CiddiGazete- İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu, Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e yönelik "kahvaltı" teklifini yorumladı.

Ağıralioğlu, "HDP, PKK’ya karşı devletin yanında yer alırsa, biz demokrasi taleplerine destek verebiliriz” dedi.

İşte "İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu: Erdoğan gitsin diye bir siyasi cinnet içinde olmayız" başlıklı o yazı:

BAYKAL DA BENZER ÖNERİDE BULUNDU

2023’e daha üç yıl var ama seçim peşrevi başladı. Selahattin Demirtaş, eşini de alıp İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e kahvaltıya gitmeyi önerdi. Deniz Baykal bir dönem Mesut Yılmaz’a benzer bir öneride bulunmuştu. “Kotlarımızı çekip eşlerimizle birlikte pikniğe gidelim” şeklinde bir öneriydi. Ancak Korkmaz Yiğit kaseti ortaya çıkınca bırakın pikniğe gitmeyi, Baykal hükümete verdiği desteği geri çekmişti.

Demirtaş’ın kahvaltıya gitmek istediği Akşener, kan davalı bir yanıt vermişti. Bu yanıt dahi Demirtaş’ı geri adım attırmadı. Demirtaş, yanıtı olumlu bulduğunu belirtti. Selahattin Demirtaş’ı yeniden siyasi denkleme sokma çabalarına dikkat çekip bunun neden Meral Akşener üzerinden yapılmak istendiğini sormuştum. Konuştuğum İYİ Partililerin de benzer bir merak içinde olduklarını gördüm. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da desteklediği, Devlet Bahçeli’nin “Evine dön” çağrısından sonra millet ittifakı içindeki pozisyonu güçlendiği için Demirtaş’ın da kahvaltı diyaloğunu Akşener üzerinden başlattığı düşünülüyor. Siyaset yükselen değerler üzerinden yapılıyor. Bu çabaların Demirtaş’ı sevimlileştirme gayreti olduğunun farkındalar. Ama bunun için Demirtaş’ın bir bedel ödemesi, özeleştiri yapması gerektiğini düşünüyorlar. İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu ile konuştum. “HDP, PKK’ya karşı devletin yanında yer alırsa, biz demokrasi taleplerine destek verebiliriz” dedi. Ağıralioğlu, ilke bazlı olarak baktıklarını söyledi. “Yoksa Recep Tayyip Erdoğan gitsin diye bir siyasi cinnet içinde olmayız” diye konuştu.

KILIÇDAROĞLU ADAY OLMAZSA MUHALEFET LİDERİNİ DESTEKLEMELİ

Türkiye’de her siyasi denklem Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerine kuruluyor. Hele başkanlık sistemine geçip başbakanlık kaldırıldıktan sonra tek hedef Cumhurbaşkanlığı oldu.

Bahçeli, 2023’te cumhurbaşkanı adaylarının Erdoğan olduğunu açıkladı. Cumhur ittifakında Erdoğan’dan başka bir isim gündemde değil. Ancak muhalefet cephesinin adayı belli olmadığı için orada ciddi bir mücadele yaşanıyor.

Kılıçdaroğlu hem kendisi aday değil, hem de parti liderlerinin cumhurbaşkanı adayı olmasını doğru bulmuyor. Geçmişte Ecevit’in Ahmet Necdet Sezer’i aday yapması gibi, muhalefet liderleri dışında bir isim arayışında. Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kılıçdaroğlu’nun favorisi. Neden olduğu konusuna girmeyeceğim ama bu tavır millet ittifakı ortakları arasında rahatsızlığa neden olmaya başladı. “Partinin hedefi iktidar olmaktır. Liderin hedefi ise cumhurbaşkanı olup ülkeyi yönetmektir. Eğer bir parti lideri kendisi cumhurbaşkanı adayı olmuyorsa, o zaman Devlet Bahçeli’nin Erdoğan’ı desteklemesi gibi, beraber hareket ettiği partinin liderini desteklemelidir. Ben aday olmayacağım ama muhalefet liderleri de aday olmasın tavrı doğru değil.”

Burada İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in tarif edildiği açık. Seçimler yaklaştıkça millet ittifakı içinden benzer çıkışlara tanık olacağız diyorum, başka bir şey demiyorum.

ARINÇ’IN 2. TESTİNDE TESPİT EDİLMİŞ

ARTIK siyasetçileri haber almak için değil, sağlık durumlarını öğrenmek için arıyoruz. Eski Meclis Başkanı Bülent Arınç ile eşi Münevver Hanım’ın COVID-19 testleri de pozitif çıktı. Bülent Bey birkaç gündür vücudunda bir kırgınlık ve halsizlik hissediyormuş. İlk yaptırdığı test negatif çıkınca, yakın zamanda yaptırdığı zatürre aşısının yan etkileri diye düşünülmüş. Ancak ağrılar artmaya başlayınca yeniden test yaptırmışlar, bu kez pozitif çıkmış. Evlerinde ilaç tedavisi uygulanacak. Arınç, sosyal medyadan verdiği mesajda “Dua ve iyi dileklere ihtiyacımız var” dedi. Dualarımıza onlarla birlikte. İnşallah kısa sürede sağlıklarına kavuşurlar.

MUHİTTİN BÖCEK BUNU DA ATLATACAK

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ise hastalığı ağır geçiriyor. Gürkan Hacır’ın da uyardığı gibi spekülasyonlara değer vermeyin. Muhittin Böcek bunu da atlatacak. Testi pozitif çıkınca aramış, “Aman moralinizi bozmayın. Vücut direnciniz kırılmasın. Yemenize içmenize önem verin. İnşallah atlatacaksınız” demiştim. Daha fazla yormamak için konuşmayı uzatmamıştım. Ama çok tatlı bir dili olduğu için bir süre sohbet ettik. “Ben biraz fazla doz almışım” demişti. Nereden kaptığını bilmiyordu ama halkla temasları sırasında virüsü aldığını düşünüyordu. “Dualarımız seninle başkanım, inşallah atlatacaksın” demiştim. O da dua istemişti. Çok büyük güçlüklerin üstesinden gelmeyi başaran Muhittin Böcek bunu da atlatacak. Dualarımızla onunla ve dua bekleyen hastalarımızla.

DEAŞ EMİRİ KİMLERE EYLEM PLANLAMIŞ?

DEAŞ’ın sözde Türkiye emiri Mahmut Özden’in yakalanarak tutuklanması üzerine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yla konuşmuştum. DEAŞ’ın Ayasofya’ya yönelik eylem yapmayı planladığının tespit edildiğini açıklamıştı. Soylu, DEAŞ emirinden ele geçirilen dijital verilerde örgütün bazı siyasilere ve devlet adamlarına yönelik eylem yapmayı planladığını söylemişti. Gazetecilik, fikri takip mesleği. Zaman zaman kaynaklarıma ulaşıp DEAŞ soruşturmasıyla ilgili bilgi almaya çalışıyorum. Çok ketum bir soruşturma yürütüyorlar. Dijital verilerden elde edilen bilgiler ışığında yeni operasyonlar yapılıyor. DEAŞ’ın sözde Türkiye emirinin Suriye’deki merkezle yaptığı yazışmalar burada büyük önem arz ediyor.

Dijital verilerin incelenmesinde, DEAŞ’ın sözde Türkiye emiri Mahmut Özden’in bir süredir DEAŞ yönetimine, “Ses getirecek eylem yapalım” diye önerilerde bulunduğu tespit edildi. İçişleri Bakanı Soylu, örgütün bazı siyasileri ve devlet adamlarını Suriye’ye kaçırmayı planladığının tespit edildiğini açıklamıştı. Siyasilerin kim olduğu bilgisini edinemedim. Ancak DEAŞ’ın sözde Türkiye emiri Mahmut Özden’in, İstanbul’da savcı ve hâkimlere yönelik eylem yapılmasını önerdiği belirlendi. Ancak herhangi bir isim zikretmediği tespit edildi. DEAŞ merkezinin ise nasıl yanıt verdiği bilinmiyor.