CiddiGazete- Ünlü sunucu Ece Erken’in eşi, Beşiktaş’ın eski yöneticisi avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu, 27 Ocak’ta, Yeşilköy’de ortağı olduğu restoranda uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.

7 ay önce evlendiği eşinin ölümüyle yıkılan Ece Erken, Instagram hesabından paylaştığı mesajlarla adeta isyan etti.

Ece Erken’in mesajları şöyle:

BEŞİKTAŞ’LA İLGİLİ TOPLANTI

“Neye yanayım bilmiyorum ki, hangi birine? O gün evden çıkmak istemeyen, play station oynamayı isterken Fikret Orman, Serkan Yazıcıoğlu, Ahmet Ürkmezgil, Fatih Doğan ile yine Beşiktaş’la ilgili toplantıya gitmene engel olmayan kendime mi?

‘Gel, evin oralarda yapın’ dedim, onda bile ‘Ahmet Ürkmezgil’in eşi yoğun bakımda bizim balıkçıya yakın hastanede eşi, ne olur ne olmaz, eşine bir şey olur orada olsun’ demiştin, onda bile yine başkasını düşünmüştün, o gece seni kimse düşünmese de, sen herkesi düşünürdün…

‘ADAM DİYE GEZİYORLAR YA’

Hayatta hiçbir şey olamamış, dışlanmış, hiç sevilmemiş anca silahla kendini mafya sanan, katiller Kadir Yasak, Ali Yasak, Seccad Yeşil, Serkan Dakman ve diğer magandalara mı yanayım, verdikleri yalan ve trajikomik ifadelere mi?

Yoksa senin aslanlar gibi tek başına mücadelene sessiz kalan sözde masada oturduğun arkadaşlarına mı? Adam diye geziyorlar ya hâlâ şaka gibi. Senin yanında birine bunlar yapılabilir miydi?

CUNDALI’YA SİTEM

Ah Şafağım ah. Neye yanayım yine sessiz kalan, ekmek verdiğin Cundalı personeline mi? Sen kan kaybederken dakikalarca ambulans beklenmesine mi? Kimse mi arabasına almamış, akıl edememiş? Sanki boynuna bir şey olmuş al arabana götür işte!

Ya ikinci gün Cundalı’nın açılması? Sen olsan 40’ını beklerdin, hatta kapardın o mekanı, öyle adamdın sen sevgilim, sende maddiyat değil maneviyat vardı.

Senin yanında başkasına bunlar olsaydı, yine kendini siper ederdin, tıpkı Beşiktaş’la ilgili hiç suçun yokken kendini siper ettiğin gibi, kongreye bile aslanlar gibi tek başına gidip suçlanmadığın şeyleri sahiplenmen gibi.

‘BÜLENT AĞABEYİM DEDİĞİN KALLEŞ ÇIKTI’

Hiç korkak olmadın, kimsenin arkasına saklanmadın aşkım sen. Kardeşim diye her saniye seni arayan, senden bir şeyler isteyen, senden alıp götürenler yoktu cenazende. Borcu olanlar ‘Borcu vardı’ diye geziyor etrafta.

Mesela ‘Bülent ağabeyim’, ‘kardeşlerim’ dediğin kalleş çıktı be aşkım. Benimse, tam da senin istediğin oldu, küs olduğum, barışmamı istediğin herkes geldi. Senin, benim için çok üzüldü, çünkü senden çıkarları yokmuş. Hele değerlin Türkan teyzen yalnız bırakmadı, daha önce tanışamadığım akrabaların sağ olsun hep aradı beni.

Öyle yüce gönüllü bir adamdın ki sen, Eymen’in okul masrafından, sağlık sigortasına kadar düşünen, her anlamda babasız büyüttüğüm evladıma aslanlar gibi babalık yapan, adam gibi adamdın. Her gün seni soruyor, o da çok özledi seni benim gibi.

‘ÇOK ZOR DAYANIYORUM’

Her şeyden önce çok iyi bir insan, kızlarına aşık bir babaydın. Allah’ım belki de yükünü gördü, üzüldü, yanına aldı seni. Şu an inşallah cennetten bizi seyrediyorsundur, ‘üzülme’ diyorlar aşkım ‘sen üzülürsen üzülür’ diyorlar. Ne olur üzülme ama ben çok zor dayanıyorum. 5 kilo verdim, yanımda olsaydın belki beğenmez ayrılırdın benden.

Keşke böyle olmasaydı ama rabbim dayanamayacağın yük vermezmiş, bu da benim sınavım.

‘ADINI YAŞATACAĞIM’

Çok mücadele ettik, ilk kez bu kadar çok sevildim, ben de çok ama çok sevdim. Allah senden razı olsun, varsa hakkım sonuna kadar helal olsun. Hakkını helal etmişsindir umarım sen de bana. Davanın peşinde olacağım ağırlaştırılmış müebbet aldıkları gün yüküm az da olsa hafifleyecek, seni son nefesime kadar seveceğim, adını yaşatacağım.

‘ACIMI ANCAK YAŞAYANLAR ANLAR’

Acımı ancak yaşayanlar anlar, gece olsun istemeyenler, ateş düştüğü yeri yakıyor. Herkes hayatına mutlu mesut devam ediyor benimse her günüm aynı. Allah düşmanımın başına bile vermesin, sabır diliyorum kendime, sevdiklerinin yokluklarıyla sınanan herkese. Geçmeyecek ama azalacak, sabır.”