CiddiGazete- Ülkücü camianın unutulmaz isimlerinden Ali Bülent Orkan, Ankara Karşıyaka'daki kabri başında Kur'an-ı Kerim okunarak yad edildi.
Alparslan Türkeş Düşünce Derneği ve Ülkü Bağı Derneği'nin davetiyle bir araya gelen Orkan'ın cezaevi arkadaşları, 39 yıl önce Ulucanlar Cezaevi'nde asılarak şehit edilen ülküdaşlarını rahmet ve dualarla andılar.
Çoğunluğu Devlet Bahçeli'nin "yasaklılar" listesinde yer alan ülkücü camianın emektarları, Orkan'ı andıktan sonra Karşıyaka Mezarlığı'nda medfun diğer ülkücülerin de kabirlerini ziyaret ettiler.
ALİ BÜLENT ORKAN... 13 AĞUSTOS 1982
Rahmetli Muhsin başkanın Kur'an'ında Yasin Suresi'nin arasında bir not:
"Selâmün aleyküm başkanım. Ben Ali. Çok sevinçliyim. Aldığım idam cezası 1 hafta ertelendi. Ben 1 hafta sonra öleceğim diye sevinmiyorum.
Hatim indiriyordum yarım kalmıştı. Onu tamamlamaya fırsat kazandım ona sevindim!
Benden ve benim gibilerden Yasin-i Şerif'i esirgemeyin.
Kaza oruçlarım vardı, bitirdim sanıyorum. Aklım pek yerinde değil. Belki Yasinleriniz bana şefaatçi olur."
AVUKATI ŞEVKET CAN ÖZBAY ANLATIYOR:
Son yolculuğuna uğurladığım, ipte çırpınıp can çekişirken karşısında dimdik durup, Ayet El-Kürsü okuduğum, o anda bile dudaklarıyla dualar mırıldanan ve gülümseyen gözleriyle benimle ve bu dünyayla vedalaşan, ruhunu teslim ettikten sonra ipi kesildiğinde omuzları düşen, ellerimle tabuta yerleştirdiğim, daha sonra gömüldüğü kimsesizler mezarlığındaki rastgele bir çukurdan çıkardığım bedenini şimdiki kabrine naklettiğim yiğit insan, büyük dava adamı: Ali Bülent Orkan...
Mezar kazıcıları sıcaktan kokmasına kesin gözüyle baktıkları naaşının nakli sırasında yüzlerine maske takarlarken, ben maskesizdim. Şehit Bozkurt Ali Bülent Orkan'ın mübarek bedeninden gelen mis gibi cennet kokusunu hala unutamam.
Mert, cesur, yiğit, kahraman, gerçek ülkücü, gerçek bozkurt, müvekkilim ve ülküdaşım Ali Bülent Orkan'ı idamından bunca yıl geçmesine rağmen unutamadım. Kendisini unutmadık ve hiç bir zaman da unutmayacağız. Aziz hatırasına yazdığım kısa bir şiir:
ALİ BÜLENT RAHAT UYU
Ulucanlar avlusuna sehpa kurmuşlar gardiyanlar,
jandarmalar etrafını sarmışlar...
Kollarının arkasından kelepçeyi vurdular
Beyaz önlük giydirdiler, karşısında durdular
Abdest aldı, tövbe etti, asıldı
Ulucanlar Cezaevi adeta buz kesildi
Cellata el sürdürmedi, sehpaya kendi koştu
Kalbindeki Türk sevgisi, orada bile coştu
“Tanrı Türkü Korusun” diye arşı inletti
Bu narayı yere, göğe, yüreklere dinletti
İpte çırpınırken bile dualar ediyordu
Ali Bülent canını Türklüğe adıyordu
Bir Bozkurtun idamı, tüm yürekleri yaktı
Herkesin gözlerinden ip gibi yaşlar aktı
Sanmayın ki, o öldü... Ülkücü fidan soldu
Bu ülkücü fidan şimdi koskoca çınar oldu.
Biliriz şehitler ölmez, sen de ölmedin
Canını verdin, yine de taviz vermedin
Ali Bülent rahat uyu, güzel günler gelecek
Büyük Türk milleti bir gün kıymetini bilecek
Cengiz TUNÇ