CiddiGazete- Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Kocaeli Kongre Merkezi’nde düzenlenen, “Kocaeli İş Dünyası Buluşması” programına katıldı. Programın açılış konuşmasında ekonomi gündemini değerlendiren coronavirüs salgınını küresel ekonomik görünüme ilişkin üç temel sorunu beraberinde getirdiğini belirterek şunları söyledi:

ENFLASYON ARTIŞI

“Bunlardan ilki, küresel enflasyon oranlarındaki artış. Ekonomik aktivitenin güçlenmesi, arz-talep uyumsuzlukları ve artan emtia fiyatları küresel enflasyonu yukarı çekiyor. Emtia fiyatları artışında, salgın döneminde uygulanan genişlemeci politikalar, kuraklık ve stoklama eğilimindeki yükselişin etkili olduğunu görüyoruz. Küresel emtia fiyatlarındaki bu artış, girdi maliyetleri kanalıyla sanayicimizi de doğrudan etkiliyor. İşin bir diğer boyutu daha var. Gelişmiş ülke otoriteleri, küresel enflasyondaki bu artış eğiliminin geçici olacağını düşünse de enflasyonun beklenenden daha kalıcı olabileceği riskini de göz ardı edemeyiz. Gelişmiş ülke merkez bankalarının önümüzdeki süreçte atacağı adımlar, küresel finansal piyasalar üzerinde doğrudan etkili olacak. Yani finansal piyasalarda küresel anlamda veri duyarlılığının artacağı bir döneme girmekteyiz. Bu da bizim gibi yükselen piyasa ekonomilerinde, sermaye akımları, dış ticaret ve bekleyişler yoluyla dalgalanmalar yaşanmasına sebep olabilir.”

TEDARİK ZİNCİRİNDE YAŞANAN AKSAMALAR

Elvan, salgınla birlikte karşılaşılan ikinci sorunun, tedarik zincirinde yaşanan aksamalar olduğuna işaret ederek, “Yakından takip ettiğiniz gibi küresel çip krizi otomotivden beyaz eşyaya kadar birçok sektörü olumsuz etkiledi, etkilemeye de devam ediyor. Arz güvenliğini tehlikeye atan bu gelişmeler, üretimin de aksamasına neden oluyor.

BORÇLULUK ORANLARINDAKİ ARTIŞ

Küresel ekonominin önündeki üçüncü sorun ise borçluluk oranlarında yaşanan artışlar. Pek çok ülkede, gerek kamu gerekse özel sektör borçluluk oranlarının hızla yükseldiğine şahit oluyoruz. Bu durum, küresel ölçekte kamu maliyesi dengeleri ve reel sektör bilançoları açısından da risklerin arttığını gösteriyor” ifadelerini kullandı.

2021 İÇİN BEKLENEN BÜYÜME ORANI

Pandemiden etkilenen tüm kesimler için alınan tedbirlerin katkısıyla Türkiye ekonomisinin salgın sürecinde üretim kapasitesini koruduğunu ve büyümeye devam ettiğini vurgulayan Elvan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sanayi üretimi, güçlü ihracatın da desteğiyle çarpıcı bir şekilde artarak, büyümenin motoru haline gelmiş durumda. Diğer sevindirici gelişme ise yatırımlardaki artış eğilimidir. Başta makine-teçhizat olmak üzere yatırımlar artıyor, üretim kapasitemizi güçlü bir şekilde destekliyor. 2021’in ikinci çeyreğinde üretim, ihracat, hizmetler sektöründeki güçlü toparlanma ve baz etkisinin de katkısıyla yüzde 20’nin üzerinde bir büyüme bekliyoruz. Aşılanma oranının daha da artmasıyla, başta turizm olmak üzere hizmetler sektöründe kademeli canlanma eğilimi devam ediyor. Öncü göstergeler ekonomide büyüme ve yatırım eğiliminin üçüncü çeyrekte de sürdüğüne işaret ediyor. Bu çerçevede, salgınla ilgili dışsal bir şok olmaması durumunda 2021 yılı için yüzde 8’in üzerinde bir büyüme bekliyoruz. Büyümenin temel sürükleyicilerinin ise yatırımlar ve dış talep olması, sağlıklı ve dengeli bir büyüme patikasında ilerlediğimizi gösteriyor. Bu yılın büyüme performansı açısından dikkat çekici bir diğer özelliği de yüksek büyüme oranını düşük bir cari açıkla gerçekleştirecek olmamızdır.”

İHRACAT VE CARİ AÇIK

Elvan, ihracatta temmuz ayı itibarıyla ilk defa yıllık 200 milyar doların üzerine çıkılarak rekor kırıldığını, dünya ihracatından alınan payın da arttığını belirterek, “2021’de güçlü ihracat performansımız, düşen altın ithalatı ve turizm gelirlerindeki artış sayesinde milli gelirin yüzde 3’ü civarında bir cari açık vermeyi bekliyoruz. Cari açıktaki düşüş, dış finansman ve ülke risk primi baskısını azaltmada da kritik bir rol oynayacak” dedi.

DÖVİZ KURLARI, ENFLASYON, RİSK PRİMİ

Elvan, büyüme performansıyla küresel ölçekte belirgin şekilde olumlu yönde ayrışırken, tüm dünyada olduğu gibi uygulanan politikaların olumsuz yan etkilerinin de ortaya çıktığına işaret ederek, “Maalesef kurlardaki oynaklık, enflasyon ve ülke risk primimiz artış gösterdi. Bu olumsuz yan etkileri azaltmak amacıyla 2020 son çeyreğinden başlayarak kararlı para ve maliye politikası adımları attık” diye konuştu.

Verimli ve nitelikli yatırım ortamı için düşük enflasyon, kur istikrarı, risk algısının azaltılması ve bekleyişlerin iyi yönetilmesinin kritik önemde olduğunun altını çizen Elvan, “Bu nedenle önümüzdeki en temel önceliğimiz, enflasyon eğiliminin bir an önce terse çevrilmesidir. Bu çerçevede ihtiyatlı ve kararlı para ve maliye politikaları uygulamaya devam etmemiz gerekiyor. Kur istikrarını sağladığımız ve bekleyişleri iyi yönettiğimiz ölçüde enflasyonu düşürme başarımız artacaktır” ifadelerini kullandı.

AKARYAKIT FİYATLARI

Bakan Elvan, para politikasının etkinliğini güçlendirmek adına, maliye politikalarıyla da enflasyonla mücadeleye destek verdiklerine dikkati çekerek şöyle devam etti:

“Örneğin akaryakıtta eşel-mobil sistemi uygulaması kapsamında KDV ve ÖTV gelirimizden feragat ediyoruz. KDV, ÖTV ve stopaj indirimleri ile bir yandan salgından en fazla etkilenen sektörleri desteklerken, diğer yandan da enflasyonla mücadeleye destek veriyoruz. Bu çerçevede, kamu maliyesi tarafında yapılan indirim ve fiyat ayarlamaları sonucunda 103 milyar liralık kamu gelirinden vazgeçtik. Ayrıca son dönemde, iç talebin dengeli artışını destekleme amacıyla makro-ihtiyati tedbirleri de uygulamaya aldık ve bu tedbirlerin olumlu etkisini kısmen görmeye başladık. Yılın son çeyreğinde enflasyon eğiliminin belirgin bir düşüş sürecine girmesini öngörüyoruz.”

BÜTÇE AÇIĞI

Kamu maliyesi alanındaki gelişmeler ve beklentilere değinen Elvan, bütçe gelişmelerinin yıl sonu hedefleriyle uyumlu gittiğini bildirdi.

Elvan, temmuz ayında bütçe giderlerinde emekli ikramiyeleri ile planlanmış faiz, yatırım ve cari nitelikli ödemelerden kaynaklı nisbi yükseliş gerçekleştiğini ancak bu durumun merkezi yönetim bütçe harcamalarında ve açığında toplam genişlemeyi değil dönemsel artışı gösterdiğini belirterek, “Nitekim yılın ilk 7 ayında bütçe açığı, geçen yıla kıyasla yüzde 43,7 oranında azalıp 78 milyar lira olarak gerçekleşti. Mali disiplinden asla taviz vermeyeceğiz. Merkezi yönetim bütçe açığının milli gelire oranını yüzde 3,5 olarak tutma hedefimize sadığız, bu konuda en ufak bir tereddüt söz konusu değil” diye konuştu.

BORÇLANMA POLİTİKALARI

Borçlanma konusunda da son derece dikkatli bir yaklaşım izlediklerini vurgulayan Bakan Elvan, “Uyguladığımız borçlanma politikaları sayesinde yurt içinden döviz cinsi borçlanmayı kademeli olarak düşürmeye başladık. 2021 yılında yurt içinden yaptığımız döviz cinsi borçlanma, döviz cinsi ödemelerin yaklaşık yarısı kadar. Borç yönetiminde bir diğer amacımız, maliyetleri de dikkate alarak borçlanmanın vadesini mümkün olduğu kadar uzatmak. İzlediğimiz yaklaşım sayesinde yurt içinde borçlanmanın vadesini 34 aydan 52 aya yükselttik. Bu stratejiler sayesinde faiz yükünü azaltarak, bütçede alan oluşturmak ve bu alanı da ihtiyaç duyulan yerlerde kullanmak istiyoruz.” dedi.

KGF DESTEKLİ ÜÇ YENİ MEKANİZMA

Mart ayında açıkladıkları Ekonomi Reform Programı’nda üretim, istihdam, yatırım ve ihracatı ekonomi politikalarının odağına aldıklarını dile getiren Elvan, şunları söyledi:

“Bu alanları desteklemek ve üreticilerimiz üzerindeki yükü azaltmak üzere önemli adımlarımız olacak. Ben bu noktada finansman ve beşeri sermaye gibi alanlardaki politikalara kısaca değinmek istiyorum. Uzun vadeli ve uygun koşullarda finansman sağlamanın sizler için taşıdığı önemin farkındayız. Buradan hareketle KGF destekli üç yeni mekanizmayı başlatıyoruz. İlk olarak, likidite sıkıntısı çeken küçük ölçekli firmalara ilave istihdam ettikleri her bir kişi için KGF kefaletiyle krediye erişim imkanını, ikincisi, imalata dayalı ve ihracatı önceleyen yatırımlara KGF teminatı ile 5. ve 6. bölgelerde uzun vadeli kredi desteğini, üçüncüsü, ihracat potansiyeli yüksek olan KOBİ’lerin dış pazarlara açılmalarını teşvik etmek üzere Eximbank Kredi Destek Paketi’ni devreye alıyoruz.”

Elvan, tüm bu paketlerin, reel ekonomiyi, üretken kesimleri teşvik etmek amacını taşıdığını, mevcut kaynakları seçici ve odaklı bir yaklaşımla ekonomik potansiyeli daha da geliştirmek için kullanacaklarını bildirdi.

KALFALIK ÜCRETİ DEVLETTEN

Sanayicilerin ara eleman bulma konusunda yaşadıkları sorunların farkında olduklarını belirten Elvan, “Bu sorunun çözümüne yönelik hazırlıklarımızı hemen hemen tamamladık. Mesleki eğitim merkezlerine ilgiyi artırmak için gençlerin kalfalık döneminde aldıkları ücretleri artıracağız. Sanayicinin yükünü hafifletmek için de bu merkezlerden eğitim alan öğrencilerin ücretlerini biz ödeyeceğiz. Milli Eğitim Bakanımız ile bu konuya ilişkin geçen hafta çok verimli bir toplantı yaptık. Bu alanda atacağımız adımların, istihdam piyasalarında ciddi bir dönüşümü teşvik etmesini bekliyoruz” dedi.

Açılış konuşmalarının ardından basına kapalı olarak devam eden programda Bakan Elvan, iş insanlarının sorularını cevapladı.

Programa, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, AKP Kocaeli milletvekilleri Fikri Işık, İlyas Şeker, Radiye Sezer Katırcıoğlu, Mehmet Akif Yılmaz ve Sami Çakır, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu ile iş dünyasından isimler katıldı.