Memleketim olan Elazığ'da fiziki deprem meydana geldi.

Allahın ismiyle; ailemi, yakınlarımı ve hemşerilerimi Allah'a havale ediyor. O'nun yüce himayesine bırakıyorum.

Depremde vefat eden insanlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum.

Allah bir daha vermesin. Hepimize geçmiş olsun!..

Yıllar boyu her depremden sonra bir sürü beyanat, laf-güzaf sonrası bir boşluk... Herşeyi ranta çeviren milletiz. Kentsel dönüşümleri rantsal dönüşüme çevirdik. Depreme uygun mimari ve İnşaat projeleri gerçekleştiremedik.

Halkımızı eğitmedik, eğitemedik!..

Binlerce insanımızı fiziki depremlerde kaybettik, kaybetmeye devam ediyoruz...

Yıllardır, binlerce masum insanımızı PKK denen şerefsiz ve bir o kadar da alçak terör örgütüyle mücadelede kaybettik.

Kaybettiğimiz sadece canlarımız değildi, yorulduk, yıprandık, enerjimizi, ekonomimizi kaybettik!..

Kaybettiğimiz her cana ağıtlar dizdik, dizmeye devam ediyoruz...

İhanet, ateş, kan gözyaşı etrafımızda kol geziyor. Bölge perişan, iç savaşa sürüklenmiş, parçalanmış, fiilen bölünmüş ülkeler.

Milyonlarca insanın göçü değişen nüfus popülasyanları, göçün sonucu maddi ve ekonomik çöküş... İnsanların yaşadığı travmalar, yaşanmaz hale gelen şehirler...

Ülkedeki kazı kazan ekonomisinden, rüşvet, yolsuzluklarla kemirilen ülkenin maddi ve manevi kayıpları...

Bütün bunlar yetmezmiş gibi, çok tehlikeli ve emperyal destekli FETÖ denen şeytanın ülkeyi sürüklediği kaos ortamı ortada.

Yeniden insan kayıpları, devletin kurumlarının zaafiyet içerisine düşmesi, kaybedilen, kaçan, kaçırılan parasal değerler ve çöken ekonomik yapı...

Ve... mutfaktaki yangın, alım güçlüğü, devam eden ekonomik kriz...

Partilerin arasındaki bitmek bilmeyen kavgalar, parti içlerindeki kısır çekişmeler, demokrasiden ziyade lider sultaları... İnsanımıza, büyük bir gerilim yüklenmiş vaziyette...

Pimi çekilmiş bomba misali gibi her an patlamaya hazır.

Hedefimizde hiç bir parti yok. İktidarı, muhalefeti gelin bir araya bunları çözün. Devlete kimseyi ortak etmeyin. Ucu kime dokunursa dokunsun!... PKK, PYD, KCK, FETÖ'yü çözün. içinizdeki FETÖ'cüleri, Soroscuları ve yabancı servis elemanlarını temizleyin!..

Fıkra bu ya; Agop ile Seta evlenmişler. Cicim ayları geçince Agop eve gelip koltuğuna kurulur kurulmaz gazetesini okumaya başlar ve Seta ile ilgilenmezmiş!

Seta, ilgi görmek umuduyla “Bre Agop, mutfağın penceresi bozuldu. Yaparsııın.”

Agop; “İlahi Seta, ben pencereciii?

Ertesi gün Seta; “Agop, mutfağın musluğu bozuldu, yaparsııın?”

Agop; İlahi Seta, ben muslukçuuuu?

Sonraki gün eve gelen Agop, tüm arızaların giderildiğini görür ve sorar;

“Kuzum Seta, bunları sen yaptııın?”

Seta, “Hayır, komşumuz Salamon’a söyledim, o yaptı…

Agop; “O çıkarcı herif bunların karşılığında ne istedi?

Seta; “Ya bana pasta yaparsın ya birlikte yatacağız” dedi.

Agop; Pastasını yaptın, değil mi?

Seta; İlahi Agop, ben pastaciii?

-

Bu millet Pastacı değil, hele tasdik memuru hiç değil!

Onun sağduyusu yerindedir. Bilinmesi gereken ise, kredisi sonsuz değildir....

Her sosyal ve siyasal kesimin bilmesi gerekende budur.!!!

Yeter artık...

Eh,ne diyelim;

Millet varolsun, devlet sağolsun, sizler sağolun...