CiddiGazete- Sedat Peker, yayınladığı beşinci videoda, kendisiyle ilgili, "Sedat Peker'i kim kullanıyor" başlıklı bir yazı kaleme alan Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi'yi de hedef aldı.

Abdulkadir Selvi’ye "Düşkün Abdulkadir" diye seslenen Sedat Peker, "Sana o yazıları kimin yazdırdığını da biliyorum. Düşkün, primci, yazıklar olsun lan sana. Adam değilsin lan sen. Hiç bir zaman da adam olamazsın" dedi. Peker ayrıca, Selvi'nin araştırma yapmadığını, önüne konan yazıları sanki kendisi araştırıp bulmuş gibi yayımladığını da belirtti.

Abdulkadir Selvi, "Sedat Peker’i kim kullanıyor" başlıklı yazısında Birleşik Arap Emirlikleri'nin Veliaht Prensi'ni işaret ederken, Habertürk yazarı Fatih Altaylı'dan Selvi'ye cevap geldi.

Altaylı, köşesinden Selvi'ye, "Şimdi amiral kayığının iktidara fazlasıyla yakın olduğunu her fırsatta vurgulayan yazarları soruyor, 'Sedat Peker'i kim kullanıyor?’ diye.

Vallahi yakın zamana kadar sizinkiler kullanıyordu. Siz de 'Sedat Bey' diyordunuz.

Şimdi kim kullanıyor bilemem" diye seslendi.

ABDULKADİR SELVİ NE YAZMIŞTI?

Abdulkadir Selvi, 'Sedat Peker'i kim kullanıyor' başlıklı yazısında özetle şunları ifade etmişti:

"Ben 2023 seçimlerine giderken, müesses nizamın işi şansa bırakmak istemediğini, Erdoğan’ı tasfiye edebilmek için birkaç koldan harekete geçtiklerini görüyorum.

ABD’de Biden kazandıktan sonra 2023 planını devreye soktular.

Şimdilik iki kılavuzları var. Biri Cem Uzan diğeri Sedat Peker.

128 milyar iddiasının kaynağı, Türkiye’yi dolandırıp, İmar Bankası ve Adabank’ta milyarlarca doları batırıp, binlerce insanı mağdur ettikten sonra, mafyanın yardımıyla Fransa’ya kaçmış olan Cem Uzan çıktı.

Mafya denilince akla gelen her şey var Sedat Peker’de. Bir mafya liderinin iddialarını doğru kabul edip, mafya ile mücadele edenleri mi suçlayacağız?

Sedat Peker orada bir gün dahi kendi imkânlarıyla bulunamaz. Tutunamaz. Daha da önemlisi Sedat Peker orada kendi adına iktidara bu savaşı açamaz. Orada bir istihbarat servisinin desteğiyle korunur ve bir istihbarat servisinin planları doğrultusunda konuşur.

Peker’i orada koruyup konuşturan 15 Temmuz gecesi Erdoğan için ha düştü ha düşecek diye takip eden Birleşik Arap Emirlikleri’nin Veliaht prensi olmasın?

Yapılacak olan şu, Sedat Peker paketlenip Türkiye’ye getirilmeli ve yargıda hesabı sorulmalı.

AK Parti, Sedat Peker’le başlatılan yeni kaset sürecini ciddiye almalı.”

FATİH ALTAYLI’NIN YAZISI

Habertürk yazarı Fatih Altaylı ise bugünkü köşe yazısının "Ünlü işadamı Sedat Bey'iniz idi" başlıklı bölümünde Abdulkadir Selvi’ye ve neden Sedat Peker hakkında yazı yazmadığını merak edenlere şöyle cevap verdi:

"Niye Sedat Peker’le ilgili bir şey yazmıyorsun?

Ne yazayım kardeşim, izliyorum, dinliyorum.

Biz vakti zamanında bu köşede Sedat Peker ve benzerleri ile ilgili çok şey yazdık.

Biz Peker’in ölüm tehditlerini sineye çekmeyip, hakkımızı mahkemelerde ararken bugün Sedat Peker’e sallayanlar için o ‘Ünlü işadamı Sedat Bey’ idi.

İktidar partisi lehine mitingler düzenliyordu Rize’de.

İktidar karşıtı olan kim varsa da alayını tehdit ediyordu kan banyoları ile.

Adliye koridorlarında karşılıklı davamızı beklerken ben bir köşede ayakta dikiliyordum.

Sedat Peker ise yanında onlarca adamı ile imza dağıtıyordu adalet dağıtılması beklenen yerde.

Şimdi amiral kayığının iktidara fazlasıyla yakın olduğunu her fırsatta vurgulayan yazarları soruyor, ‘Sedat Peker’i kim kullanıyor?’ diye.

Vallahi yakın zamana kadar sizinkiler kullanıyordu. Siz de ‘Sedat Bey’ diyordunuz.

Şimdi kim kullanıyor bilemem.

Dediğiniz gibi Arap emirlikleri de olabilir, FETÖ’cülükten içeri atılan işadamları da olabilir, herkes olabilir.

Çünkü bunlar kullanışlıdır.

Bunları bugün kullananlar görmez mi ki, dün kullananların aleyhine dönenler, yarın da bugün kullananların aleyhine döneceklerdir.

Doğru olan bunları uzak tutmaktır, olmaları gereken yerde tutmaktır.

Bakın görmüyor musunuz, dün iktidarın en has adamı Sedat Peker idi, şimdi iktidara sövüyor.

Aynı günlerde iktidara sövüp, başbakanları tehdit edeni ise bugün iktidarı savunuyor.

Yarın ne olacağını bu yüzden kimse bilemez.

Böyle bir rezalette en iyisi hiç araya girmemektir.

Çünkü aralarındaki meseleyi bilmemizin imkanı yoktur.

Bildiğimiz ise şudur.

Güçlü iktidarlar döneminde bu gibi organize suç örgütleri sinerler.

İktidar zayıfladıkça hortlarlar.

AK Parti iktidarının ilk yıllarına bakın, bir de bugüne bakın ne demek istediğimi anlarsınız."