"Bir cefam var idi bin oldu / Aktı gözüm yaşı sel oldu / Yaz baharım döndü kış oldu / Sen benden gittin gideli" diyor Mazlum Çimen, Madımak’ta yitirdiği babası Nesimi Çimen’e adadığı türküsünde...

Eğer daha önce dinlemediyseniz Nazlı Öksüz’den dinlemenizi tavsiye ederim. Ben sanırım birkaç yüz kez dinledim. Bu birkaç yüz dinlemenin son yüz’ü Hacı Atilla’nın oğlu Bünyamin’in resmini gördüğüm günden, bu satırları yazdığım zamana kadardır.

Bünyamin, Şırnak'ın Silopi ilçesinde PKK'lı teröristler tarafından yola yerleştirilen el yapımı patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu şehit düşen Hacı Atilla’nın 5 yaşındaki oğlu.

Hacı Atilla, eşi ve dört çocuğunun geçimini sağlamak için yol yapımında çalışan Şırnak’lı bir işçiydi. Açılımı "Kürdistan İşçi Partisi" olan PKK’lı teröristler tarafından üç işçi arkadaşıyla birlikte katledildi.

Hacı Atilla’nın Kürtçe ağıtlar eşliğinde defnedildiği cenazesinde çekilen bir fotoğraf yüreğimizi dağladı: Sağ eliyle akrabalarından birinin elini tutan, sol elini ise göğsündeki babasının resminin üzerine koymuş boynu bükük Bünyamin’in fotoğrafı...

Babalar gününe 4 gün kala Bünyamin’i babasız bırakan alçak teröristlere lanet olsun!

İçinde zerre miktarda insanlık olan hiç kimse Bünyamin’i yetim bırakan alçaklara merhamet edemez. Çünkü teröriste merhamet etmek, Bünyamin’e zulmetmektir.

İşçi katili, bebek katili PKK’yı Bünyamin’lerin ahı yok edecektir.

Türk Devleti’nin vazifesi, şehit işçi çocuğu Bünyamin’in intikamını almak ve onu ömrü boyunca en iyi şartlarda yetiştirmektir.

Çünkü Türk Devleti’nin ayakta kalması Bünyamin’lerin Devlet’e dua etmesine bağlıdır.

Bünyamin’ler dua ettikçe Devlet yaşayacaktır.

Bünyamin, ne kadar Kürt’se biz de o kadar Kürdüz, biz ne kadar Türk’sek Bünyamin de o kadar Türk’tür.

Bunu asla unutmayacağız…

Selam doğru yolda gidenleredir.