CiddiGazete- İlk kez 26 Haziran'da özkaynaklara oranla yüzde 20'lik yasal döviz açığı sınırını aşan kamu bankaları, yasal düzenlemelere açığı yasal sınırın altına çekmek yerine büyüttü.

Uzmanlar, dolar kurunu frenlemek için yapılan satışların açığı büyüttüğünü, kur artışıyla birlikte kamu bankalarının açık kaynaklı zarara uğradığını belirtiyor.

Kamu bankalarının döviz açığı yükselmeye devam ediyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, 24 Temmuz itibarıyla üç kamu bankasının toplam döviz açığı 10 milyar 148 milyon dolara ulaştı. Açığın yasal özkaynaklara oranı yüzde 30,9’a yükseldi.

Söz konusu açık ilk kez 26 Haziran’da yüzde 20’lik yasal sınırı aşmış ve 6,7 milyar dolar olmuştu.

Döviz pozisyonu rakamı, bilanço içi ve bilanço dışı döviz varlık ve yükümlülüklerinin farkından elde ediliyor. Yükümlülükler varlıklardan fazlaysa açık pozisyon ortaya çıkıyor.

Uzmanlar, dolar kurunu belirli bir seviyede tutmak için yapılan satışlar nedeniyle açığın arttığı ve kur artışına paralel olarak açık nedeniyle bankaların ciddi zarara uğradığını belirtiyor.

NİSAN SONRASINDA HIZLA ARTTI

BDDK verileri, 3 Nisan 2020 tarihinde 3,3 milyar dolar seviyesinde olan söz konusu açık pozisyonunun sonraki dönemde hızla arttığını gösteriyor.

Net döviz pozisyonu, yabancı özel mevduat bankalarında 1 milyar 788 milyon dolar, yerli özel bankalarda 2 milyar 508 milyon dolar artıda.

BDDK mevzuatında “döviz varlıkları”, bankaların, yurt dışı şubelerine ilişkin hesapları da dahil olmak üzere, tüm yabancı para aktif hesaplarını, dövize endeksli varlıklarını ve vadeli döviz alım taahhütlerini içeriyor.

“Döviz yükümlülükleri” de bankaların, yurt dışı şubelerine ilişkin hesapları da dahil olmak üzere, tüm yabancı para pasif hesaplarını, dövize endeksli yükümlülüklerini, vadeli döviz satım taahhütlerini içeriyor.

İKİ HAFTA İÇİNDE AŞIMI DÜZELTMEK ZORUNDALARDI

2006 tarihli BDDK yönetmeliğine göre, yabancı para net genel pozisyon/özkaynak standart oranının azami sınırının aşılması halinde, bankalar aşımın nedenlerini BDDK'ye belirli bir süre içinde bildirmek zorunda.

Haftalık oranlarda oluşabilecek aşım tutarının takip eden iki hafta içinde giderilmesi zorunlu. Yönetmeliğe göre, bir takvim yılı içerisinde haftalık oranlarda, giderilen aşımlar dahil altı defadan fazla aşım gerçekleştirilemiyor.