Orta Amerika ülkesi El Salvador'da devlet başkanlığı seçimini Filistin kökenli aday Nayip Bukele kazandı.

Yüksek Seçim Kurulu, 4 adayın yarıştığı seçimde oyların yaklaşık yüzde 54'ünü alan Ulusal Birlik İçin Büyük İttifak koalisyonu adayı Bukele'nin seçimi kazandığını duyurdu.

Seçimde merkez sağ Ulusal Cumhuriyetçi İttifakı'nın adayı Carlos Callejas yaklaşık yüzde 32 oyla ikinci, iktidardaki merkez sol eğilimli Farabundo Marti Ulusal Özgürlük Cephesi adına yarışan Dışişleri Bakanı Hugo Martinez yaklaşık yüzde 14 oyla üçüncü sırada yer aldı.

Vamos (Haydi!) hareketi adayı iş adamı Josue Alvarado'nun oyları ise yüzde 1'in altında kaldı.

Bukele, seçimin ilk turunda yeterli çoğunluğu sağladığı için martta planlanan ikinci tur yapılmayacak.

Seçimi bağımsızlar ittifakı adayı Bukele'nin kazanması, ülkeyi son 25 yıldır yöneten iki merkez partinin hakimiyetini kaybettiğinin işareti olarak görülüyor.

6,5 milyon nüfuslu Orta Amerika ülkesi El Salvador'da ülke nüfusunun üçte biri yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Ülkede olumsuz yaşam koşullarından kaçan yüz binlerce kişi, diğer Orta Amerika ülkelerinden vatandaşların da katıldığı bir göçmen konvoyu oluşturarak ABD sınırına hareket etmişti.

NAYİP BUKELE KİMDİR?

Başkent San Salvador'un eski Belediye Başkanı olan Nayip Bukele kökleri Osmanlı İmparatorluğu egemenliğindeki Filistin'e dayanıyor. Bukele, 20. yüzyılın başında Filistin topraklarından Güney Amerika'ya göç etmiş bir aileden geliyor.

Babası tanınmış bir Müslüman iş adamı ve yerel imam olan Bukele 1981'de San Salvador'da dünyaya geldi. Genç yaşta iş hayatına atılan Bukele, otomotiv sektöründe faaliyet gösterdi, dünyaca ünlü markaların yerel dağıtımcılığını yaptı. 2012'de San Salvador'un güneyindeki Nuevo Cuscatlan beldesinin belediye başkanı seçilen Bukele, 2015'te başkent Sal Salvador'un belediye başkanı oldu.

Her iki seçimde de iktidardaki sol eğilimli Farabundo Marti Ulusal Özgürlük Cephesi adına yarışan Bukele, 2019 seçimleri öncesinde partisinden ayrılmıştı.

Bukele, seçim kampanyasında yolsuzluğu önleme, çete şiddetine son verme ve daha fazla istihdam vaatleriyle ön plana çıkmıştı.