Futbol bir oyun...

Ve pahalı bir oyun...

Ama Türkiye’de, oyun içinde oyun...

Günlerdir televizyonlarda kulüplerin “harcama limitleri” hakkında feveran ediliyor.

Türk futbolu içine düştüğü çukurda debelenip dururken, “daha çok harcama limiti” alabilmek için, fırtınalar koparılıyor.

Yıllardır alabildiğine, doludizgin, başıbozuk bir şekilde harcadınız da ne oldu?

Kimler kazandı, kimler kaybetti?

Türk futbolunda geçtiğimiz yıllarda yüz milyonlarca dolarlar, yüz milyonlarca eurolar, milyarlarca liralar havada uçuştu da ne oldu?

Bu kadar büyük paralara rağmen elde edilen netice; sıfır!

Bir milim ilerleme yok!

Türkiye’deki kulüplerin bütçelerinin çok daha azı ile Avrupa’daki kulüpler Avrupa şampiyonu oldu, biz seyrettik!

Sistem baştan aşağı yanlıştı ve her türlü hortuma elverişliydi.

"Orman yanarken" sözde otoriteler, "ağaçlar" üzerine yorum yapmaya devam ettiler.

Ve çıkıp da "Kral çıplak!" diyemediler.

Sonunda "hormonlu" futbolumuz, batağa saplandı.

Oysa "bir şey" değişseydi, "çok şey" değişebilirdi:

Kulüpler yasası çıkarılacak; her başkan ve yönetici "kendi dönemindeki harcamalardan" sorumlu tutulacaktı...

Bu kadar basit!

Ama kulüpler yasası, yıllardır Meclis'te bekletiliyor ve nedense bir türlü çıkarılamıyor.

Bu yasayı çıkarmayan siyasi otorite, bu yasanın çıkarılması için çabalamayan partiler, STK’lar, futbolun bütün paydaşları; hepiniz suçlusunuz!

Limitler arttırılmalıymış!

Arttırılsa ne olacak?

Milyonların taraftarlık duygusunu yıllarca sömürerek; Türk futbolunu dilim dilim kıydınız, limit limit harcıyorsunuz.

Afiyet olsun...