CiddiGazete- MHP ve Ülkücü hareketin yüzünü kızartan olay, Diyarbakır'da yaşandı. Camianın genetik kodlarıyla örtüşmeyen rezillik, son yılların siyaset sahnesindeki en büyük skandallarından biri olarak tarihe geçti.

Nitelikli dolandırıcılıktan sabıkası olmasına ve cezaevinde yatmasına rağmen, MHP'nin Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçın tarafından Diyarbakır İl Başkanı yapılan Cihan Kayaalp, hakkındaki şikayetlere rağmen koltuğunda tutuldu.

Uzun süredir Balgat'a yapılan şikayetlerden sonuç çıkmazken, Cihan Kayaalp'in "MHP İl Başkanlığı" macerası, Diyarbakır T Tipi Cezaevi'nde son buldu.

OPERASYONDAN 8 SAAT ÖNCE GÖREVDEN ALINDI!

Semih Yalçın, geçen perşembe günü sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla Diyarbakır İl Teşkilatı'nın feshedildiğini duyurdu. Yalçın, "MHP Diyarbakır il teşkilatımız görülen lüzum üzerine parti tüzüğümüzün ilgili maddelerinin tanıdığı yetkiye istinaden feshedilmiş, il başkanlığımız kapatılmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur" ifadelerini kullandı.

İL BAŞKANI TUTUKLANDI

Balgat'tan yapılan açıklamadan sekiz saat sonra Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açtığı bir soruşturma kapsamında Cihan Kayaalp'e operasyon düzenlendi. Operasyonda, Kayaalp gözaltına alındı. "Çocuğa nitelikli cinsel taciz"le suçlanan Cihan Kayaalp, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Kayaalp, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı. Kayaalp'in 17 yaşındaki bir çocuğa cinsel istismarda bulunduğu öğrenildi.

"VAHİM BOYUTU ANLAYINCA TEŞKİLATI DERHAL FESHETTİK"

Semih Yalçın konuyla ilgili olarak, "Asker eşleri de soyunsun" diyen bir dönem FETÖ'cüleri övgüleriyle tanınan Nagehan Alçı'ya yaptığı açıklamada, "Hadise çok hassastı. İddialar çok ciddiydi. Yine de temkinli yaklaşmalı, neyin ne olduğuna iyi bakmalıydık. O sebeple adaletten ayrılmamak için kılı kırk yardık. Biz MHP olarak hiçbir zaman kol kırılır yen içinde kalır mantığı içinde olmadık, içimizden biri de olsa hiçbir şeyin üzerini örtmeyiz" diyerek günah çıkardı!

İSTİSMARIN DETAYLARI ORTAYA ÇIKTI

Yaşanan olayla ilgili ayrıntılar da ortaya çıkmaya başladı. İsmail Saymaz'ın aktardığına göre her şey, E.A. adlı 17 yaşında erkek bir çocuğun ifade vermesiyle başladı. İlçe başkanlığında tanıştığı kişiler tarafından Kayaalp'in villasına götürülen E.A burada geçirdiği belli bir süreden sonra istismara uğradığını; Kayaalp'in odasına çağrıldığını, bacaklarına ve cinsel organına masaj yapmaya zorlandığını öne sürdü.

İsmail Saymaz'ın yazısı şöyle:

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, 16 Haziran günü saat 11.11'de bir tweet atarak, "görülen lüzum üzerine" Diyarbakır İl Teşkilatı'nın kapatıldığını duyurdu.

Herkes merak içerisindeydi.

Acaba ne olmuştu?

MHP, neden il teşkilatını beklenmedik şekilde feshetmişti?

Partinin ileri gelenlerini ve milletvekillerini aradım.

Kimileri "Sizden öğrendim" diye yanıt verdi.

Kimileri "Ben de bilmiyorum" dedi.

Bir sis vardı.

ÜÇ KATLI VİLLADA İSTİSMAR

Aslında o gün Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nda E.A. adlı 17 yaşında erkek bir çocuğun ifadesi alındı. İfadesine göre imam hatip lisesinde okuyan E.A., okulda tanıştığı M.D. tarafından MHP ilçe başkanlığına götürüldü. Geçen şubat veya martta Kayapınar'ın 100 Evler mahallesinde temsilcilik olarak kullanılan üç katlı villada İl Başkanı Cihan Kayaalp ile tanıştırıldı. Kayaalp, odasına çağırdığı E.A.'ya adını, soyadını, babasının işini ve MHP'ye karşı tutumunu sordu. İddiaya bakılırsa Kayaalp, geç saatlerde çocuğu bacaklarına ve cinsel organına masaj yapmaya zorladı.

E.A.'nın her gün villaya gittiği, konuklara çay dağıttığı ve kimseler olmadığında Kayaalp'e masaj yapmak zorunda bırakıldığı söyleniyor. Bu istismarın en az altı kez gerçekleştiği iddia ediliyor. Son olayda Kayaalp'in sürtünerek, istismarda bulunduğu öne sürülüyor.

E.A.'nın "Masaj yaptıracağı zaman odadaki iki kapıyı kapatıyor ancak kilitlemiyordu. Dışarıdakiler kapıyı çalmadan girmedikleri için bu sürede toparlanma fırsatı buluyordu" dediği vurgulanıyor.

E.A.'nın son olaydan sonra villaya gitmediği ve "Çünkü razı sanarak, ileriye gitmesini istemiyordum" dediği ifade ediliyor. Kayaalp'in danışmanı Ş.D.'nin çocuğu aradığı, telefonunu açmayınca "Sen yürek mi yedin!" diye mesaj attığı kaydediliyor. İfadeden beş gün önce Kayaalp'in E.A.'yı aradığı ve çocuğun annesiyle konuştuğu belirtiliyor. Ardından E.A.'nın, yaşadıklarını annesine anlattığı vurgulanıyor.

Adliyeden sızan bilgiye göre E.A., şunları söyledi:

"Buraya sürekli gidiyordum ve gece saat 24'e kadar kalmak zorunda kalıyordum. Son olaydan sonra gitmedim. İçime kapandım. Annem konuşmak isteyince anlattım. Annem 'Polise gidelim' dedi ancak korktum. 'Sıkıntı yaşamayalım' dedim."

E.A., başından geçenleri lise müdürü H.A.'ya anlattı.

H.A., "Bu olayı saklayamam, haber ver" dedi.

Skandal, bu şekilde gün yüzüne çıktı.

E.A., M.D. dahil üç gence daha masaj yaptırılmış olabileceğini iddia ediyor.

YALAN HABER SERVİSİ

E.A'nın ifadesinin alınmasından bir gün sonra, 17 Haziran sabahı "MHP Diyarbakır il başkanı ve yöneticileri ihaleye fesat karıştırmaktan gözaltına alındı" diye bir haber servis edildi.

Oysa gözaltına alınan bir kişi vardı: İl Başkanı Kayaalp.

Suçlama da ihaleye fesat karıştırmak değil, çocuğa yönelik cinsel istismar!

Kayaalp, ifadesinde, iddianın asılsız olduğunu, kendisine iftira atıldığını ve E.A.'nın annesinin para sızdırmak istediğini söyledi.

O gün tutuklandı.

CUMHUR'A KORUMA ZIRHI

Baştan söylemek gerekir ki MHP'nin cinsel saldırı suçuna adı karışan bir il başkanını ya da üyesini koruması mümkün değildir. Ülkücülerin bu tür suçlamalarda yasal yolların dışında cezalandırmalara gittikleri oldu ve oluyor.

Fakat Diyarbakır olayı, bürokrasinin MHP'yi kayırdığını kanıtlıyor.

Kayaalp gözaltına alınmadan bir gün önce MHP Genel Merkezi'ne haber uçurularak, partinin şüpheliyle ilişiğini kesmesine zaman ve imkan tanındı. Ardından soruşturmanın ihaleye fesat karıştırma kapsamında yürütüldüğü bilgisi sızdırılarak, cinsel saldırı suçu perdelendi. Bu yöntemle MHP'nin kurumsal kimliğinin zedelenmesinin önüne geçildi.

Elinizi vicdanınıza koyarak söyleyin.

Kayaalp, CHP il başkanı olsaydı bu partinin genel merkezine haber uçurulur muydu?

Ne mümkün!

Kayaalp, CHP'li olsaydı, başta TRT olmak olmak üzere medya ordusu eşliğinde, hatta canlı yayında parti binası basılarak, makamından gözaltına alınırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün CHP'lileri meydan meydan sapıklıkla suçlardı. Yapmadığı iş mi sanki? Erdoğan, bazıları dedikodu ve iftiradan ibaret taciz iddialarından ötürü CHP'ye "Taciz ve tecavüzcülerin partisi" diye defalarca hakaret etmedi mi?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde, PKK'lı olmakla suçlanan bir kadın çalışan tedavi gördüğü hastaneden çıkarken değil, taburcu olup işbaşı yaptığı gün belediyeye girerken ve polis kameraları önünde gözaltına alınmıştı. Buna karşın Diyarbakır'da MHP'ye özel hukuk uygulanıyor ve soruşturmada imtiyaz sağlanıyor. MHP'nin Kayaalp'le ilişkisini kesmesi sağladıktan sonra gözaltı işlemi yapılıyor.

Merak ediyorum.

Acaba AK Partili ve MHP'li yöneticilerin adlarının karıştığı suçlarda parti merkezleri el altından bilgilendiriyor mu?

"Suçlular ve Güçlüler" operasyondan önce haberdar ediliyor mu?

Koruma zırhının yargı ayakları bulunuyor mu?

Bu ülkede, suç işleseler bile asla yargılanmayacak imtiyazlılar ve suçsuzken yargısız infaz edilecek olanlar mı var?