CiddiGazete- 27 Mayıs 1883 tarihinde yürürlüğe giren, 1925 yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün kaldırıp, yerine Tekel İdaresi'ni kurana kadar varlığını sürdüren REJİ İdaresinin Avrupalı patronları, yıllar geçmesine rağmen Türk tütününden, alkolden ve tuzdan elde ettikleri kazançtan vazgeçmediler.

1925'ten kalan hınçla, özellikle 1970'li yıllarda Türkiye'de terörü beslediler. Ülkeye tırlar, gemiler dolusu silahları sokup, memleketi her gün onlarca insanın öldüğü kan gölüne çevirdiler.

Yerli işbirlikçileri ile 16 sigara fabrikası ve dünyanın en önemli tütün üreticisi olan Türkiye'de sigarayı karaborsaya düşürdüler. Batı kökenli sigaraları da kaçak yollardan ülkeye soktular.

GÜN SAZAK KAÇAKÇILARIN HORTUMLARINI KESTİ

Gün Sazak, 1977 seçimlerinden sonra kurulan hükümette Gümrük ve Tekel Bakanı olunca bu kaçakçılığa son verdi. Sıkı denetimlerle, Türkiye üzerinde mafya tipi taşeron kaçakçı şebekelerinin hortumlarını kesti.

İşte bu yüzden 27 Mayıs 1980'de, Batılı istihbarat birimleri, mafya, kaçakçı şebekeleri; kiralık katil olarak Dev-Sol'u kullandı.

48 yaşındaki Gün Sazak'ı şehit etmek için de seçtikleri tarih, REJİ idaresinin kurulduğu 27 Mayıs oldu.

DAVA 12 EYLÜL MAHKEMELERİNE KALDI

12 Eylül askeri darbesinin mahkemelerine kalan davaya, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi baktı.

Bu mahkemenin MİT'ten istediği 27 Mayıs 1980'de Gümrük ve Tekel eski Bakanı, MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak'ın şehit edilmesine ilişkin üç sayfalık raporda özetle şöyle denildi:

"27 Mayıs 1980 günü saat 19.00 sularında Dev-Sol'un Ankara yapılanmasından Cengiz Gül, Levent Babacan, Mehmet Edip Eranıl ve Zafer Özcan'ın, Gün Sazak'ın ikameti çevresinde beklemeye başladıkları, Gün Sazak saat 01.00 sularında otomobilinden inince, Cengiz Gül tarafından vurularak öldürüldüğü..."

BIRAKTIĞI MİRASI ÇABUK TÜKETTİLER

Gün Sazak'ın bakanlığının sona erdiği 5 Şubat 1978'den, 24 Aralık 1979'a kadar Bülent Ecevit Başbakanlığı'nda Gümrük ve Tekel Bakanlığı yapan Tuncay Mataracı şaibeli işlere imza attı. Mataracı, 12 Eylül'de yargılandığı davalardan 36 yıl hapis cezası aldı.

GÜN SAZAK'IN KATİLLERİNE NE OLDU?

Cinayeti üç gün sonra gazeteleri arayan Dev-Sol üstlendi ama failler uzun süre yakalanamadı. Bu arada 12 Eylül askeri darbesi gerçekleşti.

Darbeden 10 ay sonra cinayetle ilgili üç kişi tutuklandı ancak tetiği çekenlerden Edip Eranıl, Kemal Cemal Altun ve Cengiz Gül yakalananlar arasında yer almadı. Sadık Zafer Özcan eylem öncesi ve sonrası yardımcı olmuştu. Cem Öz ise henüz 17 yaşında olan, cinayet silahının teslim edildiği bir çocuktu. Hepsi Dev-Sol üyesiydi. Yakalananların mahkemede Gün Sazak’ı tanımadıkları ortaya çıktı. Beş-altı yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldılar.

Olayı asıl organize eden ve tetiği çeken üç isim Edip Eranıl, Cengiz Gül ve Kemal Cemal Altun ise olayın hemen ardından yurt dışına kaçırıldı. Gün Sazak'ı otomobilinin bagajından çantalarını alırken başından vuran Cengiz Gül, Belçika'ya sığındı.

Eylemin arkasındaki beyin olan Edip Eranıl’ın adını Türkiye, Sazak'ın şehit edilmesinden bir yıl sonra, THY uçağını Bulgaristan’ın Burgaz kentine kaçıran hava korsanlarından biri olarak duydu, daha sonra ortalıktan kayboldu.

Batılı devletlerin talimatıyla cinayetin planlandığı Ankara Farabi Sokak’taki evin sahibi olan Kemal Cemal Altun, darbeye rağmen 1981 yılında Batı Berlin’e kaçtı ve siyasi sığınma talebinde bulundu. Türkiye, Almanya’dan Altun’un iadesini istedi. Bunun kararlaştırılacağı 30 Ağustos 1983 günü Batı Berlin İdare Mahkemesi’ndeki duruşmanın gerçekleşeceği sabah, binanın altıncı katından atlayarak intihar etti. Alman solu anısına heykel dikti.

REJİ İDARESİ NEDİR?

Batılılar alacaklarını Düyun-u Umumiye İdaresi ile garanti altına aldıktan sonra, tütün tarımını düzenleyip vergilendirmek için yeni bir şirketin kurulması kararını Osmanlı'ya aldırttılar.

Osmanlı Devleti, Duyun İdaresi ve üç banka grubu arasındaki görüşmeler sonucunda 27 Mayıs 1883 tarihli sözleşmeyle kısa adı REJİ (Societe de la Regie cointerese des de I'empire ottoman-Memalik-i Şahane Duhanları müşterekü'l Menfaa Reji Şirketi) olan şirket kurdu.

Böylece Osmanlı devletindeki tütün tarımı ve ticareti, Osmanlı Bankası, Credit Anstalt ve Bleichröder banka gruplarının oluşturduğu Reji şirketinin kontrolüne geçti.

1925'te Reji İdaresi, Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla 4 milyon TL'ye Türkiye Cumhuriyeti tarafından satın alındı. 26.11.1925 tarih ve 558 sayılı Tütün İdare-i Murakatesi ve Sigara Kağıdı İnhisarı Hakkında Kanun yürürlüğe girdi.

ALPARLAN TÜRKEŞ, GÜN SAZAK'I ANLATTI

MHP'nin Kurucu Genel Başkanı Başbuğ Alparslan Türkeş, 27 Mayıs 1980 tarihinde şehit edilen Gün Sazak'ı şu sözlerle anlattı:

Gün Sazak beyi tanıyalı hemen hemen 10 yıl olmuştur. Kendisini ilk defa geçirmiş olduğu trafik kazası dolayısıyla hastanede ziyaret ederek geçmiş olsun temennisinde bulunduğum sırada tanımıştım.

Oradaki görüşmemiz dostluğumuzun başlangıcını teşkil etti ve ondan sonra devamlı beraber olduk. Kendileri o sırada partimize yeni girmişlerdi. Millet hizmetinde görev aldılar ve MHP'nin gelişmesinde üzerlerine düşen her görevi canla başla çalışmak suretiyle hiçbir fedakârlıktan geri kalmayarak yaptılar. Gün Bey partimize girdikten sonra parti çalışmalarında göze çarpar bir şekilde hızlanma ve gelişmeler olmuştur.

Kendileri hem çok mütevazı, iddiasız, hem de çok akıllı, geniş gönüllü, faziletli ve cömert bir yaradılış sahibiydiler. Bu vasıflarıyla hem gençlerin sevgisini, hürmetini topladılar, hem de yaşlıların itimadını kazandılar. Ve böylece genel başkanlıkla diğer kademeler arasında daima ahenk sağlayan, uzlaşmayı temin eden ve samimiyeti artıran bir ortam meydana getirdiler.

Gün Bey partimizin ihtiyacı olan herşeyin temininde hem pratik buluş sahibi, hem de memleketin aydın kitlesini yakından tanıyan bir kişi olarak davamıza çok güç katmış, kuvvet katmıştır. Hem yurt içindeki teşkilatlanmada hem de yabancılarla olan münasebetlerde çok büyük yardımları ve hizmetleri olmuştur. Avrupa'da beynelmilel komünizmin partimiz aleyhinde açmış olduğu yalan, iftiralarla dolu büyük kampanyalara karşı Avrupa demokrasilerini uyarmak ve orada hareketimizin gerçek hüviyetini tanıtmak için giriştiğimiz çalışmalarda da Gün Sazak Bey çok yararlı hizmetler yapmıştır. Tanıştığı, görüştüğü yabancılar üzerinde gayet müspet ve güvenilen bir intiba uyandırmış ve yabancılar tarafından da sevilen bir kişi olarak kabul edilmiş, birçok hususlarda kendisine başvurulur olmuştur.

Gün Bey özel münasebetlerinde de arkadaşlığı aranan kişiydi. Her yönden samimi güvenilir bir arkadaşlığı vardı.

Kendisiyle her konu görüşülebilirdi. Sır saklama vasfına sahip bir kişiliği vardı. Her konuda faydalı görüşler ortaya koyardı. Bu bakımdan kendisiyle istişare etmeden hiçbir mesele üzerinde kesin karara varmamayı usul haline getirmiştim. Kendileriyle yaptığımız incelemeler, görüşmeler sonunda müştereken bir çok hususlarda karar verir ve onu uygulamaya koyardık. Arkadaşlarımız arasında da samimiyeti, birliği ve ahenkli çalışmayı sağlamada çok yapıcı ve olumlu tesirleri vardır, hizmetleri vardır.

Gün Sazak Bey hakkında söylenecek daha pek çok sözler vardır. Kendisi bir aile babasıydı. Evine, ocağına bağlı bir insandı. Vatanını seven, milletini seven bir Türk çocuğuydu. Eskişehir'in Mihalıççık ilçesinin Sazak köyünden eski bir Türk ailesine mensuptu. Aile, Oğuz geleneğini, Türkmen geleneğini yaşatan köklü bir aileydi.

Bu özelliklerinin yanında Gün Bey, insan sevgisiyle dolu bir kişiydi. İnsanları olumlu tutumlarına göre değerlendirir ve her insana karsı iyilikle dolu olarak davranış ortaya koyar, yardıma muhtaç olanlara hiç kimseye duyurmadan gizlice ve cömertçe yardımlar yapardı.

Yardım elini yakınlarının, dostlarının, bir çok muhtaçların üzerinden hiçbir zaman çekmezdi. Hareketimizin de ihtiyaçlarını karşılamada elinden gelen her fedakârlığı yapardı. Değerli vasıfları ve hizmetleri uzun uzun anlatmakla bitirilemeyecek kadar çoktur.

Gümrük ve Tekel Bakanlığı'nı deruhte ettiği kısa sürede namus, ciddiyet ve dirayet dolu uygulamasıyla devlet adamlığı vasfını dost düşman herkese kabul ettirdi. Kendisine Türkiye'nin düşmanlarının alçakça bir suikast tertiplemeleri sebepsiz değildir. Çünkü Türkiye'yi yıkmak isteyenlere karşı Gün Sazak Bey, çok kuvvetli kişiliği ile cesareti ile çalışmaları ile aşılmaz bir set gibiydi. Bu, Türkiye'nin düşmanlarının bunalmasına sebep olan bir durumdu. Bunun için kızıl komünist bölücü vatan haini cinayet şebekelerinin taarruz hedefi seçilmiştir.

Aramızdan ayrılmasıyla bütün arkadaşları, bütün Ülkücü gençlik büyük bir üzüntüye ve eleme gark olmuşlardır. Davamızın saflarında yeri doldurulamayacak bir boşluk meydana gelmiştir. Acımız çok büyüktür, fakat onun ruhunu üzmemek ve şadetmek için bütün bu acılarımıza, üzüntülerimize rağmen onun uğrunda hayatını da feda etmekten çekinmediği kutsal davası için yılmadan çalışmaya devam ediyoruz.

Ne kadar canavarca saldırılara uğrarsak uğrayalım, bu saldırılar bizi hiçbir zaman yıldırmayacaktır, yıldıramaz; aksine azmimizi daha çok bilemiştir ve bileyecektir. Daha kararlı olarak, daha azimli olarak ve gücümüz hızımız daha da artmış olarak Türk milletine hizmet yolundaki faaliyetlerimizi yürüteceğiz.

Kutsal dava uğrunda şehit olmuş olanlara ne mutlu. Allah kendisine gani gani rahmet eylesin.

İbrahim Kanbur