"Müstevli emperyal Batı"ya göre...

Tam 1200 yıldır...

Her Müslüman, Türk'tür...

Korkulan, Türk'tür...

Ürkülen, Türk'tür...

Uykuları kaçıran, Türk'tür...

Abdest bozan, Türk'tür...

İslam'ın bayraktarı Türk'tür...

İslam'ın sancaktarı Türk'tür...

Sadece müstevliler mi?

Biz, kafamızı kuma gömsek de öyledir...

Yatıp kalkıp, kendimizi inkar etsek de öyledir...

Aşağılık kompleksleri altında inim inim inlesek, yine öyledir...

Sular mışıl mışıl uyur da...

"Düşman uyumaz" demişler...

Bakınız, bence bu konudaki en önemli tesbiti merhum Alpaslan Türkeş yapmıştır. Tesbitinde şöyle diyor:

"Her kim ki Türk'e, Türk adına, Atatürk'e düşmandır; biliniz ki onlar Malazgirt'te, İstanbul'un Fethinde,

Çanakkale'de, İstiklâl Harbi'nde mağlup ettiklerimizin Anadolu'da kalmış tohumlarıdır."

Son kelâm:

"Türk'üz" dediler...

Namus bildikleri vatanı korumak, milleti yaşatmak için; anadan, babadan, yardan ve serden vazgeçtiler.

Kendi varlıklarını Türk varlığına armağan ettiler.

Şimdi koyun koyuna Çanakkale sırtlarında yatıyorlar.

Artık kıyam vaktidir!..

Çanakkale'deki Bedir'in aslanlarına binlerce selâm, binlerce dua...

Ruhları şad olsun.

Bize düşen görev, onların hatıralarını canlı tutmak ve açtıkları yolda yürüyerek varlığımızı Türk milletinin varlığına armağan etmektir.

Bundan da kimsenin kuşkusu olmasın. Geçmişimiz, geleceğimizin ifadesidir.

Ne mutlu Türküm diyene!