CiddiGazete- Katıldığı Ülke TV programında bir darbe girişimi olması durumunda ailecek 50 kişiyi öldürebileceklerini söyleyen ve "liste yaptığını" anlatan yazar Sevda Noyan tartışılmaya devam ediliyor.

Bursa’nın yerel yayın organlarından EnBursa yazarı Yüksel Baysal “Tartışma yaratan o kadını tanıyorum!” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Baysal, Sevda Noyan’ın bir zamanlar arkadaşı olduğunu söyledi.

"BU KADIN BİZİM İŞİMİZE YARAMAZ"

Yüksek Baysal, Sevda Noyan’ı şöyle anlattı:

“Hani şu asmaktan kesmekten söz eden kadın var ya... Esra Elönü ile program yapan... Sevda Noyan, bir zamanlar arkadaşımdı.

Bursa Hakimiyet gazetesinde bir süre birlikte çalıştık. Hatta yaşamını yitiren kardeşi bir dönem TV programında yardımcılığımı da yapmıştı.

Yıl 1999 olmalı... Olay Medya grubunda İzmir'den gelen bir kadın reklam müdüründen söz etmeye başladılar.

İzmir'deki yaşamına ilişkin bilgiyi, 9 Aralık 2000 tarihli Hürriyet'ten aktarayım:

"Hayatımda 2. kadın yok" başlıklı haberin ilgili kısmı şöyle:

‘Eser Noyan'ın, 'Köktendinci tuzağın içine düştü' dediği Engin Noyan'ın evini terk edip, tesettürlü makyöz Sevda Köse ile yaşamaya başladığı iddia ediliyor. Daha önce İzmirli bir levantenle evli olan ve dekolte kıyafetlerle davetlerde boy gösteren Sevda Köse de sonradan Engin Noyan gibi çizgisini değiştirmiş. Ancak Sevda Köse, hálá boşandığı eşinin soyadı 'Reggio'yu kullanıyor. Engin Noyan'ın 2 yıldır birlikte olduğu öne sürülen Sevda Köse, eski bir güzellik uzmanı. İzmir'deki yerel Ege TV'ye makyöz olarak giren Köse, Genel Müdür asistanlığına kadar yükseldi. Sevda Köse, Ege TV tarafından düzenlenen yarışma gibi birçok organizasyonu gerçekleştirdi.

Boşandığı levanten işadamı Massimo Reggio'dan bir oğlu olan Köse, kapanmadan önce İzmir gece yaşamının renkli simalarındandı.’

Eski bakan Cavit Çağlar kadını görünce, ‘Bu kadın bizim işimize yaramaz’ diyerek gönderilmesini istedi. O dönem Bursa Hakimiyet grubunun başında rahmetli Saruhan Ayber vardı.

Başkaları ne düşünür bilmem ama Saruhan Abi hem iyi bir gazeteci hem de iyi bir entelektüeldi. Bir dönem İzmir Yeni Asır'ın başında görev yapmıştı. Sevda, İzmir'den geldiği için hemen onu işe aldı. Görev olarak magazin müdürlüğü verdi.”

“CHP'NİN ESKİ MİLLETVEKİLİ ERGÜL'ÜN YEĞENİYDİ VEYA EN AZINDAN BİZE ÖYLE SÖYLEMİŞTİ”

“Sevda o sırada, haberde anlatıldığı gibi evlenip boşandığı halde Reggio soyadını kullanıyordu” diyen Baysal yazısını şöyle sürdürdü:

“Yabancı bir soyadı Sevda Köse'ye gizemli bir hava veriyordu.

Sevda, TBMM'de tepki çeken ‘Deyyus-u Ekber’ pankartını açan CHP'nin Manisa eski Milletvekili Sabri Ergül'ün yeğeniydi. Veya en azından bize öyle söylemişti.

Kısa süre sonra (Onun işleri hep kısa sürerdi) magazin müdürlüğünden alındı, magazin yazarı yapıldı. Ancak onun gözü siyaset yazarlığındaydı. O sırada AS TV'de Bursa'nın Nabzı programını yapıyordum ve konuklarım ağırlıklı olarak siyasetçiler oluyordu.

O akşamlar Sevda da medyada kalıyor, konuklarla samimi olmaya çalışıyordu. Giyimi konusunda kendisini uyardığımı hatırlıyorum. Daha sonra çarşafa bürünecek olan Sevda, o sırada mini etekler, askılı bluzlarla işe geliyordu. Kilolu da olduğu için görüntü pek uygun düşmüyordu.”

“ALLAH ISLAH ETSİN DİYELİM”

Yüksel Baysal yazısını şöyle noktaladı:

“Bursa Hakimiyet'in ekinde bir okuyucunun (Adı bende saklı, Bursa'nın etkili yetkili bir ismiydi) yazdığı, içinde cinsel öğeler içeren şiire olduğu gibi köşesinde yer verince, gazeteden kovuldu.

Daha sonra bir ajansta çalışmaya başladı, o da kısa sürdü. Ardından "Taksi Bursa" adı altında taksilerde okunacak bir dergi çıkardı. O iş de yürümedi.

Sonra Altıparmak'ta Dönence'de Halkla İlişkiler Müdürü olarak işe başladı. O sırada FETÖ'nün Samanyolu televizyonunda "Kapılar ve Köprüler" programını yapmakta olan Engin Noyan ile tanıştı.

Tanışmadan bir süre sonra ilişkileri başka boyuta taşındı, Engin Noyan'la birlikte yaşamaya başladılar. Bir ara Engin Noyan'dan haber alınamadığını anımsıyorum. Daha sonra Engin Noyan eşi Eser Noyan'dan boşandı. Sevda o sırada kapanmaya başladı.

Bir ramazan günü örtülü şekilde Kültürpark Özgen'e gelmişti. Elimi uzattığımda elimi sıkmak istemedi.

İslam'ın dingin sularında kendini bulmasına bir şey demek mümkün değil elbette ancak Sevda gittikçe fanatikleşti. Çıplaklık fanatizminden, kapalılık fanatizmine geçiş yaptı.

Gelinen noktada fanatizminin boyutunu başkalarını tehdit edecek, komşusunu öldürmeye niyet edecek kadar arttırdı. Allah ıslah etsin diyelim! Kapanırken kendini insanlığa da kapattı!”