CİDDİGAZETE

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "Biz elimizdeki DEAŞ'lıları ister vatandaşlıktan çıkarsınlar ister çıkarmasınlar kendi ülkelerine göndeririz" sözleri ve sonrasında Avrupa ülkelerinden gelen tepkiler DEAŞ saflarına katılan ve şu anda tutuklu bulunan yabancıları tekrar gündeme taşıdı.

Peki hangi ülkenin kaç DEAŞ üyesi vatandaşı bulunuyor?

Bu sorunun cevabını Brüksel merkezli düşünce kuruluşu Egmont geçtiğimiz haftalarda yayınladığı bir çalışmada verdi.

EN FAZLA ÜYE FRANSA VE ALMANYA'DAN

Egmont'un raporuna göre 2011 yılından beri 5 bin 300 civarında kişi DEAŞ saflarına katılmak için Suriye ve Irak bölgesine seyahat etti ve bunların büyük bir çoğunluğu DEAŞ saflarına katıldı.

Bu kişilerin yaklaşık üçte birinin Avrupa'ya geri döndüğü, üçte birinin ise öldüğü tahmin ediliyor.

Geri kalanının ise DEAŞ'ın coğrafi varlığının sona ermesi ile geri kalan savaşçıların aileleri ile birlikte esir alındığı ya da saklandığı düşünülüyor. Bunların da çoğu ülkenin kuzeyinde Kürtler tarafından kontrol edilen geçici hapishanelerde aileleri ise kamplarda tutuluyor. Çok küçük bir kısmı da Irak'taki hapishanelerde bulunuyor. Yine çok az kısmının da hala İdlib bölgesinde Hayat Tahrir el-Şam gibi cihatçı grupların saflarında yer almaya devam ettiği tahmin ediliyor.

BİLGİLERİ DOĞRULAMA İMKANI DÜŞÜK

Türkiye'nin düzenlediği Barış Pınarı Harekatı öncesi Kürt yetkililer hapishanelerde 12 bin DEAŞ savaşçısı şüphelisinin olduğunu bunların 800 kadarının ise Avrupalı olduğunu açıklamıştı.

Fakat bu sayıları doğrulama imkanının bölge şartları gereği çok düşük olduğunu belirten Egmont Enstitüsü'nün toparladığı son rakamlara göre Suriye'deki Avrupalı savaşçı sayısının en az 430 iken bu savaşçılara ait 700 civarında çocuk bulunuyor.

Egmont bilgileri doğrularken seçici davranıldığı için bu sayıların en düşük seviye olarak kabul edilmesinin daha doğrusu olacağına özellikle vurgu yapıyor. Buna göre yüzde 90'ı Suriye sınırları içerisinde yer alan Avrupalı tutukluların ülkelere göre dağılımı şöyle:

AVRUPALI ÜLKELER DEAŞ'LILARI İSTEMİYOR

2015 ve 2016 yıllarında Avrupa'da düzenlenen terör saldırılarında geri dönen DEAŞ üyelerinin de yer alması sonrası DEAŞ savaşçıları bir anlamda "persona non grata" (istenmeyen kişiler) haline geldi.

Suriye ve Irak'taki hapishanelerde bulunan vatandaşlarını geri almamak için bir dizi yola başvurmak istediler. Üçüncü ülkede yargılama, uluslararası mahkeme kurma ya da özel yargı mekanizmaları oluşturma gibi. Fakat bunların hiç birinde savaşçıları geri getirme seçeneği bulunmuyordu.

Avrupalı devletlerin isteksizliği ve bölgede hızla değişen dengeler bu savaşçılarla ilgili yeni risklerin de yükselmesine yol açıyor.

‘KONTROLLÜ GERİ GETİRME’

Egmont Enstitüsü araştırmacıları Thomas Renard ve Rik Coolsaet 13 Ekim'de Lawfare dergisinde yayınladıkları bir makalede Avrupa hükümetlerine Avrupalı DEAŞ savaşçıları ve çocukları ile ilgili bir an evvel bir karara varmaları çağrısında bulundu. Araştırmacılar bölgedeki sıkıntılara dikkat çekerek çocukların kurban durumunda olduklarını ve acilen ülkelerine geri getirilmeleri gerektiğini hatta yetişkinler için bile geri getirmenin düşünülmesi gerektiğini belirtti. Buna göre makalede "güvenlik açısından kadın erkek ve çocuk Avrupalıların 'kontrollü' bir şekilde geri getirilmelerinin" kötü tercihler arasında en iyisi olduğunun altı çizildi.

KAYNAK: Euronews