Cumhuriyet gazetesi, dünkü manşetinden bas bas bağırmış:

“Berat Albayrakçılar... Süleyman Soylucular... Bilal Erdoğancılar... AK Parti’de üç ekibin savaşı var.”

17 yıllık muhalif rüyasıdır bu:

“AK Parti bölünecek, parçalanacak! Ve 17 yıllık AK Parti iktidarı böylece son bulmuş olacak!”

Az mı yanaştılar Abdullah Gül’e!

Bir hareket çekse de AK Parti’yi usulca bölüverse falan diye...

Umutsuz yaşanmıyor tabii!

Demek ki şimdi de umutları Berat Albayrak, Süleyman Soylu ve Bilal Erdoğan kapışmasında!

Yenmeyi denemezler! Çünkü enerji ister.

Geçmeye yeltenmezler! Çünkü gayret ister.

Durdurmaya çabalamazlar! Çünkü dirayet ister.

Kazanmayı hedeflemezler! Çünkü çalışmak ister.

İsterler ki armut pişsin ağızlarına düşsün!

Armudun pişip de ağızlarına düşmesini beklerlerken...

Birden bire...

Berat Albayrak, Süleyman Soylu ve Bilal Erdoğan el ele tutuşup bir üçlü olarakkarşılarına çıkıverince de...

Önce apışıp kalırlar...

Sonra da “Çekip gideceğim bu memleketten, hiç umudum kalmadı arkadaş!” falan diye ağlaşmaya başlarlar.
 

İÇKİ, İZMİR, KONYA, NAMAZ, KAYSERİ, ORUÇ

AK Parti’nin İzmir adayı Nihat Zeybekci, şöyle diyor:

“İzmir’i AK Partili yapmaya çalıştık. Oysa AK Parti’yi İzmirli yapmak lazım.”

Hiçbir CHP yetkilisi, “Konya’yı, Erzurum’u CHP’li yapmaya çalıştık. Oysa CHP’yi Konyalı, Kayserili yapmak lazım” demez, diyemez.

ÇÜNKÜ...

CHP’den böyle bir açıklama gelmesi için öncelikle Konya’yı, Kayseri’yi CHP’li yapmayı en azından akıllarının ucundan geçirmiş olmaları gerekir. Oysa hiçbir zaman böyle bir hayalin kırıntısına bile sahip olamadılar!

AK Parti’nin İzmir adayı Nihat Zeybekci, şöyle diyor:

“AK Parti’deki arkadaşlarımız bugün içkisini içebilen, namazını da kılabilen, günü geldiğinde orucunu da tutan bir hoşgörü alanına sahiptir.”

Hiçbir CHP yetkilisi, “CHP’deki arkadaşlarımız bugün namazını da kılabilen, orucunu da tutan, içkisini de içen bir hoşgörü alanına sahiptir” demez, diyemez.

ÇÜNKÜ...

Hemen, “Şuna bak şuna! Gericilere yaranmak istiyor. Böyle yaparak kazanacağını zannediyor” falan diye tepki alır. 

NASIL ÖNLENİR?

CHP’nin Kayseri Kocasinan ilçe binasına saldırı düzenlenmiş.

Bu tür saldırıları önlemenin tek bir yolu var:

İktidarından muhalefetine tüm siyasetin bu saldırıya en ağır, en samimi ve en büyük tepkiyi koymasıyla...

NE ÇOK!

İçinden Noel geçen ne çok film çekiyor Hollywood!

İstanbul’da ne çok “donat” yapan mekân var!

Bizim MUDO’nun ne çok dostu var! 

ENFLASYON YÜKSELİNCE MUTLU, DÜŞÜNCE MUTSUZ

BU ay enflasyon düşük geldi ya...

Hemen başladılar goygoya:

Yok, TÜİK Başkanı görevden alındı diye böyle olmuş.

Yok, bu ay düşük çıkmış ama gelecek ay fena olacakmış.

Yok, yılsonu hedefinin tutturulması mümkün değilmiş.

Falan filan...

Allah hepimizi...

Enflasyon yükselince sevince gark olup düşünce derin bir mutsuzluğa gömülenler tayfasından korusun!

DEMET İLE OKAN

DEMET Akalın ile Okan Kurt’un...

Evlilik birlikteliklerini bitirmeleri maddiyattan olmuştu.

Umalım da barışmaları sadece maneviyattan olsun. 

Berat Albayrakçılar Bilal Erdoğancılar Süleyman Soylucular

ÖCÜ OLMAMIŞ HATTA YAKIŞMIŞ VALLA

OYUNCU Serra Yılmaz, bir röportajında şöyle demişti:
“Ben aslında insanların kapalı olmasından hiç hoşlanmıyorum. Geçen gün hastaneye gittim, içeri girdim, simsiyah bir öcü geldi üstüme, korktum.”

Aynı Serra Yılmaz, bir sinema filmi için kara çarşafa bürünmüş.

Şöyle bir baktım da Serra Yılmaz, hastanede/pastanede falan böyle simsiyah üstüme gelse hiç korkmam... Ne korkması yahu! Basbayağı sempatiyle karşılarım. 
Yani demem o ki... 
Kara çarşaflı fotoğrafıyla hiç de öcüye möcüye benzemeyerek kendi kendisini tekzip etmiş Serra Yılmaz.

 

ÇAKAL KİME DENİR?

Allem edip kallem edip ofiste bütün işleri başkalarının üzerine yığana denir.

Ayrılırken muhatabına “Sen çok daha iyilerini hak ediyorsun” diyene denir.

A Haber’e başka, Halk TV’ye başka konuşana denir.

Son ana kadar hem FETÖ’yü, hem AK Parti’yi idare etmeye çalışana denir.

“O partiden olmazsa bu partiden” diye bekleşen aday adayına denir.