CiddiGazete- İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İstanbul Planlama Ajansı (İPA), "İstanbul'da Konut Krizi ile Mücadele" raporu yayımladı. Raporda, 2022 yılı Nisan ayı için TÜİK tarafından Türkiye genelinde resmi kira artış oranının yüzde 34.46, İstanbul genelinde ise resmi kira artış oranının yüzde 31.48 olarak belirlendiği aktarıldı.

İstanbul İstatistik Ofisi'nin İstanbullu kiracılar ile yaptığı araştırmaya göre ise İstanbul'da mevcut kiracılar için bir senelik kira artışının yüzde 45.48 olduğu görüldü. Aynı araştırma kapsamında, yeni kiralık konut ücretlerinin geçen yıla kıyasla yüzde 161.4 oranında artış gösterdiği ortaya çıktı. İstanbul'da yeni kiracılar için ise ortalama kira bedeli 6 bin 360,37 TL olarak hesaplandı.

YÜZDE 106'LIK ARTIŞ

Merkez Bankası verileri incelendiğinde 2012 yılından beri artış gösteren konut fiyat endeksinin 2020 yılı sonrası hızla yükseldiği, İstanbul'da konut fiyat endeksinin 2022 Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 106.3 arttığı görüldü.

YÜZDE 85 KİRASINI KARŞILAMAKTA GÜÇLÜK ÇEKECEK

İstanbul İstatistik Ofisi tarafından İstanbullu kiracılar ile yapılan araştırmaya göre kira artışı sürecinde ev sahipleri ile sorun yaşayan kiracıların oranı yüzde 38,7. Önümüzdeki sene de aynı oranda kira artışı yapılması durumunda kiracıların yüzde 85.1'inin kirasını karşılamakta güçlük çekeceği belirtildi.

İLK 3: SIĞINMACILAR, EKONOMİK KOŞULLAR, EV SAHİPLERİ

Raporda, yabancılara konut satışının teşvikinin özellikle İstanbul ve Antalya gibi büyük şehirlerde gayrimenkul talebini artıran bir uygulama olduğu belirtildi.

Katılımcılar İstanbul'da konut kira bedellerinin yükselmesindeki en önemli 3 nedeni; sığınmacı-mülteciler, genel ekonomik koşullar ve ev sahipleri olarak sıraladı.

Raporda "Ancak yabancılara gayrimenkul satışı ile vatandaşlık verilmesi gibi teşvik ve uygulamalar sığınmacı- mültecilerden ziyade gelir seviyesi yüksek ve gayrimenkul ile vatandaşlık alabilecek durumda olan yabancılar tarafından değerlendirilmekte. Dolayısıyla, bu uygulamalar yaşamaya elverişli konuta erişim bahsinde alt ve orta gelir gruplarına destekleyici politikalar üretilmemesi, hızla artan konut fiyatları ve düşen alım gücü ile birlikte değerlendirildiğinde, herkes için dayanıklı, sağlıklı, güvenilir konuta erişimi zorlaştıran sonuçlar doğurmakta. Mevcut politikalar neticesinde yaşamaya elverişli konuta yalnızca üst gelir grubu ve sermaye birikimi olan kişiler tarafından erişilebilmesi mümkün. Bu durum konutun bir kriz meselesi olarak tanımlanmasının önünü açıyor" denildi.