CiddiGazete- Cübbeli Ahmet, önümüzdeki Mart ayında yapılacak olan yerel seçimler için dahil olduğu AKP kadrosundan mesajlara başladı.

Yayımlanan "vaaz" videosunda "Partizanlık yapmıyorum" diyen Ahmet Mahmut Ünlük şu ifadeleri kullandı:

"Tehlike büyük. İstanbul'da işte önümüzde belediye işi var, görüyorsunuz ortalığı, olayları yani önceki belediyede İstanbul'un ne hale geldiği, bu belediyede neler yapıldığı ne zararlar ne zevaller ne kazanımların geri gittiği ortadadır.

Onun için yani rehavete de çok kapılmamak lazım ama İstanbul'da maalesef karşı taraf, Ankara'da da öyle İzmir zaten öyle de. Ama İstanbul'da hâlâ durum bu şekilde.

Üsküdar'da bile düşünün, Üsküdar bizim sohbet yerlerimiz Ünalan... O zamanlar öyle değildi. Şimdi tabii bu sohbetsizlikten, ilimsizlikten, şuursuzluktan insanlar değişik değişik tavırlar takınıyorlar, farklı saiklerle işler yapıyorlar.

Adam Saadetçi; beni tenkit ediyor. İşte benim yanıma gelmiş de, beni FETÖ'cü yapmış da, ya ne alakası var FETÖ'cü?

"YA SİZİN ALEYHİNİZE KONUŞMAYAN SİZDEN BETER OLSUN YA"

2000 senesinden bahsediyor. Ben onların aleyhine konuşuyormuşum. Ya sizin aleyhinize konuşmayan sizden beter olsun ya. Sizin yaptığınız işler, rezillikler ortadadır. Yani Allah muhafaza etsin, Müslümanlara çok zarar verdiler. Onun için Müslüman uyanık olacak, şuurlu olacak.

"BİR OMUZLUK İŞLERİ KALMIŞTI"

Burada önümüzde yine yani durumumuz da çok iç açıcı değil. Bu kadar yakına gelmesi tehlikenin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Allah muhafaza yani. Bir omuzluk işleri kalmıştı. Yani biz burada uğraşıyoruz. Kendimize göre işte hem de arif yapıyoruz. Biz siyaset yapmıyoruz, partizanlık yapmıyoruz, particilik yapmıyoruz, Allah için konuşuyoruz, bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Ama yani bu mesele de mühimdir. Bu mesele de mühimdir.

7 ay mı var, ne var hemen seçim var. Yine birkaç ay sonra mitingler başlayacak. Yani işte bile birkaç ay da evvel başlanıyor. Onun için yani İstanbul'un mutlaka tabii... Yani biz hiçbir zaman bu mahza hayırdır, şu parti tam hayırdır, şu parti tam hak üzeredir demiyoruz, diyemiyoruz. Bu düzende diyemeyiz.

"BİZ ŞERİATÇIYIZ, BİZ DEMOKRAT DEĞİLİZ"

Biz şeriatçıyız, demokrat değiliz, demokrasiye inanmıyoruz reddediyoruz. Biz şeriat ehliyiz. Ancak bizi yöneten de o içki koyuyor, bu içki koymuyor diyelim belediyeyi aldığı zaman tesislere bu bizim için önemli mi? Önemli.

O PKK'cı alıyor, bu almıyor, önemli mi önemli. Cenazemiz yarın birinin eline düşecek, biri yıkayacak. Kimin yıkayacağı efendim, adam göndermişler kadroya adam hiçbir şey bilmiyor. Niye? HDP'nin bilmem ne derneğinin şeyiyle hamili kart yakınımdır demiş almışlar burada işe.

Burada cenaze imamları anlatıyorlar ya adam ne cenaze biliyor, ne Kur'an biliyor. Göndermişler demişler cenaze yıkamacı.

Milletin ölüsü kimin elinde kalacak? Bu önemli mi? Bunu konuşuyoruz. Yoksa burada yani şeriat devletindeymiş zaten şeriat hükümleriyle icra olsa hiç konuşmamıza gerek kalır mı? Hiç konuşmamıza gerek kalmaz.

O bakımdan biz burada ne kadar kazanım İslam adına, ehlisünnet adına ne kadar kare kazanırsak o kadar kâr biliyoruz. Allah bu kararımızı tamamına erdirsin de tamamen İslam nizamını nasip eylesin."