Hayat bu...

Bugün varsın, yarın yok...

Tuhaf ama gerçek...

Dün zirvedeyken bugün yerlerde olmak da yaşamın gerçeklerinden...

Ne sonsuz bir yaşam var bu dünyada, ne de zirvede olmak...

Her şeyin bir başlangıcı, bir de sonu var...

Sonsuzluğun sahibi yalnız yaratan...

Ne karşı koyabilirsiniz, ne itiraz edebilirsiniz O’nun adaletine...

Keşke dersiniz içinizden ama...

O keşkeler sizi boğacak duruma geldiğinde de iş işten geçmiş olur zaten...

Öyleyse keşke demeden yaşamak için, hayatın farkında olmak gerekmez mi?..

Yani farkı fark ederek yaşamak...

O halde;

Eeeeyyyyy

Siyasiler, 

Bu ülkeyi yönetenler,

Bakanlar,

Bakmayanlar,

Yan gelip yatanlar,

Halkı kandıranlar, 

Kendilerini kandıranları alkışlayanlar,

Vekiller,

Asiller,

Açlar,

Toklar,

Fakirler,

Yoksullar,

Zenginler,

Köleler,

Ağalar,

Paşalar,

Marabalar,

İşçiler,

Emekçiler,

Memurlar,

Şehirliler,

Köylüler,

Şeyhler,

Müritler,

Hacılar,

Hocalar,

Din tacirleri,

İnananlar,

İnançsızlar,

Sağcılar,

Solcular,

Cumhuriyetçiler,

Osmanlıcılar,

Atatürkçüler,

Abdühamitçiler,

Cahiller,

Akiller,

Profesörler,

Doçentler,

Hukukçular,

Hukuksuzlar,

Yolsuzlar,

Arsızlar,

Hırsızlar,

Namuslular,

Namussuzlar,

Daha daha daha…

Sayayım mı?..

Bitmez ki!..

Bakın bir virüs sizin hepinizi yerle yeksan etti...

Ne taht bıraktı adamda, ne tac!..

Geldiniz mi aynı seviyeye?..

1 liralık maskeye mahkum oldunuz mu?..

Şimdi yıllardır taktığınız yüzünüzdeki o sahte maskeyi çıkarın veeee;

Yüzleşin artık kendi kendinizle...

İşte Yüce Allah’ın emri;

“AKIL ERDİRİN...”

Yarın uçurumun kenarına geldiğinizde KEŞKE dememek için;

Şu yaşadıklarımızdan ders alın ders...

Hayırlı günler diler, vatandaş Halis Güler...

Selamlar, sevgiler...