AK Parti ile MHP arasında yerel seçimde de Cumhur İttifakı’nın devamına ilişkin ilk resmi görüşmede de çözüm üretilemedi.

Beklentilerin ve çözümsüzlüklerin masaya yatırıldığı görüşme sonunda sohbet ettiğim iki tarafın etkin ve yetkin isimlerinin söylediği cümle benzer oldu:

“Birbirimizi dinleme ve anlama imkanı bulduk…”

Yerelde ittifakın yapılmasının hangi formülle olacağına ilişkin yanıtları da benzerdi:

“Arıyoruz…”

Dolayısıyla dünkü görüşmede “somut imkansızlıklar” ele alınmış.

AK Parti, herhangi bir yerde aday çıkarmamalarının söz konusu olamayacağını samimi şekilde ifade etmiş.

Bu aşamada MHP lideri Bahçeli ile AK Parti lideri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “hemen her yerde aday çıkaracaklarına” ilişkin açıklamalarına dikkat çekmiş.

Yerel seçimin, milletvekili genel seçiminde olduğu gibi yasal alt yapısının olmadığına da vurgu yapan AK Parti tarafı şu hayıflanmayı dile getirmekten de geri durmamış:

“Keşke Anayasa değişikliğine yerel seçim ile ilgili bir hüküm de koymuş olsaydık; ittifaka katılan partilerin oyu birlikte sayılır deseydik. Ama geçti, şu an ittifak için önümüzde yasal engel var…”

HANDİKAPLARI YÜKSEK

Bu noktada da kalınmamış, her iki parti açısından yaratacağı handikaplara da vurgu yapılmış.

MHP’nin 3’ü büyükşehir olmak üzere 7 kent, 79 ilçe, 45 belde olmak üzere 131 beldede belediye başkanlığının bulunduğu belirtilmiş.

AK Parti’nin büyükşehirlerin üçte ikisine, toplamda ise 890 belediyede başkanlığına sahip olduğu hatırlatılmış.

Her partinin mevcudunu koruması halinde sadece AK Parti’nin 131 yerde, MHP’nin ise 890 belediyede daha büyük kayba uğrayacağına dikkat çekilmiş.

“Seçim bitince kaç beldeniz vardı, kaçında kazandınız diye seçim sonucu değerlendirilecek. Bunun getirdiği oy oranlarındaki düşme de sorgulanacak” denilmiş.

İttifak nedeniyle tabanın tercihinin farklı yöne gitmesinin yaratacağı olumsuzluk anımsatılmış.

MHP’nin elinde olan yerlerde aday çıkarmamaları halinde AK Parti’ye getireceği eksiğin %10 civarında olacağı belirtilmiş.

“ÜÇ BÜYÜK ŞEHİRİ ALAMAZSA”

MHP tarafı ise 3 büyük ilde kazanamamasının yaratacağı olumsuzluğa dikkat çekmiş; AK Parti açısından bunun getireceği yükün çok daha ağır olacağı anımsatılmış.

Geçen yerel seçimde olduğu kadar rahat bir seçim süreciyle karşılaşılmayacağına da vurgu yapılmış.

Her iki taraf da esneme paylarını görme fırsatını yakalamış.

Her partinin elindeki belediyeyi koruyan sistem yerine, diğer partilerin elindekini almaya yönelik plan üzerinde çalışma yapılması, olabilecek alternatiflerin bir daha gözden geçirilmesi kararıyla toplantı bitirilmiş.

GÖNÜL İTTİFAKI

Beklenti o ki bu hafta içinde, olmazsa gelecek hafta başında heyetler tekrar bir araya gelecek.

Ardından heyetlerin vardığı son durum liderlere bildirilecek ve onların karara varması beklenecek.

Partilerin duruşuna bakıp bundan sonraki sürecin nasıl ilerleyeceğini kestirmek olası…

Anlaşılan o ki Cumhur İttifakının ruhu korunacak, ama Cumhurbaşkanlığı seçimindekine benzer icrası olmayacak…

Gönül ittifakında kalınacak…
 

***

Seçimin sertleşen zemini

Türkiye bu haftadan itibaren yerel seçim zeminine ayak basmış olacak.

Muhtemel ki hafta sonuna doğru partiler devam edecekleri belediye başkanlarının adını açıklamaya başlar.

Kendisinde olmayan belediyelerde de teşkilat, milletvekili, genel merkez ile sivil toplum örgütlerinin mutabakat sağladığı isimleri deklare eder.

Gelecek ayın ilk haftasına doğru da belediye başkan adaylarının ağırlıklı bölümü belirlenir…

Her partinin sandığa girecek 200 bini aşkın aday ismini tespit etmesi gerektiği yerel seçimde bu bir zorunluluk.

Çünkü belediye başkan adaylarının ekibini ve meclislerini oluşturması için önünde bir aylık süresi kalıyor; yılbaşından itibaren YSK süreci başlıyor.

Bunlar işin rutin kısımları…

SERTLİK KARARI

Yerel seçimin hangi zeminde ilerleyeceği ise bir başka konu…

Son dönem parti temsilcilerinin açıklamaları ile AK Parti’nin Kızılcahamam toplantısının kapalı oturumlarındaki konuşmalara bakıldığında, yerel seçim zemininin rahat olmayacağı görünüyor.

Anlaşılan o ki yerel seçim zemini 24 Haziran’da yapılan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimi kadar gerilimden uzak olmayacak.

Tam tersine oldukça sıkıntılı ve en küçük beldesinden, en kalabalık kentine kadar her alanda gerilimli bir zeminde geçecek.

Bırakın iktidarı ile diğerlerinin ilişkisini, muhalefetin muhalefetinin de sertleşmesine tanıklık ediliyor.

Gerilimin partilere ne getireceğini söylemek için geçmişe bakmakta yarar var.

Gerene faydası olmadığı gibi sandıktan koptuğuyla kaldı.