Ve bir virüs geldi!

Süzüldü... Sırnaştı... Yapıştı... Yayıldı...

Bütün virüsleri esti geçti.

Virüs tüm dünyaya etkisini gösterdi ve pandemi tanımı yapıldı.

Dünyanın kapitalist ve emperyalist sisteminde virüs mü savaş taktiği mi? Belli değil.

Küresel çapta ekonomi, üretim, eğitim durdu.

Siyasal kriz, ekonomik kriz yolda. (Siyasal kriz ekonomideki krizi derinleştirir.)

Tedbir amaçlı, eğlence mekânları, cafeler, etkinlikler, toplu ibadet yerleri kapatıldı.

Arz ve talebin durdurulması önümüzdeki günlerde nakit ihtiyacını doğuracak gibi.

Salgın hastalıkların geçmişi insanlık tarihi kadar eskidir. Sıtma, veba, kolera, tifüs, frengi, trahom ve veremden milyonlarca insan hayatını kaybetmiştir. Savaşlar ve tabii afetleri de katarsak ölümün pençesinden Azrail’in tırpanından kurtulamayan bir çok insan var.

İmparatorluklar çökmüş, siyasal ve demografik sonuçlarıyla yeryüzünün haritası yeniden çizildiği durumları olmuştur.

Covit_19 veya Koronanın Türkiye'de ve Dünya üzerinde nasıl etkiler yaratacağını bilmiyoruz.

---

Sormak istiyorum nükleer silah, kimyasal silah üreten ülkelere ve mensuplarına ve savaş meraklılarına!

Emperyalizm virüsünü

Sömürü virüsünü

Terör virüsünü

Savaş virüsünü

Diktatörlük virüsünü

Irkçılık virüsünü

Yalancılık virüsünü

Dincilik virüsünü

Nefret virüsünü...

Unutturan, pişman ettiren bu virüs hakkında ne düşünüyorsunuz. Var mı bir çözümünüz?

Zira siz de bu tehlikenin kucağındasınız.

Artık silahları sustursanız. Aklınızı başınıza alsanız. Sömürücülüğü bıraksanız. Bu saatten sonra milyon dolarlarınız bir halta yaramaz da. Birbirimizi kucaklamayı öğrenmeden ölmesek diyorum. Afedersiniz kucaklaşmak da yasak bu virüs de...

Keşke yalnızlaşmadan, acizleşmeden, barış adalet içinde; gökyüzünün, yeryüzünün hepimize yeteceğini bilerek yaşayabilseydik.

Nazım Hikmet'in "Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine." Sözünü idrak ederek...

Sağlık dileklerimle...