındaki alçakça ve şahsiyetsizce iftiralarıyla ilgili bir açıklama yapma mecburiyeti duymuş bulunuyoruz:

1- Bu müfteri, 2002 yılından sonra, Büyük Birlik Partisi ve lideri hakkındaki hadsiz ve çirkin ifadeleri ve tavırlarından dolayı, bizzat Muhsin Yazıcıoğlu tarafından partiden kovulmuştur.

Bu, o dönemde camiamızda bulunan herkes tarafından bilinen bir durumdur. Büyük Birlik Partisi’nde tutunamamasının sebebi, gerçekleri çarpıtarak ifade etmeye çalıştığı gibi, parti dışındaki unsurlar değil, Muhsin Yazıcıoğlu’yla ilgili yaptığı saygısızlıkların partimiz mensupları tarafından affedilmemesi ve unutulmamasıdır.

2- Muhsin Başkan’ımızın şehadet süreci sonrasındaki duygusal ortamı fırsat bilerek, genel başkan adayımız kıymetli dava arkadaşımız Tuna Koç Bey’in hoşgörüsüyle tekrar partiye dönmüş ve onun listesinden MKYK üyesi seçilmiştir. Lakin aynı çirkin davranışlarını bu dönemde de devam ettirmiştir. O dönemde, “kongreden yeni çıkmış partimizi tekrar kongreye götürmek için” imza toplama gayretine girişmiş, fakat gerekçeleri ve daha önemlisi şahsiyeti, partimizin tabanından ve delegelerden destek bulamamıştır.

3- 2011 Ağustos ayında yapılan Olağan Genel Kurul'da, Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici’nin karşısında genel başkan adayı olmuş ve Büyük Birlik Partisi'nin delegelerinden hak ettiği cevabı alarak, partiden bir kez daha, bu kez delegelerin iradesi ile kovulmuştur.

Bunun üzerine, Büyük Birlik Partisi’nin “Ne geçmişi ile ne geleceği ile ilgisi olmadığını” açıklayarak dernekçilik ve çiçekçilik faaliyetlerine başlamıştır.

4- Bu duruma rağmen, 2014 kongresinde resmi başvuru yaparak Büyük Birlik Partisi'ne, Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici’nin listesinden MKYK üyesi olmak istemiştir. Geçmişteki çirkin açıklamaları ve davranışları dolayısıyla bu talebi, partimizin yönetimi tarafından kabul görmemiştir.

5- Bu zavallı muhteris, onun acısıyla, yanına iki genç alarak kendisinden 13 yaş büyük olan, dava arkadaşımız, Genel Başkan Yardımcımız Ünsal Karabulut Bey’e pusu kurmak suretiyle kahpece ve kalleşçe arkadan saldırmış, darp girişiminde bulunmuş, başarılı olamayınca olay yerinden kaçmıştır. Bu hadise ile ilgili mahkeme süreci de devam etmektedir.

6- Bu şahıs aynı zamanda FETÖ ağzıyla konuşmaktadır. Çünkü Muhsin Yazıcıoğlu’na ait olduğu ileri sürülen ve ilk defa FETÖ’nün sözcüleri tarafından, şehadetinden sonra, 2010 yılında, Ergenekon kast edilerek dile getirilen "Bizim tarlayı sürmüşler" iftirasına sarılmış vaziyettedir.

Üstelik alenen yalan söyleyerek bunu bizzat Muhsin Yazıcıoğlu’nun ağzından duyduğunu ifade etmektedir.

Herkes bilir ki, 2003-2009 arası, Muhsin Yazıcıoğlu'nun, söz konusu şahsı partiden uzaklaştırdığı ve hiçbir şekilde görüşmediği yılladır. Bu süreçte Büyük Birlik Partisi ve Rahmetli Şehit Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’yla tek ilişkisi, partimiz ve kurucu liderimiz hakkında, meczup üslubuyla yaptığı çirkin konuşmalardır. Tekraren ifade edelim, partimiz tabanı tarafından hiçbir zaman kabul görmemesinin birinci sebebi de budur.

Programda kullandığı, “Partiyi kim almaya teşebbüs ederse, onların bu süreçte dahlinin olması lazım.” cümlesi trajikomik bir şekilde kendini tarif etmektedir. Hiçbir tartışmaya sebebiyet vermeyecek açıklıkla; Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefatı esnasında partimizle hiçbir ilişiği kalmamış olmasına rağmen, partinin Genel Başkanlığı’na talip olup, bir sürü gayri ahlaki entrikaya girişip, partililerden hak ettiği cevabı alan da kendisidir

7- İyi Parti’nin, “Parti Sözcüsü” sıfatını, partisinin dışındakilerle her görüşmesine söze “Ben İyi Partili değilim.” cümlesiyle başlayan birine vermesini, ilginç bulmakla birlikte kendi tercihleri olduğunu düşünüyoruz.

Bunun yanında, siyasi partilerin arasında olması gereken asgari diyalog ve nezaket düzeyinin bu şahsın iftira ve yalanlarına feda edilemeyecek kadar değerli olduğunu ifade etmek istiyorum.

İyi Parti Genel Başkanını, önce, kendi kurucuları başta olmak üzere, kendisine sayısız kez sorulan, “Bu şahsı kimin, kimlerin, hangi mihrakların, hangi networkleri tavassutu ile Meclis’e ve parti yönetimine taşıdığını, bu networklerin içinde FETÖ’nün olup olmadığının” ve Muhsin Yazıcıoğlu'nun partisinden kovduğu ve sonrasında asla yanına sokmadığı bu kişiyi neden “Muhsin Yazıcıoğlu'nun emaneti” diye miting meydanlarında anons ettiğini izah etmeye; sonra da partisinin “sözcüsü olarak görevlendirdiği kişinin, hezeyanlarından dolayı, Şehit Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’ndan, Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici’den ve Büyük Birlik Partisi mensuplarından özür dilemeye davet ediyorum.