CiddiGazete- Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısı sonrası açıklama yapıyor...

İŞTE BAKAN KOCA'NIN AÇIKLAMALARI:

Söyleyeceklerim hepimiz içindir. Sözlerimi özellikle şahsınız için söylediğimi kabul edin. Beni lütfen karşılıklı konuşuyormuş gibi dinleyin. Bir aile büyüğü olarak sözlerimi iyi takip edin. Bütün ülkemin dikkati, şahıs şahıs bu sözlerde olsun istiyorum.

Yoğun bakım kapasitesinde Avrupa’nın en avantajlı ülkesiyiz. Ülkemizin sağlık altyapısına güvenin. Hiçbir kafa karışıklığı yaşamamızdır. 31 Aralık 2019’dan itibaren bu tehdidi, sözün bilime ve bilim insanlarına bırakacağı sağlık sorunu olarak ele almıştır. Halk sağlığı tehdidini bütün konulardan ayıran stratejiye güvenin.

2 BİN 423 HASTA TABURCU OLDU

Bütün sağlık çalışanlarımız nöbet tutuyor. Ya tanı koyuyor ya da şüpheli hastalarla çalışıyor. Sağlık ordumuzun hastalığı yenme konusundaki kararlılığına güvenin. Güvenmelisiniz, bu güven hakkımız. Fakat üzerinde konuştuğumuz hastalık, siz tedbir almazsanız bütün güveni boşa çıkarak hastalıktır.

2 bin 423 hastamız iyileşip taburcu edildi. Sağlık ordusunun kararlılığına güvenin.

Virüsü taşıdığı kesin olarak bilinenler tedavi altında. Dışarıda kimin taşıyıp taşımadığını bilmemiz mümkün değil. Virüs aradığı fırsatı hareketli ortamlarda bulunuyor. Kendinizden çok uzak sandığınız halde taşıyıcılardan biri siz olabilirsiniz.

Sizde belirti olmaması sizi yanıltmasın, virüsü yenemeyecek kişilere virüsü bulaştırma ihtimaliniz olduğunu unutmayın. Mücadele siz hangi tarafta yer alırsanız şans o tarafta olacak.

VİRÜS HER İNSAN BULAŞABİLİR

Virüse karşı bir şey olmaz düşüncesi yanlıştır. Toplum içinde tanısı konmamış hastaların olabileceği, hastalıklarının bir süre sonra farkına varacaklarını unutmayın.

O temizlik konusunda çok hassastır, virüs ona bulaşmaz demeyin. Tedbirsiz anların tehlikeli anlar olduğunu unutmayın. Virüs her insana buluşabilir. Bize ayrıcalık tanıyacak şey tedbirdir.

RİSKE KARŞI KENDİNİZİ GÜVENE ALIN

Gerekli tedavi imkanlarını sunma gücümüze inanın. Fakat küçücük bile olsa riske karşı kendinize güvenmeyin. Bir şey olmaz düşüncesi, tehlikelidir. Bu mücadelede bir gevşeklik gösterirsek başarı çok zaman alır.

Normal şartlarda yaşamlarını sürdürecek olan insanları kaybederiz. Tedbirlere sıkıca sarılmaya, tedbir almaya değmez mi? Bunu tarihi bir sorumluluk olarak görmek gerekir. Türkiye’nin bütün illeri ve ilçeleri ve köyleri, hepimiz bu mücadelenin kurallarına ne kadar hızlı adapte olursak o kadar sonuç alırız.

Hastalığın kontrol altına aldığımız anda ise özlediğimiz hayatın güneşi doğmaya başlayacak. Bu sözler sadece bana ait değil, bu sözler sağlık personelimizin sözleri ve talepleridir.

Corona virüsünü kontrol altına almak için savaşan 1 milyon 61 bin 635 savaşçının, doktorun, hemşirenin sözleridir bu. Onların sizin için en büyük dileği, hastalarından biri olmamanız.

SOKAKLARIN ÇEKİCİLİĞİNE BİRAZ DAHA DİRENMEK ZORUNDAYIZ

Artık Nisan ayındayız, güneşin, canlanan doğanın cazibesi sizi dışarıya davet edecektir. Sokakların çekiciliğine biraz daha direnmek zorundayız. Biz daha çok büyük bir baharı bekliyoruz. Onu geciktirmeyelim, sabırlı olalım, evde kalalım.

VEKİLLERE YASA ÇAĞRISI

Hekimlerimizin ve diğer birçok personelimizin uğradığı şiddet defalarca haber konusu oldu. Yasalar, her seferinde caydırıcılıktan uzak kaldı. Yüce meclisimiz, sağlıkta şiddetin önlenmesi için adım atmış durumda.

Bu suçların ancak caydırıcı cezalarla önlenebileceği açıktır. Cezaların caydırıcı sertlikte olması baştan beri cumhurbaşkanımızın da talebidir. Salgınla mücadele ettiği bu günlerde yeni bir şiddet olayı, hiç şüphesiz toplum vicdanında bağışlanması mümkün olmayacak olaydır. Yasa tasarısı bizler içinde büyük önem taşımaktadır. Sağlık çalışanlarına dönük şiddet, toplum vicdanında cezası neyse adaletteki bir cezayla cezalandırılacaktır.

Değerli vekillerimiz, sizlerden istirhamımız meclisin her üyesinin evet oyuyla bir an önce yasalaşmasıdır. Salgına karşı verdiğimiz mücadelede, hekimlerimiz, sağlık camiamız için bir kalkan istiyoruz. Diyeceğiz ki corona günlerinin meclisini asla unutmayacağız. Bizim güvenliğimiz için kanun yapan meclistir o.

VEFAT EDEN SAYISI 1000’İ GEÇTİ

Test sayımız 307 bin 216, bugün 30 bin 864 yeni test yaptık. Bugün vefat eden 98 vatandaşımızla beraber toplan vefat sayımız 1006 oldu.

Test sayımız dün itibariyle 30 bine yaklaşmıştı, önümüzdeki hafta için belirlediğimiz hedefti bu. Daha da yüksek sayılara ulaşacağız. Temas ölçütlerine güvenerek , riski kontrol altına almamız her geçen gün artıyor.

Maske kullanımını kolaylaştırmak için, ihtiyacı olan bütün vatandaşlarımız için maskeyi ücretsiz ulaştırmaya başladık. Ayrıca bugün İstanbul ve Ankara’da eczanelerimizde ücretsiz maskelerin verilmesine başlayacağız. Bunu önümüzdeki günlerde birçok illerde görmüş olacağız.

Bizim ilaç takip sisteminde olduğu gibi corona virüsünü de takip edeceğiz. Vatandaşlarımız herhangi bir dönemde eczaneye giderek 5 adet maskesini ücretsiz olarak alabilecektir. Türk Eczacılar Birliği ve sağlık ordumuzun birer ferdi olan eczacılarımıza teşekkür ediyorum.

Yoğun bakıma ihtiyaç duyan hastamız giderek azalıyor. Türkiye’de vaka sayısına göre ölüm oranı şu ana dek yüzde 2,15’tir.

Hepimiz birbirimizin eli, ayağı, gözü, kalbiyiz. Toplumumuzda çok yüksek bir duyarlılık var, teşekkür ediyorum. Herkes şuna emin olsun ki, devlet, millet elbirliğiyle biz bu coronayı yeneceğiz.

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ÜCRETLERİ

Biz özellikle şu dönemde pandemi hastasıyla yoğun hekim ve personelimiz var. Ve pandemi hastasıyla ilgilenen bütün sağlık personeli, tavandan performansını almış olacak. Bazı branşların, bu hastalarla ilgili olmadığını biliyoruz.

Fakat pratisyen hekiminin bu dönemde hizmet ettiği bir salgında, pandemi hastası ile ilgilenen her çalışan, her hekim, başhekimin buradaki yetkisiyle tavandan ücret alabilir olacak.

Bir taraftan sürekli gece gündüz çalışan uzman arkadaşımız, diğer yandan hiç randevu dahi verilip hasta bakmayan, bu anlamda serviste bir hastası olmayan bir doktorla aynı mı görülmeliydi? Yapılması gereken, yoğun çalışan herkesin bu tavandan ücret alacak.

Bilim Kurulunun tavsiye kararları, bu zamana kadar uygulamadığımız bir karar olduğunu ben bilmiyorum. Uygulanmayan ve alınan tavsiye kararlarının uygulandığını söylüyor olmam, zaten yapılanların bilim kurulunun önerilerinin olduğunu anlamış olalım. Bir bilim kurulu üyemizin arkadaşımızın ifadesini bilmiyorum. İstanbul özelinde seyrin nasıl gittiğini rakamlarla konuştuk.

Size bahsettiğim şekliyle, taramayı giderek arttırdığımız dönemde vaka sayısının artışı doğaldır. Biz bu dönemde, hastaneye yatış, yoğun bakımda yatış ve entübe edilen hasta sayısının bir stabil döneme girdiğinin bir artışta olmadığını söyleyebiliriz. Ama bu rahatlatmamalı, bu dönemde izolasyonu ve teması önemsiyor, koruyor olmalıyız. Önümüzdeki iki haftanın çok önemli olduğunu söylemek istiyorum.

Özellikle geçen hafta Avrupa Bölge Direktörü ile görüştük ve medyada da yer aldı. Türkiye’de özellikle mortaliteye dayalı verileri çok şeffaf bir şekilde paylaştığını söyleyen direktördü. Dün de Türkiye ofisi direktörü verilerin şeffaf bir şekilde verildiğini belirten açıklaması oldu. Biz bu süreci şeffaf bir şekilde götürüyoruz. Birilerini memnun etmek için, doğru olmayan rakamları durumunda değiliz.

İSTANBUL’DA YOĞUN BAKIM DOLULUK ORANI

İstanbul için yatak doluluk oranımız yüzde 50,5. Türkiye ortalamasında yatak doluluk oranı yüzde 36,3.

AYRINTILAR GELİYOR...