CiddiGazete- Türkiye'nin cari açığının kapanmasında hayati öneme sahip ihracat gelirleri ilk 7 ayda yüzde 19 artış kaydetti. Ancak, küresel pazarlardaki gelişmelerle birlikte ihracatçı sektörlerde aşağı yönlü revize edilmeye başlanan yıl sonu beklentileri, hükümetin ihracat gelirlerine dayalı ekonomi politikasını işlevsiz kılabilir.

Ukrayna savaşının küresel yansımaları, küresel resesyon işaretleri, başta Avrupa olmak üzere artan enflasyonist baskı ve gerileyen alım gücü Türkiye’nin temel ihracat pazarlarında bozulma işaretlerini beraberinde getirdi.

Buna bağlı olarak Türkiye'nin en büyük ihracatçı sektörlerinde yavaşlayan ya da gerileyen ihracat siparişleri de yıl sonu ihracat hedeflerinde de aşağı yönlü revizyonları beraberinde getirmeye başladı.

Buna euro/dolar paritesindeki gerilemenin olumsuz yansımaları da eklendiğinde, ekonomi politikasını cari açığın kapanması üzerine kuran Türkiye'de enerji fiyatlarındaki sert artışın yarattığı tahribatın ardından ihracatta da beklenen performansın yakalanamaması ekonomideki riskleri katlayabilir.

TAHMİNLER ŞAŞABİLİR

Neredeyse yüzde 80'e ulaşan enflasyonla mücadele için para politikasında sıkılaştırma ve faiz artırımı gibi yöntemleri tercih etmeyen Erdoğan hükümeti, bunun yerine ihracat ve turizm gelirlerindeki artışla döviz arzının bollaşmasını, bunun sonucunda da liranın istikrar kazanarak enflasyonun zaman içinde düşeceğini öngörüyor.

Türkiye'nin 2022 için 250 milyar dolar ihracat hedefi bulunuyor. Ancak küresel gelişmelerin ardından tahminler şaşabilir.

HAZIR GİYİMDE HEDEFLER DÜŞTÜ

TOBB Hazır giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclis Başkanı Şeref Fayat'a göre, Türkiye'nin en büyük ihracatçı sektörlerinden hazır giyimde sene başında yüzde 15 olan ihracat artışı beklentisi ihracat pazarlarındaki son gelişmelerin ardından "geçen yıla paralel seyir"e indirgenmiş durumda.

Fayat, "2021'de sektör 20 milyar doları geçerek ihracat rekoru kırmıştı. Bu yıl için ise %15 artışla 23 milyar dolar hedef koymuştuk... Ancak ihracat siparişlerindeki hızın yavaşlaması ile yıl sonu hedeflerini yüzde 15 artıştan 'bir önceki yılı yakalarız ya da çok az artış olur'a indirdik" dedi.

Fayat, "İhracat sipariş hızındaki yavaşlamayı net şekilde görüyoruz. Siparişlerimizdeki yavaşlama önce ABD pazarında başladı, sonra Avrupa'da. Özellikle İngiltere’de çok daha net hissediyoruz" diye konuştu.

OTOMOTİVDE DE AŞAĞI YÖNLÜ REVİZE

Türkiye'nin en büyük ihracatçı sektörlerinden otomotivde de ihracat hedefleri aşağı revize ediyor.

Geçen hafta Tofaş ve Ford Otosan, ihracat pazarlarında kötüleşen görünümle birlikte yıl sonu hedeflerini düşürdü.

Ford Otosan bu yıl için daha önce 350 bin-360 bin adet olarak açıkladığı ihracat beklentisini 330 bin-340 bin adede indirdi.

Tofaş da ihracat hedefini 125 bin-140 bin adetten 110 bin-125 bin adet aralığına çekti.

YENİ İHRACAT SİPARİŞLERİNDE DÜŞÜŞ

İSO Sektörel PMI Anketi’ne göre, temmuzda yeni ihracat siparişlerinde aralarında tekstil, kimyasal-plastik-kauçuk ürünleri, makine, metal sanayinin de bulunduğu çeşitli sektörlerde düşüş gözlendi.

Öte yandan, Türkiye'nin cari fazla veren sektörleri arasında yer alan inşaat malzemeleri sektöründe de ihracat siparişleri gerileme kaydetmekte.

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) tarafından temmuz ayında yayımlanan sektör raporunda, "Gelecek üç aya ilişkin alınan ihracat siparişleri uzun süre sonra ilk kez geriledi. İhracat pazarlarındaki yavaşlama hissedilmeye başlandı" denildi.

İMSAD Başkan Vekili Ferdi Erdoğan Reuters'a yaptığı değerlendirmede, siparişlerdeki gerilemenin yanı sıra parite kaynaklı risklere de dikkat çekerek şöyle dedi:

"Sektörde ithal girdi maliyetler dolar ile; özellikle en büyük pazar olan AB ülkelerine ihracat euro ile. Parite eşitlenince, en başta Çin ve çevremizdeki ülkelere karşı, önemli bir kâr fırsatı da ortadan kalkıyor demek… Enerji maliyet avantajımız da olmadığı düşünülürse 0.40-0.50 dolar/kg fiyatla ihracat yapan sektör ihracatta bir daralma yaşama sürecine girebilir."

TİCARET BAKANI: EURO DEĞER KAYBETMESE 7 MİLYAR DOLAR FAZLA OLACAKTI

Ticaret Bakanı Mehmet Muş da dün açıklanan ihracat rakamlarının ardından yaptığı değerlendirmede Euro-dolar paritesine işaret ederek, paritedeki gerilemenin Türkiye’nin dış ticaret dengesi üzerinde risk unsuru oluşturduğunu söyledi.

Muş, Euro’daki değer kaybı olmasa ilk 7 ayda Euro cinsinden yapılan ihracatın 7 milyar dolar daha fazla olacağına dikkat çekti.

PARİTE, CİROLARI DÜŞÜRECEK

Birçok sektörde dolar bazlı ham maddeye karşı, gelirlerin önemli bir kısmının Euro olduğunu belirten Fayat da ihracattaki parite kaynaklı riske işaret ederek şöyle dedi:

"Parite özellikle AB ağırlıklı ihracat yapan hazır giyim için çok kötü oldu. Dolar bazında yüzde 7-8 daha az ciro yapacağız. Kârımızda da yüzde 5 düşüş öngörüyoruz. Bu seviyelerdeki paritenin dış ticaret dengesini olumsuz etkilemesini bekliyoruz." (Reuters)