CiddiGazete- Cumhuriyetimizin kuruluş dönemini takip eden yıllarda Türkçülük ideolojisi, anti Türkçülerin ve onların dış destekçilerinin büyük çaplı çatışmalarına neden olmuş, bu çatışmaların akabinde bir dizi siyasi olay ve yargılamalar vuku bulmuştur.

3 MAYIS TÜRKÇÜLÜK GÜNÜNÜN TARİHİ

"Türkçülük Günü", Türkçülük-Turancılık davasının gerekçelerinden biri olarak gösterilen Hüseyin Nihal Atsız-Sabahattin Ali davasının 3 Mayıs 1944 tarihli duruşmasından sonra yaşanan "Ankara Olayları"nı anmak amacıyla, ilk defa 3 Mayıs 1945 tarihinde, Tophane Askeri Hapishanesinde Nihal Atsız, Zeki Velidi Togan, Nejdet Sançar ve Reha Oğuz Türkkan başta olmak üzere 10 tutuklu tarafından kutlanmıştır. Daha sonraki senelerde de devam eden toplantılar, Türkçülük Günü adını almıştır.

Irkçılık-Turancılık Davası, 7 Eylül 1944'te başlayan ve 29 Mart 1945'e kadar süren, Türk siyasetinde önde gelen 23 ismin Irkçılık-Turancılık suçlamasıyla yargılandığı sürecin adıdır.

Toplam 65 oturum süren dava, Türk siyasi tarihi içerisinde büyük önem arz etmiştir. Yargılama sonucunda Zeki Velidi Togan, Hüseyin Nihal Atsız, Alparslan Türkeş, Reha Oğuz Türkkan, Cihat Savaş Fer, Nurullah Barıman, Fethi Tevetoğlu, Nejdet Sançar, Cebbar Şenel ve Cemal Oğuz Öcal çeşitli cezalara çarptırıldılar.

Dönemin Başbakanı Şükrü Saraçoğlu 5 Ağustos 1942'de TBMM'de yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Biz Türk'üz, Türkçüyüz ve daima Türkçü kalacağız. Bizim için Türkçülük bir kan meselesi olduğu kadar bir vicdan ve kültür meselesidir. Biz azalan veya azaltan Türkçü değil, çoğalan ve çoğaltan Türkçüyüz. Ve her vakit bu istikamette çalışacağız."

Nihal Atsız dönemin başbakanı Şükrü Saracoğlu'na Orhun Dergisinde 1 Mart 1944'te ve yine bir ay sonra 1 Nisan 1944'te olmak üzere iki açık mektup kaleme alır, Başbakan'a şikayet ve uyarıda bulunur. Şikayet edilenlerin arasında Ahmed Cevad Emre, Sabahattin Ali, Sadrettin Celal Antel ve Hasan Âli Yücel de vardır.

Sabahattin Ali tarafından Atsız mahkemeye verilir. 26 Nisan 1944'te Ankara'da başlayan ilk mahkeme, dönemin gençleri tarafından hınca hınç doldurulur. Mahkeme, 3 Mayıs 1944'e ertelenir.

Tarihte "3 Mayıs Olayları" adıyla anılan gösteriler, Nihal Atsız'ın hakkında açılan dava için Ankara'ya geldiği sırada başlamıştır.

Mahkeme salonuna giremeyen gençler, Ulus Meydanı'na doğru yürüyüşe geçtiler ve burada İstiklâl Marşı'nı okuyup komünizm aleyhinde sloganlar attılar.

Kafile, Ulus Meydanı'ndan sonra Başbakan Şükrü Saraçoğlu ile görüşmek istemişse de bunda başarılı olamadı ve milliyetçi gençlerin gösterileri hükümet tarafından "şiddetle" önlendi. Bu gösterilerde tutuklanan üniversiteli gençlerin sayısı 165 olarak tespit edildi.

3 Mayıs'ta bir araya gelen ve gösteri yapan gençler birer birer tespit edilip toplandı ve tutuklandı. Milliyetçi gençler, Alparslan Türkeş'in ifade ediş şekliyle, kıyasıya dövüldü. Nihal Atsız da aynı gün duruşmadan çıktıktan sonra polis tarafından gözaltına alındı.

3 Mayıs'ın ilk yıldönümü 1945 senesinde o sıralarda Tophane'deki Askeri Cezaevinde tutuklu bulunan bir grup Türkçü tarafından örtüsüz bir masa etrafında yapılan bir toplantı ile anılmış, daha sonraki yıllarda ise çeşitli törenlerle kutlanmış ve Türk milliyetçilerinin bir geleneği oluştur.

3 MAYIS ANKARA OLAYLARI NEDİR?

Mahkeme günü geldiğinde tarihte 3 Mayıs Olayları olarak bilinen hadiseler Başkent Ankara'da başlar. Mahkeme günü turancılar, komünizm karşıtı bir gösteri tertip ederler ve Atsız'a sevgilerini bu gösteride belirtirler. Gençler bu kez mahkeme salonuna alınmaz. Bunun üzerine Ulus Meydanı'na yürüyen gençler burada Başbakan Şükrü Saraçoğlu ile görüşmek isterler fakat bu istekleri gerçekleşmez. Gençlerin 3 Mayıs günü yaptıkları yürüyüş hükümet tarafından bastırılır ve 165 üniversiteli genç tutuklanır.

İstanbul 1 Numaralı Örfi İdare Mahkemesinde görüşülmeye başlanan ve 65 oturum süren dava kapsamında Hasan Ferit Cansever, Fethi Tevetoğlu, Alparslan Türkeş, Nurullah Barıman, Zeki Özgür Sofuoğlu, Fazıl Hisarcıklı, Hüseyin Nihal Atsız, Hüseyin Namık Orkun, Nejdet Sançar, Saim Bayrak, İsmet Rasin Tümtürk, Cihat Savaş Fer, Muzaffer Eriş, Fehiman Altan, Yusuf Kadıgil, Cebbar Şenel, Zeki Velidi Togan, Orhan Şaik Gökyay, Hikmet Tanyu, Reha Oğuz Türkkan, Hamza Sadi Özbek, Cemal Oğuz Öcal, Said Bilgiç olmak üzere toplam 23 sanık yargılandı ve 29 Mart 1945 tarihinde verilen kararla sanıklardan 13'ü beraat ederken, Prof. Dr. Zeki Velidî Togan, Hüseyin Nihal Atsız, Reha Oğuz Türkkan, Nurullah Barıman, Cihat Savaşfer, Nejdet Sançar, Dr. Fethi Tevetoğlu, Alparslan Türkeş, Cebbar Şenel ve Cemal Oğuz Öcal’a 10 yıla kadar uzanan değişik hapis ve sürgün cezaları verildi. Daha sonra Askeri Yargıtay'a taşınan dava hakkında kararı Yüksek Mahkeme "usul ve esas yönünden" bozdu.

Tutuklu sanıkların hemen salıverilmesini ve davanın 2. Sıkıyönetim Mahkemesinde görülmesini kararlaştırdı.

Bu karar, 26 Ekim 1945 günü, yıldırım telgrafı ile İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığına bildirilerek tutukluların hemen salıverilmesi sağladı.

Böylece, kimi Türkçüler için 1 yıl beş buçuk ay süren hapis ve zindan hayatı sona erdi.

Zeki Velidi Togan, Alparslan Türkeş, Nihal Atsız, Reha Oğuz Türkkan, Cihat Savaş Fer, Nurullah Barıman, Fethi Tevetoğlu, Nejdet Sançar, Cebbar Şenel ve Cemal Oğuz Öcal 26 Ekim 1945'e kadar tutuklu kaldı.

Askeri Yargıtay'ın 87 sayfa tutan kararında, her sanığın durumu ve kendisine yöneltilen suçlamalar ayrı ayrı değerlendirilerek, onların her biri için ayrı aklama kararı verilmesi öngörülüyordu.

3 MAYIS TÜRKÇÜLÜK GÜNÜ NASIL KABUL EDİLDİ?

Ankara Olayları'nın ilk yıl dönümünde, 3 Mayıs 1945 tarihinde Tophane'de Askeri Cezaevi'nde tutuklu bulunan bir grup tarafından örtüsüz bir masa etrafında yapılan bir toplantı ile anıldı ve daha sonraki yıllarda da devam eden bu kutlama devam eden yıllarda Türk milliyetçileri arasında bir gelenek halini aldı. Yani bu tarihten sonra 3 Mayıs Türkçülük Günü olarak kutlanmaya başladı.