CiddiGazete- ABD'nin önde gelen yayın organlarından Wall Street Journal, Hamas’ın 1973'teki Yom Kippur Savaşı'ndan beri İsrail'e düzenlediği en kapsamlı saldırının arkasında İran'ın olduğunu iddia etti.

Hamas ve Lübnan'daki Hizbullah örgütünden kaynaklar, İran Devrim Muhafızları'nın sürpriz saldırıya pazartesi günü Beyrut'ta düzenlenen toplantıda son onayı verdiğini belirtti.

Devrim Muhafızları yetkililerinin Ağustos ayından beri Hamas'la birlikte saldırıyı planladığı, İsrail topraklarına karadan, havadan ve denizden sızma planlarının ayrıntılı olarak masaya yatırıldığı iddia edildi.

Hamas ateşkesi kabul etti Hamas ateşkesi kabul etti

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken daha önce Tahran'ın saldırıda yer aldığına dair bir gösterge olmadığını söylemişti.

Hamas yöneticilerinden Mumud Miradi de operasyonun komutasının sadece Filistinlilerin elinde olduğunu kaydetti.

İSRAİL'E ÜÇ CEPHEDEN SALDIRI PLANI

Suriye hükümetine danışmanlık yapan bir Avrupalı yetkili ise İranlı komutanların "Aksa Tufanı" operasyonunu Hamas ve Hizbullah'la birlikte yönettiğini aktardı. Kaynaklara göre Tahran, İsrail'e Gazze ve Batı Şeria"nın yanı sıra kuzeydeki Lübnan sınırında Hizbullah'la saldırmaya yönelik kapsamlı bir savaş planladı.

Wall Street Journal, İran'ın çatışmalara doğrudan müdahalesinin Orta Doğu'da daha büyük bir savaşa yol açabileceği yorumunu yaptı. Haberde, İsrail'de çok sayıda yetkilinin saldırılar sonrası "İran'ı vuralım" çağrıları yaptığına da dikkat çekildi.

"HEDEF, İSRAİL- SUUDİ ARABİSTAN NORMALLEŞMESİNİ ENGELLEMEK"

Birçok yayın organı, son saldırıların "İsrail'in yenilmezliği" mitini yıkarak bölgede dengeleri önemli ölçüde değiştirdiğini, İsraillilerin mevcut güvenliği sorguladığını vurguladı.

Birçok İranlı yetkili, cumartesi günü Aksa Tufanı operasyonuna desteklerini açıklamıştı. İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi de Hamas ve İslami Cihad liderleriyle görüşmüştü.

Hamas ve Hizbullah kaynakları, Tahran'ın saldırıların planlanması ve finansmanında aktif rol aldığını belirtti. Kaynaklar, operasyonun amacının Binyamin Netanyahu hükümetine muhalefetin büyüdüğü bir dönemde İsrail'e darbe vurmak ve İsrail-Suudi Arabistan normalleşmesinin önüne geçmek olduğunu vurguladı.

Birçok siyasi uzman, Tahran'ın İsrail'in Suudi Arabistan ve diğer Körfez Arap ülkeleriyle ilişkileri normalleştirmesini, Mısır ve Ürdün'le barış anlaşmaları yapmasını kendisine yönelik büyük bir tehdit olarak gördüğüne dikkat çekiyor.