Aralarında mühendis ve doktorların da bulunduğu 20 kişi, anatomi profesörü M.E. ve aile hekimliğinden emekli profesör eşi F.F.E. hakkında Avrupa Birliği (AB) projesi vaadiyle dolandırıcılık yaptıkları iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. 3 milyon Euro’nun kayıplara karıştığı olayda mağdurlar bir yıldır dava açılmasını bekliyor.

Hürriyet'ten Eray Görgülü'nün haberine göre; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 12 Şubat 2018’de soruşturmaya başladığı olay, iddialara göre şöyle gelişti: Sağlık Bakanlığı Aile Hekimliği Daire Başkanlığı Eğitim Koordinatörlüğü görevinde de bulunan profesör F.F.E, 2010’da emekli olduktan sonra çevresine AB projeleri yürüttüğünü belirterek, mühendis, sağlık çalışanı ve iş insanlarına ilgi alanlarına göre AB projeleri sundu ve ortaklıklar teklif etti. F.F.E’nin eşi M.E. de çevresine benzer projeler sunarken, 10 bin Euro’dan 70 bin Euro’ya kadar yaklaşık 90 kişiden “teminat bedelleri” adı altında toplanan paralar F.F.E’nin hesabına yatırıldı. Teminat bedellerini geri verdiği kişilere “ödül” adı altında ödemeler de yaptı. 2018 başında geri ödemelerde güçlük yaşayan F.F.E. 12 Şubat 2018’de Balgat’taki AB binası önünde gaspa uğradığını iddia ederek polisi aradı. F.F.E, WhatsApp gruplarına, “3 milyon Euro çaldırdım. İçinde tüm ödemeler vardı” mesajı attı.

Aldığı mesaj üzerine F.F.E. hakkında aynı gün suç duyurusunda bulunan medikal danışmanlık firması sahibi H.G. ise şu iddialarda bulundu:

‘DOLANDIRILDIĞIMI MESAJLA ANLADIM’

“4 yıldır tanıdığım M.E. ile birlikte anatomi-fizyoloji kitapları yazımı üzerine çalıştık. Eşinin AB projelerinde çok önemli bir yer edindiğini söyledi. Sonrasında M.E. eşi aracılığıyla, beni Paris, Roma, Milano ve Los Angeles’a projelerle ilgili inceleme için gönderdi. Masraflarımız F.F.E. tarafından proje bütçelerinden karşılandı. Eşinin hesabına yüklü miktarlarda para yatırdım ve tekrar paramı aldım. Toplamda 500 bin Euro havale ettim. F.F.E’den mesaj gelince dolandırıldığımı anladım.”

S.K. da yaptığı suç duyurusunda, “4 yıllık çalışmamızdan kaynaklanan güven sebebi ile bu öneriyi kabul ettim. Benim yönlendirmemle F.F.E’nin hesabına, oğlum U.K. 200 bin TL, H.Ş. 50 bin Euro ve 280 bin TL, N.Ş. 200 bin TL, B.Ö. 200 bin TL yatırdı. 28 adet projeye teminat yatırdım, üçü bitti parasını aldım, geriye kalan 25 proje halen devam ediyordu. Toplam alacağım 900 bin Euro’dur” dedi. Yankesicilik Dolandırıcılık Büro Amirliği’nde ifadesi alınan F.F.E. ise gaspa uğramadığını itiraf ederken, ekonomik bunalım nedeniyle bu yola başvurduğunu belirtti ve şunları söyledi:

‘AB BANA ELDEN ÖDEME YAPACAKTI’

“Emekli olduktan sonra AB, Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Bankası ve sivil toplum örgütü fonlarının bağlı olduğu kuruluşlara çeşitli projelerimle ön başvurularda bulunarak talebimin kabulü durumunda, alan uzmanlarından oluşturduğum ekibimle her ay düzenli rapor hazırlayıp ekibim ve ben ücretini almaktayız. Bu şekilde 30 ekibim vardır ve yaklaşık 90 kişiden oluşmaktadır. H.G’nin beyanında bahsi geçen 500 bin Euro, S.K’nın bahsettiği 900 bin Euro ve bahsettiğim 30 ekibim için ödenecek yaklaşık 1 milyon 600 bin Euro para teminat, gecikmiş aylık ödemeler ve başarılı çalışmalarımızdan dolayı verilecek ödül ödemelerinden ibarettir ve bu ödemeler AB tarafından zamanında yapılmamıştır. 12 Şubat günü tarafıma elden ödeneceği bildirildi. Sabah parayı almak üzere yola çıktığımda ödemenin 23 Şubat tarihine ertelendiğini öğrendim ancak müştekilerin yoğun baskısı ve yaşadığım stres sebebiyle rahatsızlanarak panik atak geçirdim ve çevredekilere gaspa uğradığımı söyledim. Hakkımda isnat olunan suçlamalar asılsızdır.”

AB BAKANLIĞI: PROJE GÖREVLİSİ DEĞİLLER

AB Bakanlığı ise savcılığın sorusu üzerine F.F.E. ile M.E’nin AB projelerinde doğrudan ya da dolaylı görev almadıklarını bildirdi. Mağdurların avukatı Sermin Gürbüz, Ankara 5’inci Sulh Ceza Mahkemesi’nin M.E. ve F.F.E. hakkında yurtdışına çıkış yasağı koyduğunu belirtirken, “Haklarında açılmış 14 ayrı savcılık soruşturması var. Ancak olay savcı değişiklikleri nedeniyle bir türlü dava aşamasına gelemedi. 12 ayda 6 savcı değişti” dedi.

Gürbüz şunları söyledi: “Mağdurlar arasında savunma sanayi kuruluşlarında çalışan dört mühendis, Ankara, Konya ve İstanbul’da görev yapan dört doktorun yanı sıra avukat, proje uzmanı, öğretmen gibi eğitimli kişiler bulunuyor. F.F.E. ile eşi, birkaç kez bazı projelerin iptal edildiğini belirterek, para iadeleri yaptıktan sonra çevresine güven sağlayıp, bu kişilerin ilgi duydukları alanlarla ilgili zaaflarından yararlanmışlar. AB Bakanlığı’ndan gelen yanıtla aslında böyle projelerin olmadığını öğrendik. F.F.E. kendi ifadesinde 90 kişiden para topladığını belirtiyor.”