CiddiGazete- Son günlerde yoğun tartışmalara neden olan "avukatların seyahat sınırlamasına tabi olup olmaması"yla ilgili konuya, İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu bir açıklamayla cevap verdi. İMAG tarafından yapılan açıklamada, avukatların sınırlamaya tabi olmadığı belirtildi.

İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu tarafından yapılan açıklama şöyle:

AVUKATLAR SEYAHAT SINIRLAMASINDAN MUAFTIR.

Tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi de etkisi altına alan koronavirüs salgını nedeniyle alınan tedbirlerden biri 30 Büyükşehir ve Zonguldak ilini kapsayan seyahat sınırlamasıdır.

İçişleri Bakanlığı tarafından 3 Nisan 2020 tarihinde yayınlanarak ilgili valiliklere gönderilen genelgeyle 15 gün süreyle getirilen seyahat sınırlaması, 18 Nisan 2020 tarihli ikinci genelge ile 15 gün daha uzatılmıştır.

Söz konusu genelge ile ilgili valiliklere şehirlere giriş/çıkışın sınırlandırılması talimatı verilirken bir kısım kişilerin söz konusu seyahat sınırlamasından muaf tutulduğu da belirtilmiştir.

Peki, Avukatlar seyahat sınırlamasından muaf mıdır?

Bu sorunun cevabına geçmeden önce söz konusu genelgeye dayanak olarak “İl İdaresi Kanununun 11/C maddesi ve Umumi Hıfzıssıhha Kanunun 27 nci ve 72 nci maddesi” nin gösterildiği ancak her iki kanunun da genel bir seyahat sınırlamasına imkan vermediği yönündeki görüşün dikkate değer olduğunu belirtmek gerekiyor. Ancak açıklamamızın konusu, hali hazırda uygulanan seyahat sınırlamasından avukatların muafiyetine ilişkin olduğu için bu tartışmayı bir kenara bırakıyoruz.

Bakanlık Genelgesine göre, "Başta sağlık ve güvenlik olmak üzere kamu görevi ve hizmetinin sürekliliğinin sağlanmasında görevli olanlar" seyahat sınırlamasından muaftır.

Uygulamada ise avukatların seyahat sınırlamasından muaf olması için kolluk güçlerine “görev belgesi, duruşma davetiyesi” ibraz etmesi istenmektedir.

Örneğin Gaziantep Valiliği, Gaziantep Barosu'nun yazısına verdiği 08.04.2020 tarihli yazısında yukarıdaki şekilde görüş bildirmiştir.

Avukatların görev belgesi ya da duruşma davetiyesi ibraz etmesi gerektiği yönündeki uygulamalar, aşağıda ifade edeceğimiz gerekçeler nedeniyle hukuka aykırıdır:

1- Avukatlık Kanunu’nun “Avukatlığın Mahiyeti” başlıklı 1. maddesinde “Avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslektir.” denilmek suretiyle avukatlığın bir kamu hizmeti olduğu şüpheye yer bırakılmayacak şekilde açıkça ifade edilmiştir.

2- Avukatın kamu hizmeti yalnızca duruşmaya girmekle sınırlı değildir. Örneğin; müvekkilini temsilen bir toplantıya katılmak, bir protokol yapmak, bir müşavirlik hizmeti vermek; bunların yanı sıra karakol/savcılık ifadesinde hazır bulunmak, hakimlik sorgusuna katılmak, cezaevinde müvekkili ile görüşmek gibi görevleri sayabiliriz.

3- Avrupa Birliği Avukatlık Meslek Kurallarının "SIR SAKLAMA" başlıklı 2. 3 sayılı kuralında;

"(2. 3. 1) Avukatın görevi icabı, müvekkili tarafından başkasına anlatılmayacak şeyler avukata anlatılabilir veya mahremiyet taşıyan başka bilgiler avukatın eline ulaşabilir. Müvekkil sırlarının saklanacağından emin olamıyorsa, avukatına güven duyamaz. Dolayısıyla, gizliliği gözetmek avukatın birincil temel hakkı ve görevidir. Avukatların sır saklama yükümlülüğü müvekkilin menfaatine olduğu kadar adaletin tecellisine de hizmet eder. Bu nedenle devlet tarafından özellikle gözetilir.

(2. 3. 2) Avukat mesleki faaliyetinin icrası sırasında haberdar olduğu bütün bilgilerin gizliliğini gözetir.

(2. 3. 3) Sır saklama yükümlülüğü zamanla sınırlı değildir.” denilmektedir.

Bu kapsamda, avukatın belge sunmak, açıklama yapmak ya da izin istemek durumunda bırakılması, doğrudan sır saklama yükümlülüğünün mahremiyetini haleldar edeceğinden kabul edilemez.

4- Hakim ve Savcılar, kimliklerini ibraz ederek doğrudan seyahat edebilmekte iken yargının diğer kurucu unsuru avukatın böyle bir hakkının olmadığı düşünülemez.

Sonuç olarak avukatlar, idari makamlardan izin almak, kolluk güçlerine herhangi bir belge sunmak ya da açıklama yapmak yükümlülüğü olmaksızın, yalnızca avukatlık kimliklerini ibraz etmek suretiyle seyahat edebilirler.

Avukatlık mesleğinin özelinde savunmanın gücünün korunması ve meslektaşlarımızın kolluk güçleri ile tartışmasına sebep olabilecek durumların önlenmesi açısından ivedilikle Barolar Birliği’nin konunun takipçisi olmasında yarar görmekteyiz.

Kamuoyuna saygıyla duyururuz.