İYİ Parti 25 Mayıs 2019 tarihinde Tüzük değişikliği gündemi ile 3. Olağanüstü kongresini gerçekleştirdi. İşleyişe ilişkin aksaklıkları düzeltmek amacıyla gerçekleştirileceği duyurulan kongre neticesinde aslında hiç bir aksaklık giderilemedi.

Şöyle ki;

Nedeni anlaşılamayan bir biçimde “Siyasi İşler Başkanlığı” ihdas edildi. Maddenin devamında yer alan Genel Başkan Yardımcılarının Genel İdare Kurulu (GİK) üyelerinden atanacağına ilişkin hüküm, tüzük komisyonunun teklifi üzerine korsan bir önerge ve usule aykırı oylama ile gündeme alındı ve değiştirildi. GİK dışından neden üç Genel Başkan Yardımcısı atanmasına gerek duyulduğu hala gizemini koruyor.

Fakat asıl sorun, Siyasi İşler Başkanlığının görevine ilişkin tanımın Siyasi Partiler Kanununa aykırı olması. 15’inci madde, “Genel başkanlığın herhangi bir sebeple boşalması halinde, büyük kongre toplanıncaya kadar, merkez karar ve yönetim kurulu partiyi temsil yetkisini kendi içinden seçeceği bir üyeye tevdi eder ve en geç kırkbeş gün içerisinde büyük kongreyi toplantıya çağırır” derken açıkça kanununa aykırı düzenleme yapmak ve olabilecek her yetkiyi Siyasi İşler Başkanına vermeye çalışmaya ne gerek vardı? Yargıtay da zaten bu düzenlemeyi re’sen iptal etti ve İYİ Parti’ye yeni bir kongre yapması için yazılı bildirimde bulunarak süre verdi.

3-4 Ağustos’ta yapılacak olan kongre bu ve devamında Yargıtay’ın iptal ettiği diğer dört madde yüzünden yapılıyor; daha doğrusu yapmak zorunda kalınıyor. Zira Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Siyasi Partiler Kanunu’nun 90’ıncı maddesinde belirtilen, “Siyasi partilerin tüzük, program ve faaliyetleri Anayasa ve bu Kanun hükümlerine aykırı olamaz” hükmü gereğince aykırılığın giderilmesini istedi. Bu zorunluluk nedeniyle üç ay içinde yeniden yüz binlerce lira maliyetle kongre yapılacak. Hazineden verilen siyasi parti yardımı üst üste yapılan yönetim hataları nedeniyle boşa harcanıyor, teşkilatlara aktarılabilecek kaynak tüketiliyor.

Gerekli düzeltmeler usüle uygun olarak yapılmadığı takdirde Siyasi Partiler Kanunu 102’nci madde hükümlerine göre işlem tesis edilecektir. Buna göre, “Siyasî parti, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde istem yazısında belirtilen hususu yerine getirmediği takdirde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasa Mahkemesinde o siyasî partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılması için dava açar.” Aykırılıklar giderilmediği takdirde partinin para cezası ile karşı karşıya kalması kaçınılmazdır.

İYİ Parti, bu kez Yargıtay’ın, “Usulüne uygun şekilde yapın” dediği kongreyi yapmak zorundadır. Ve bu sefer artık YETER SAYIYLA ve doğru gündemle yapmalıdır.

Kuruluşunun üzerinden iki yıl geçmeden bir kez olağan dört kez de olağanüstü kongreye gitmek hayatın olağan akışına aykırıdır. Kaynak israfıdır. Kamuoyu nezdinde partinin itibarını zedeleyen bu hatalardan ders çıkarmak ve benzer hataları tekrar etmemek için eleştirileri ve önerileri dikkate almak şarttır.