"Bugün bayram erken kalkın çocuklar" şarkısıyla uyanırdım bayram sabahına. Bizim evde sabahları mutlaka radyo çalardı. Annem arife gününden yıkayıp yatırırdı. Bir an önce bayrama uyanmak için düşler kurarak uyurdum. Sabaha lüle lüle saçlarımla uyanırdım. Bu eğlenceli ritimli şarkıyla neşe içinde yıkardım yüzümü. Yeni giysilerimi ve ayakkabılarımı düşünüp sevincim artardı. Yaz veya kış mevsimine gelsin bayramlar, hiç farketmez mutlaka güneşli olurdu sabahları.

Kardeşlerimle, kuzenlerimle oyunlar oynardık rengarenk çiçekli bahçemizde. Denizin maviliği gökyüzünü kucaklardı. Güneşin ışıkları suyun üzerinde oynaşırdı. Eşsiz bir manzara şahitlik ederdi cıvıltılarımıza. Misafirler gelirdi. Misafirliğe giderdik. Hiç bitmesini istemediğimiz bayramlarımız olurdu...

Her bayram uyandığımda o şarkıyı hatırlar ve duymak isterim. Ne o şarkı çalınır kulaklarımda ne de eski neşesini hissederim. Uyandığımda hepsi bir resim şimdi. Belki de bayramlar değişmedi bizler değiştik. Nerede o eski bayramlar? Diye uzaklara daldığımız, özlediğimiz, aradığımız çocukluğumuzdur.

Toplumların kutsal günleridir bayramlar. Küslerin barıştığı, sevginin, hoşgörünün, paylaşmanın temellendiği geleneksel günlerdir. İnanan veya inanmayan tüm insanlara sevinç iklimini tattırabilmesidir.

Bayramlar gönül bağımızı çözer. İlahi bir ilham giyer yürekler. Sevgiye bürünür incelik kazanır.

Bayram coşkudur, sevinçtir.

Bu bayram pandemi gölgesi altında ve tam kapanmanın yaşanacağı hüzünlü bir bayram olacak. Farklı duygular yaşayacağız. Salgının başlamasıyla kimimiz yakınlarını kaybetti. Kimimiz hastalığı yendi ya da zorlu mücadele verdi.

Esasında seküler ve modern dünyamızda bayramlar anlamını yitirmeye başlamıştı. Eski bayramların bütünleştirici, kaynaştırıcı dinamizmini çoktan kaybetmiştik.

Şimdi durum vehametini iyice artırdı. Aynı gökyüzü altında sıkışan/sıkıştırılan kalabalıkların yalnızlaştırdığı bireyleriz.

Koronanın sosyolojik yıkımının ve ruhumuzda açtığı yaranın yanısıra, emperyalist güçlerin Orta Doğu'yu kan ve gözyaşına boğduğu şu günlerde acımız hüznümüz artmakta. Doğu Türkistan'da Suriye'de Filistin'de Müslümanlara baskı, dayatma ve şiddet uygulanmakta.

Diliyorum inşallah bir an önce barış sağlanır.

Siyonist ve yayılmacı nefret saçan politikalar son bulur.

***

Toprak yağmurla yeşerir. Bahar gelir çiçek açar. Barış gelir huzur gelir. Savaşı insanlar yapar. Füzeler silahlar ateş saçar. Çocuklar ölür anneler ölür babalar ölür. İnsanlık ölür.

Sözcüklerimiz barış ve kardeşlik içinse aydınlatır dünyayı. Fırtınalara göğüs gerer. Hep bir ağızdan barış türkülerini söylersek sarılır yürekler.

Mavi boyalı gökyüzü ve denizler, yeşil giymiş yeryüzü ne güzel.

Boyamayalım griye dünyayı. Karartmayalım kalplerimizi. Ağlatmayalım birbirimizi.

Bu bayram sabahı uyandığımızda, yılkı atları özgürlüğü, barışı, sevgiyi getirsin yelelerinde. Sevgiyle taşsın yüreklerimiz. "Bugün bayram birbirinizi sevin insanlar" şarkıları duyulsun dünyanın her köşesinden.

Bu bayram, bayramlaşacağımız sevgi olsun.

Bayramımız bayram olsun...