Yılmaz Özdil, "Bir bira" başlığıyla yayımlanan yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Bu ülkenin meşrebi ve duruşu belli olan Cumhurbaşkanını Mozart dinlemeye zorlamak faşistliğin dik alasıdır" sözleri için "Birincisi içmeye zorlamadım, teklif var, ısrar yok. İkincisi, Hitler ağzına bira sürmezdi, demokrat mıydı? Üçüncüsü, bir bira trafikte bile suç değilken, Halk Arenası'nın bir bira yüzünden üç program kapatılması hangi promil hesabıyla yapıldı" dedi.

Kendi gazetesine ise sessiz kaldığı için sitem eden Özdil yazısını şöyle sürdürdü:

“Dördüncüsü...

“Bir bira içseydi” dediğim için 15 gündür yandaş medyada linç ediliyorum, “tezek beyinli” diyen var, “mikrop bulaştırıcı yaratık” diyen var, “şizofren” diyen var, “kımıl zararlısı” diyen var, “çukur” diyen var, “ebu cehil” diyen var, “haddini aştı” diyen var, “ayyaş” diyen var, “skandal” diyen var, “küstah” diyen var, “aşağılık” diyen var, “şerefsiz” diyen var, “ahlaksız” diyen var, “edepsiz” diyen var, “kirli” diyen var, “pislik” diyen var, “müptezel” diyen var, “eroinman” diyen var, “Amerikancı” diyen var, “emperyalist” diyen var.

En son asrın liderimiz TBMM kürsüsünden “faşistin dik alası” dedi.

Ve, kendi gazetem Sözcü bunlarla alakalı tek kelime yazmadı.

Tam sayfa medya köşesi olmasına rağmen çıt çıkarmadı. Dünyada hangi gazete, o ülkenin cumhurbaşkanı tarafından kendi yazarına “faşistin dik alası” denilmesini haber yapmaz?

Hangi demokrat ülkede, hangi gazete kendi yazarına yönelik iktidar medyası saldırısına sessiz kalır?

Kendi gazetemizi, yazarlarımızı, çalışanlarımızı savunmak için hayatımızı ortaya koyuyoruz, kendi gazetemiz bizim için lütfedip kılını bile kıpırdatmıyor.”