CİDDİGAZETE

Üsküdar Belediyesi’nde farklı ekiplerde görev yapan 150’den fazla işçi, Temmuz ayından itibaren hiçbir gerekçe gösterilmeden işten atıldı. Geçtiğimiz hafta bir basın açıklamasıyla durumlarını kamuoyuyla paylaşan işçiler, konuyla ilgili Üsküdar Belediyesi önünde bugün basın açıklaması gerçekleştirdi.

‘NERELERDEN BİLİRDİK Kİ’

İşten çıkarılan grup adına basın açıklamasını okuyan Mustafa Kasap, kendilerinin 18 sene boyunca AKP teşkilatlarında gece gündüz demeden çalıştıklarını belirterek, “Hafta sonları ailemizle geçirmek yerine teşkilatların programlarında iştirak eden, 15 Temmuz’da kefen giyip koşan da bizdik. Nerelerden bilirdik ki kapı kapı dolaşıp oy toplarken kapının önüne koyulacağımızı. Bizi mağdur edenler bizim seçtiklerimiz. Bizlerde işsiz kervanına katılmış olduk. Aslında bizi üzen şey ağacı kesen kazmanın sapı yine aynı ağaçtan olmasıydı” diye konuştu.

‘AKP, ANAP'IN DURUMUNA DÜŞECEK’

İşten atılarak mağdur edildiklerini diğer tarafta seçtikleri kişilerin ise son derece lüks bir hayat yaşadıklarını kaydeden Kasap, “Bu durum üzüntümüzü kat be kat artırıyordu. Sayın Cumhurbaşkanımıza seslenmek istiyorum; Eğer parti mensupları, belediyeler, usulsüzlükler, israflar, adam kayırmalar, ihaleye fesat karıştırmalar, yolsuzluklar durdurulmazsa AKP önümüzdeki yıllarda Anavatan Partisi'nin düştüğü duruma düşecek. 18 yıl boyunca hizmet ettİğimiz partimizin evde ekmek bekleyen çocuklarımıza merhamet göstermesini ve adil davranarak işimizi iade etmesini bekiliyoruz” ifadelerini kullandı.

‘EVET BİZE HAİN, FİTNE DİYECEKLER’

Mustafa Kasap, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’e camide, ‘Bizi niye seçimden önce çıkarmadınız?’ diye sorduğunu ama cevap alamadığını belirterek, “Evet bize hain, fitne diyecekler. Biz burada rant, vurgun peşinde değiliz. Çocuğumuza ekmek götüremiyoruz. Komşu bize yardım ederek geçiniyoruz. Yazık, günahtır” dedi. “Büyükşehir Belediyesi önündeki işçilerin yanında olan AKP’li bakan ve milletvekillerine sormak isteriz” diyen Kasap şunları söyledi:

“Onlar bu ülkenin vatandaşıysa, biz nerenin vatandaşıyız? Zaten zor geçinen insanlardık. 3 çocuk okutuyordum, şimdi neyle okutacağım? Bizi kapının önüne koyan şu an lüks içinde yaşıyor. Bu insanların ekmek alacak paraları yok. Elektriğe, suya, doğal gaza zam, zam... Bizim günahımız seçimde oy mu vermektir? Demek ki doğru olmayacaksın, ya yalaka ya hırsız olacaksın.”