Kadir Mısıroğlu
Necip Fazıl Kısakürek
Osman Yüksel Serdengeçti
Yavuz Bülent Bakiler
Bu isimlerin ortak noktası Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığıdır.
Atatürk 19 Mayısta Samsun'a çıkmayıp Kurtuluş Savaşını başlatmasaydı ne olurdu diye bunlar kendilerine sormadılar. Kadir Mısıroğlu "Keşke Yunan kazansaydı" diye çok açık ve net konuştu. Diğerleri onun kadar net olamadı ama dördü de Atatürk düşmanlığında birleşmişti.
Düşünce otağınızın merkezine Atatürk'ü oturtunuz. Ona düşmanlık yapan isimler her kim olursa olsun Türklüğün de düşmanıdır. Çünkü Atatürk olmasaydı Anadolu coğrafyasından Türklük silinecekti.
Prof. Dr. Halil İnalcık işte bu yüzden şöyle diyordu:
"Her konuşmasında gırtlağı parçalanırcasına 'BÜYÜK TÜRK MİLLETİ' diyen bir adamı herkesin sevmesini beklemeyin. Bu topraklar buna alışık değildi!"
★★★
CEMAL HOCA'NIN KURNAZLIKLARI
"Nevzat Kösoğlu Ağabey Hacettepe Onkoloji'de yatıyor. Durumu ağır. Mustafa Çalık ziyaretine gidiyor. 'Ağabey, Kubilay Dökmetaş'ı da çağırıp bir Huma Kuşu söyleteyim, ister misin?' diye sorar.
Yorgun ve bitkin olan Nevzat Kösoğlu'nun gözleri parlar, 'Çok iyi olur' der. Bunun üzerine Çalık, hastaneye önceden getirdiği Dökmetaş'ı içeriye çağırır.
Nevzat Kösoğlu kapıları pencereleri kapattırır, 'Şöyle bağıra çağıra bir söyle!' der. Dökmetaş Huma Kuşu'nu söylerken hem kendisi, hem de odada bulunanlar gözyaşlarını tutamazlar. (Prof. Dr. Cemal Kurnaz)
Bu satırları okuyan Cazim Gürbüz'ün de tansiyonu yükseliyor ve şunları yazıyor:
"Nevzat Kösoğlu'nu ağlatmak için Kubilay Dökmetaş'a ve Huma Kuşu'na ihtiyaç yoktur. Hayranı olduğu, övmeye doyamadığı Fetullah Gülen'in salya sümük ağladığı bir görüntüsünü izletip sonra da Nurcu yoldaşlarını çağırıp bir risale okutsalardı."
Aynı Cemal Kurnaz, Osman Yüksel hakkında da 800 sayfalık bir kitap yazar. Kitabın adını da "Deli Rüzgar" koyar. Osman Yüksel ile Cemal Kurnaz hemşehridirler. Yazarımızın adının önündeki "Prof. Dr." ünvanına aldanıp bir bilim adamı ciddiyeti beklemeyin sakın. Kitap, "Aksekili yerel bir gazetecinin mikro milliyetçilik" sayıklamalarıdır kısaca.
Niye böyle diyorum?.. Çünkü Cemal Hoca basit bir kurnazlık yaparak Osman Yüksel'in Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlığını, Zübeyde Hanım'a hakaretlerini, Anıtkabir yazılarında sürekli alay konusu yapmasını, 1970'de MHP'den istifa edip gittikten sonra Milli Gazete'de yeni filizlenen ülkücü gençlik için dalga geçme yazılarını, Said-i Kürdi övgülerini görmezden geliyor. Yeni kuşakların deyimi ile okuyucusunu "kekliyor."
Bu konuda yazcağım daha çok şey var da burada noktayı koyayım.