Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde Siyaset Akademisi'nin açılışında konuşuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kadınlar dayak yiyorlarsa şükretsinler" diyen Sosyal Doku Vakfı Başkanı ve İlahiyatçı Nurettin Yıldız'a karşı çıktığı konuşmasında ifade ettiği ve tartışma başlatan “İslam’ın güncellenmesinin gerektiğini bileyecek kadar da aciz bunlar. İslam’ın hükümlerinin güncellenmesi vardır” sözlerine değindi. Kendisini hedef alanlara karşılık Erdoğan “Siz bu fakiri korkutamayacaksınız” diye cevap verdi.

Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

Siyaset akademimizin kıymetli katılımcıları, değerli arkadaşlarım, yol arkadaşlarım, dava arkadaşlarım, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. AK Parti 18. Dönem Siyasi noktada attığımız adımları bir akademi çatısı altında toplamış olmanın mutluluğu içerisindeyiz. Bu dönem Siyaset Akademisi programının hayırlara vesile olmasını diliyorum.Güçlenerek gelen akademimiz ilk olarak 2008 yılı ocak ayında başladı. O günden bugüne 60 bin ve sertifika almaya hak kazanan 25 bin kardeşimize de özellikle teşekkür ediyorum. Bunun benzeri siyaset dünyasında yok. Onlar hiçbir zaman siyaseti bir okul olarak görmedi ama AK Parti bu işin aynı zamanda mektebi oldu.

Siyaset Akademimiz de sürekli gelişerek ileriye gitmiştir. Siyaset akademimizde görüş ve meşrep ayrımı yapmaksınız herkese kapısını açmıştır. Bugün de yaklaşık 6 bin 500 katılımcıyla 30 ilimizde akademimizin yeni dönemini başlatıyoruz. Tüm katılımcılara şimdiden başarılar temenni ediyorum. 2019 gibi önemli bir dönemecin hemen öncesinde başlattığımız bu faaliyetin hedeflerimize ulaşmamız konusunda çok önemli katkıları olacağına inanıyorum.

"ZAMAN ZAMAN BİZE 15 YILLIK İKTİDARIMIZIN SIRRINI SORUYORLAR"

Bizim tarihimiz de adımız gibi aktır. Bu kadro, silici ak, alnı ak, başı dik bir kadrodur. Hamdolsun iktidara gelişimizin üzerinden 15 yıldan fazla süre geçmesine rağmen halen milletimize ilk günkü aşkla hizmet ediyoruz. Büyük bir gururla ifade etmek isterim ki bugün AK Parti halen zihniyet, söylem, siyaset yapış tarzıyla Türkiye'nin en genç partisi. AK Parti 10.5 milyona yakın üye sayısıyla bu ülkenin en dinamik partisidir. Zaman zaman bize 15 yıllık iktidarımızın sırrını soruyorlar. Yorulup yorulmadığımızı merak ediyorlar. Biz de onlara, milleti ile birlikte yürüyeni alaşağı edebilecek hiçbir fani güç yoktur diyoruz. Ne zaman ölürsek o zaman yoruluruz. Öleceğiz ya, öleceğiz. Rabbimin takdir planında ne varsa o olacak. Her an ölümle iç içe olacağız. Onun için de her an ölecekmiş gibi bu dünyaya, hiç ölmeyecekmiş gibi ebedi aleme çalışacağız.

"İSLAM'IN GÜNCELLENMESİ" TARTIŞMASINA CEVAP

Bu değişim meselesi asırlara dair bir husustur. Değişimi inkar etmek kendi kendini kandırmak demektir. Elbette asla değişmeyen ve değişmeyecek olan kurallar da vardır. Mesela İslam'ın son din olduğu bir hakikattır. Bununla kimse oynayamaz. Allah'ın yüce kitabımız Kuran-ı Kerim'de açıkça ifade ettiği hükümler asla değişmemiştir, değişmeyecektir. Dinimiz İslam ve kitabımız Kuran-ı Kerim, kıyamete kadar caridir. Bu da bundan sonra da kıyamete kadar gelecek olan tüm toplumlar, yaşanacak tüm hadiseler, ortaya kadar tüm yeni durumlar karşısında söyleyecek sözü olduğu anlamına gelir. Bunların uygulamadaki karşılılları elbette zamana, şartlara göre değişecektir. Mecelle kaidesidir, yani; "Ezmânın tagayyürü ile ahkâmın tagayyürü inkâr olunamaz". Biz içtihatları değiştirmezsek, uygulamaya ilişkin kuralları uygun şekilde yenilemezsek sadece kendi kendimizi kandırmış oluruz. Müslümanlar sürekli kendilerini geliştirmek durumunda.

"HİÇ KİMSENİN BİZİM DİNİMİZİ KARİKATÜRİZE ETMEYE HAKKI YOKTUR"

Birilerinin çıkıp hayatın gerçekleri ile ilgisi olmayan sözler edip kafaları karıştırması yanlıştır. Kimse bizim dinimize fatura kesme hakkına sahip değildir. Bu tartışmanın en çarpıcı örnekleri son günlerde kadınlar konusunda yaşanıyor. Ülkemizde pek çok örneğini gördüğümüz bir tehdit ortamında insanlar neye itimat edeceğini elbette şaşırıyorlar. Bu konularda konuşma yetkisi benim değil. Ben Diyanet İşleri Başkanı değil, Cumhurbaşkanıyım. Bir insan olarak dinime getirilen bu zafiyete de tahammülümüz yok. burada bildiğimizi, inandığımızı da söylemek zorundayız. İnşallah şu anda Başbakan Yardımcımız da burada, Din İşleri Yüksek Kurulumuz, Diyanet İşleri Başkanımız alanı boş bırakmamalı. Bu tür adamlar konuşur, alanı boş bırakırsa ortaya böyle zaaflar çıkar. İlahiyatçılarımızın, muteber alimlerimizin ise ya sesleri çıkmıyor ya da sesleri duyulmuyor. Ya da korkuyorlar. Niye korkuyorsun be kardeşim? Çıkacaksın gerçek neyse söyleyeceksin.Hiç kimsenin dinimizi böyle karikatürize etmeye hakkı yoktur.

"BİZ DİNDE REFORM ARAMIYORUZ"

Biz dinde reform aramıyoruz. Haddimize mi? Ama çıkıp da kadınlarla ilgili, yaşlılarla ilgili konuşmaların İslam'a getirdiği lekeyi görmezden gelemez. Türkiye'de din eğitim ve öğretiminin sağlıklı bir temel üzerinde yaygınlaştırılmasına ihtiyaç var. FETÖ tecrübesi bu bakımdan çok önemlidir. Bizim ilahiyatçılarımız, Dinayet İşleri Başkanlığımız, bunlar meydanı FETÖ gibi alçaklara bıraktılar, toplum bu hale geldi. Bu bize örnek olmayacak da hangisi bize örnek olacak.

"SOSYAL MEDYADA KONUŞMAYA BAŞLADILAR, BU FAKİRİ KORKUTAMAYACAKSINIZ"

Birileri sosyal medyada konuşmaya başladı. Siz bu fakiri korkutamayacaksınız. Hak neyse ben onu söylemeye devam edeceğim. Kitabımızın, İslam'ın hükümlerini sağa sola evirip çevirmeye hakkınız yok. Bu tür gözlüklerle bakara, dinimize fatura kesmeye de hakkınız yok. Bu örgütlerin arkasında falanca var, filanca var yaklaşımı... Arkasında kim olursa olsun ortada çözülmesi gereken ciddi bir mesele vardır. 160 ülkede çalışıyorum diyor. Arkasında ne kadar İslam düşmanları varsa onlar arkasında. Dert ümmeti bölmek. İslam'ı bölmek. İslam'ı parçalamak. Bunlara asla zemin hazırlamamız gerekiyor.