CiddiGazete- Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Elbette ki cesaret aldığın bir yerler vardır. Tüm iftira ve ithamlarına mal bulmuş mağribi gibi sarılan ve ‘şereflice’ siyaset malzemesi haline getiren...” sözleriyle başlayıp muhalefet liderlerinin ismini saymasına bugün yayınladığı beşinci videoda cevap verdi.

Sedat Peker, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu hakkında şu görüşleri dile getirdi:

“Sonra diyor ki Meral ablan var. Siz düşman ettiniz Meral ablayla beni. Nasıl ablam olacak? Şimdi bana kinlidir, kızgındır, normal. Haklı, haklı...

Kılıçdaroğlu gibi ağabeyin var, ya Allah aşkına çok iyi bir adam ama biz şimdi yan yana gelip ne konuşabiliriz ki yani ortak bir dünyamız yok.

Ali Babacan bey, gerçekten çok iyi bir adam ama konuşacak bir konumuz yok, kibar, çok beyefendi. Biz böyle biraz daha...

En güzeli de şey... Sayın Davutoğlu’yla vallahi o hiç olmaz. Ben zaten megolamanım. O anlatmayı çok seviyor, devamlı anlatıyor, herkesi esir alıyor. Ben dinleyemem. Ben gerçek megolamanım. Ben anlatacağım.”

SÜLEYMAN SOYLU NE DEMİŞTİ?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sedat Peker’in 13 Mayıs’ta yayınladığı dördüncü videosunda yer alan kendisi hakkındaki iddialar üzerine sosyal medya hesabından bir açıklama yapmıştı.

Bakan Soylu açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştı:

"Aylardır bu senaryonun bu noktaya geleceğini bekliyordum. Birilerinin elinde operasyon elemanı olan mafya pisliği, yıllarca bu ülkede tehdit ve şantajla pekçok insanın canını acıttı. Devlet ve millet gibi kutsal kavramların ardına sığınarak kan emici oldu, her türlü pisliğe bulaştı.

Türkiye, tam da bunlar gibi pespayelerle mücadele ederek temizleniyor ve yükseliyor. Kullandığı uyuşturucunun beynini yok ettiği, müptezel operasyon elemanına sesleniyorum: İddianı, iftiranı, her şeyin açığa çıkması için yargıya taşıyorum. Ben adalete teslimim. Sen de operasyon faresi gibi kaçma, ülkene gel adalete teslim ol.

Elbette ki cesaret aldığın bir yerler vardır. Tüm iftira ve ithamlarına mal bulmuş mağribi gibi sarılan ve “şereflice” siyaset malzemesi haline getiren:

Nasıl olsa Kemal Kılıçdaroğlu gibi ağabeyin var.

Nasıl olsa Meral Akşener gibi ablan var.

Nasıl olsa Ali Babacan gibi kardeşin var.

Nasıl olsa Ahmet Davutoğlu gibi hocan var.

Nasıl olsa Birgün gibi gazeten var.

Nasıl olsa Cumhuriyet gibi gazeten var.

Nasıl olsa Sözcü gibi yayın organın var.

Nasıl olsa FETÖ'nün sosyal medya ağı var.

Nasıl olsa HDPKK'nın tam desteği var.

Nasıl olsa bu tiyatroya günlerdir aval aval bakan, her şeye konuşup laf söyleyen ama halâ Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını anlamayan, şimdi susan ödlekler var.

Hükümetlerimiz ve partimiz terörden uyuşturucuya kadar pek çok suç kaynağında Cumhuriyet tarihimizin en başarılı sonuçlarını üretti. Ancak, başından itibaren en en başarılı olduğu alan, mafyadan bu ülkeyi ve milleti kurtarmaktır. Onun için liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’a minnettarım. Mafya pisliklerine ve onların pis oyunlarına müsaade etmediği için.

İddiana, iftirana gelince. Senin gibi kalleşlerle ve müptezellerle yüzleşe yüzleşe Türkiye bu noktaya geldi. Üzerime düşeni alıyor ve yüzleşiyorum. İstanbul ve Bursa mahkemelerinde iki dosyan var. İstanbul’daki dosyanın başlangıcını bilmiyorum. Ancak dosyanın yeniden hareketlenmesi ve operasyona dönmesinde bizatihi katkım var. Bursa’daki dosya ise bir kişinin şahsıma şikayeti ile baştan sona benim takibim. Hayatının bir noktasında benimle temasın var ve bu ispatlanırsa Aziz milletimizin gözü önünde idam dahil her türlü cezaya, aşağılanmaya razıyım.

Bayram günü bu müptezellikle kendilerini meşgul ettiğim için aziz milletim beni bağışlasın. Çünkü beni tanıyanlar ve birlikte çalışanlar bilir ki mafyadan nefret ederim. Beş yıla yakın İçişleri Bakanlığı dönemimde mesai arkadaşlarıma bu konuda hangi talimatları verdiğim, nasıl tavizsiz olduğum, yerel, bölgesel ve ulusal yüzlerce çetenin çökertilmesi sonucu ile açıktır. Allah’a hamdolsun olsun mafyaya hayat hakkı tanımadık. Böyle bir ihmali, devletime ve milletime ihanet sayarım.

Bedeli ne olursa olsun terörle uyuşturucu ile organize suç çeteleri ile ve tüm suç unsurları ile mücadelemiz kökünü kazıyana kadar devam edecektir. Aziz milletimize saygılarımla.

Bu süreçte 'belki dil sürçmesidir' diye hala tekzibini beklediğim cümle. Biz olmasa idik oraya mafya çökecekti cümlesidir. İnşallah saygısız gazetecinin çarpıtmasıdır. Benim devletim Libya’ya ve Karabağ’a çökülmesine fırsat vermedi. Kıytırık bir marinaya mafya bozuntularının çökmesine fırsat vermez. Türkiye eski Türkiye değil.”