Türkiye'de neredeyse yarım asırdır bizim de şahit olduğunuz nice kargaşalıklar, ekonomik buhranlar, dış politika sorunları yaşandı.

Şu anda Türkiye, belki de son 50 yılın en kontrolsüz yönetim atmosferiyle karşı karşıya. Şaka değil!

Ne ekonomi kontrol altında, ne iç siyaset, ne dış siyaset...

Tam bir "Saldım çayıra, Mevlam kayıra" havası hakim.

Bir taraftan Rusya üfürüyor, bir taraftan ABD... Arap ülkeleri cabası... Ne tarafa dönsen ağır bir "dost" kazığı. İşin daha da garibi, yönetim erki kaderine razı bir görüntü sergiliyor. Kontrol elden çıkmış!

Ekonomide ne bir kural var, ne bir model. Sabah erken kalkan "indiragandi" peşinde!

F-16 pazarlığı yapmaya gittiğin günün ertesinde, işi bulandırmak isteyen Rusya, "İkinci S400 anlaşmasını yaptık" diyor... "Hayır" bile denilemeyen cılız bir yalanlama. Ertesi gün bir "yaptık" haberi daha... "Tık" yok.

ABD'nin bu konuda tavrı net. Bir taraftan PKK/YPG terör örgütlerine "bedava" mühimmat yağdırırken, Türkiye'yi de kıskaça alma çabasında. Neden sesimiz gür çıkmaz, net bir tavır ortaya koyamayız anlaşılır gibi değil.

Dünyadan dışlanmış Rusya ile hayata tutunma gayretleri, ABD ve AB ülkeleriyle stratejik işbirliğini geliştirme gayreti derken, araya bir de İsrail soslanıyor.

Anlatırken bile insanın başı dönüyor...

Türkiye'nin dış politikasının ne olduğunu çözebilen var mı?

Ekonomik girdaptan kurtulmak isterken, yanlış kararlarla her geçen gün biraz daha bataklığa saplandığımızı hangi cümlelerle ifade edeceğiz onu bile bilmiyoruz.

Seçim yaklaştığında gecekondu semtlerinde bir hareketlenme olur. Yapılara kaçak-köçek eklentiler çıkılır.

Türkiye'nin genel durumu da gecekondu semtinden farksız bir görüntüye büründü.

Ekonomiden iç-dış siyasete, hayatımıza dokunan ne varsa kayıtsız, kuralsız, nizamsız, intizamsız bir anaforla savrulmaya başladı.

İnanılır gibi değil ama gerçek: Afganistan'dan bir heyet, Türkiye'deki kaçak vatandaşlarının durumunu tespit etmek için geliyor!

Bizden de başında Doğu Perinçek'in olduğu bir grup, sorunlarımızı çözmek için Suriye'ye gidiyor!..

Delirmeye az kaldı!

★★★

Yönetenlerin yanlışta ısrar etmesinin iki nedeni olabilir:

1- Yaptıklarının farkında değiller ki; buna inanmak mümkün değil.

2- "Bizden sonra tufan" anlayışı.

Anlaşılan o ki; AKP kendi biletini kesmiş. Bilerek ve isteyerek; giderken enkaz bırakacak. Hem ekonomik, hem sosyal, hem de dış politikada...