Gezi Parkı olayları sırasında polisin attığı gaz bombasının kapsülünün kafasının arkasına isabet etmesi sonucu tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın ölümünü soruşturan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz, 31 Mayıs 2015’de, DHKP/C’li teröristler Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol tarafından makam odasında rehin alındıktan sonra şehit edildi. Olayın ardından Yayla ve Doğruyol, polisle girdikleri çatışmada öldürüldü.

“BİRİ TUTUKSUZ ÜÇ SANIK HAZIR BULUNDU”

Savcının şehit edilmesini organize eden, planlayan ve silah temin ettikleri iddia edilen 14 kişi hakkında açılan davanın görülmesine İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşmada, biri tutuksuz üç sanık hazır bulundu. İki sanık ise bulundukları cezaevinden SEGBİS aracılığıyla bağlandı.

“TABANCAYI KESİNLİKLE TEMİN ETMEDİM”

İlk olarak tutuklu sanık Murat Canım’ın sorgusu yapıldı. 2009’da çıkarılan öğrenci affıyla yarıda bıraktığı hukuk eğitimini tamamladığını, 2013 yılından bu yana da avukatlık yaptığını belirtti. Sanıklardan Mustafa Koçak’ı mahalleden tanıdığını belirten sanık Canım, savcının şehit edilmesinde kullanılan silahı temin ettiği yönündeki iddiaya ilişkin ise “Hiç kimsenin yaşam hakkına müdahale edilmesini tasvip etmem. Sayın savcının bugün hayatta olmasını, çocuklarıyla hayatta mutlu yaşamasını isterdim. Tabancayı kesinlikle temin etmedim” diye konuştu.

“GRUP YORUM'UN MUHASEBECİLİĞİNİ YAPIYORUM”

Savcı Kiraz'ın öldürülmesi talimatını yurt dışından getiren Berna Yılmaz'ı muhasebeciliğini yaptığı şirkette çalışmış gibi göstermekle suçlanan tutuklu sanık Mithat Öztürk de “Berna Yılmaz’ı tanımıyorum. Biz kendi kafamızdan bu tür girişleri yapamıyoruz. Bunları mükellefin beyanına göre yapıyoruz” dedi. Hakimin, “Terör örgütü DHKP/C’yi biliyor musun?” sorusu üzerine, “Ben 2000 yılından beri Grup Yorum'un muhasebeciliğini yapıyorum” cevabını dedi.

“BELKİ GÖZÜN BOZUKTUR. GÖZÜN KAÇ NUMARA”

Tutuklu sanıklar Cengiz Özel ile Mustafa Koçak ise savunmalarını avukatlarıyla birlikte mahkeme huzurunda vermek istediklerini söylediler. Mahkeme başkanı, SEGBİS’le de verebileceklerini söylemesi üzerine sanık Mustafa Koçak, “Savunmamı mahkemeye getirilip yapmak istiyorum. Buradan karanlık görünüyorsunuz” dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı, “Belki gözün bozuktur. Gözün kaç numara” diye sordu. Sanık avukatı, hakimin sorusuna itiraz ederek sanıkların duruşma salonuna getirilip yüz yüze savunma yapmalarının sağlanmasını talep etti.

“YÜRÜYÜŞ İSİMLİ DERGİYİ DE ALMIYORDUM”

Tutuksuz sanık Deniz Özel, emniyette verdiği ifadenin bazı kısımlarına kabul etmediğini belirterek, “O ifademde geçen yaşları 18 ile 25 arasında olan bazı şahısların bize geldiği, bizde kaldığı, bize ellerinde çanta getirdikleri yönündeki beyanı kabul etmiyorum. Ben sattıkları Yürüyüş isimli dergiyi de almıyordum zaten” diye konuştu.

KIRMIZI BÜLTEN KARARI

Mahkeme ara kararında savcı Kiraz’ın şehit edilmesini organize ettiği belirtilen ve yurtdışında oldukları tespit edilen dokuz firari sanık hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi.

Mahkeme bu kararın infazı için de kırmızı bülten çıkarılmasına karar verdi. Mahkeme ayrıca, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verdi. SEGBİS’le savunma yapmak istemeyen sanıkların da sonraki celsede duruşma salonunda hazır edilmesine karar veren mahkeme duruşmayı erteledi.