Kemal Derviş’in yani IMF’nin modeli neydi? Hatırlatalım: Yüksek faiz-düşük kur.

Bu modelin sonuçları nedir? Nasıl gelişir? Şöyle:

Kuru düşük tutarsınız ve bu sayede dış borç ödemeniz kolaylaşır. Siz dış borç öderken, ülkeniz düşük kur sebebiyle ithalat cennetine döner ve bu istihdamı tabi ki olumsuz etkiler.

Bir malı ithal edip satmak o malı üretmekten çok daha avantajlı hale gelir. Bunun yanı sıra faiz yüksektir ve zaten yatırımın herhangi bir cazibesi kalmamıştır. Üretimden gelecek para, paradan gelmektedir.

Berat Albayrak yönetimindeki ekonomi ve maliye politikaları faizi yükseltmemek için oldukça direndi. Ancak Albayrak kendisini anlatamadı zira ülkemizde dolara endekslenen ekonomik anlayış iktidarı bu faiz yükselimine muhtaç bıraktı. Şüphesiz bu noktada muhalefetin de saldırılarının bunda payı olduğunu belirtmeliyiz.

Muhalefet, özellikle İyi Parti düşük kur ve yüksek faizle mücadelenin bir milli mesele olduğu bilinci ile konuya yaklaşmalı ve esnafı yüksek faiz yükünden korumalıydı ancak maalesef siyasi kazanç uğruna iktidar bu konuda köşeye sıkıştırıldı.

Peki bundan sonra ne olacak?

Faizin yükselmesi bir süre etkilerini göstermeye devam edecek. Yani KOBİ’ler faiz yükü altında ezilecekler ve paraya ulaşmakta zorlanacaklar. Bu esnada dövizin ucuzlamasıyla beraber ithalat artacak ve yerli üretici bir darbe de buradan yiyecek. Süreç içerisinde sarsılan üretici çaresiz istihdamı azaltacak ve sonuç olarak bu politikalar ülkemize işsizlik ve yoksulluk olarak geri dönecek.

Sorunları ve çözüm önerilerini yazmaya devam edeceğiz...