CiddiGazete- Fenerbahçe- Konyaspor ve Beşiktaş- Antalyaspor karşılaşmalarında tribünlerden "hükümet istifa" sloganı atılmasına Devlet Bahçeli ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tepki göstermişti.

Bahçeli, istifa sloganlarını "sorumsuzluk ve şuursuzluk" olarak değerlendirerek, "Bütün kulüp başkanlarının müsabakaların ya seyircisiz ya da gerekli tedbirlerin alınarak oynanması hususunda acil ve gerekli adımları atmaları kaçınılmaz görevleridir" açıklamasında bulunurken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da taraftarlara meydan okuyarak, "Deprem meselesine gömüldüğümüzü zannedenler, güvenlik meselesinde kalkanlarımızı kaldırmayacağımızı zannetmesinler. Mesaimizi bölmek isterlerse rahat böleriz. Hodri meydan" diyerek tepki göstermişti.

İYİ PARTİ'DEN AÇIKLAMA

İyi Parti Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanlığı da konuyla ilgili yazılı bir açıklama yaparak, tribünlere yönelik ağır eleştirilerde bulunan Bahçeli ve Soylu'ya cevap verdi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

- Geçtiğimiz hafta sonu Fenerbahçe- Konyaspor ve Beşiktaş- Antalyaspor müsabakalarında taraftarların göstermiş oldukları tepki; demokrasilerin temel taşı olan ifade özgürlüğünün en saf halidir. Demokratik toplumlarda bireyler, kendi düşüncelerini bireysel veya toplu şekilde açıklamakta serbest olup bu hak ayrıca Anayasamızın 26. maddesinde düzenlenmiş ve koruma altına alınmıştır.

"TARAFTARLARIMIZIN YANINDAYIZ"

- Türkiye'nin asırlık çınarları Fenerbahçe ve Beşiktaş kulüpleri özelinde başlatılan ve anlaşıldığı kadarıyla daha da yaygınlaştırılıp toplumun geneline yayılmaya çalışılacağı düşünülen korku ve baskı iklimini İYİ Parti olarak reddediyoruz. Demokratik protesto haklarını kullanan taraftarlarımızın yanında durduğumuzu bu vesileyle ilan ediyoruz.

"HÜKÜMET TARAFTARIN SESİNİ KISMAK İSTİYOR"

- Hükümet, deprem öncesinde başlayıp sonrasında da devam eden başarısız süreç yönetiminden ders almamış olacak ki, bu sefer tribünlerde yeni fay hatları oluşturup toplumun meşru eleştiri hakkını engellemek, taraftarın sesini kısmak istemektedir.

- Spor hukuku açısından da tüm taraftarların bilmesi gerekir ki, seyircisiz oynama cezası ancak müsabakanın seyrine engel olacak nitelikte saha olayları ile ırkçılık ve etnik köken ayrımcılığı barındıran tezahürat hallerinde, ilgili federasyonlar tarafından işletilecek disiplin süreçleri neticesinde verilebilmektedir. Hukuk dışı talep ve isteklerin bu çerçevede değerlendirildiğinde herhangi bir karşılığı yoktur.

"BU CAMİALARA PARMAK SALLARKEN İYİ DÜŞÜNÜN"

- Milletimizin feraseti devlet ile hükümet arasındaki ayrımı bilecek ve ona göre tavır alacak seviyededir. Asırlık çınarlarımız Kurtuluş Savaşımızdan bu yana her dönem devletinin yanında yer almış, milletiyle birlikte saf tutmuştur. Beşiktaş'ın Çanakkale Savaşı'nda ilk futbol takımından verdiği 8 şehit, Fenerbahçe'nin Fikirtepe Bataryasında ve Bor Ovasında verdiği şehitlerin aziz hatıraları göz önünde bulundurulduğunda, bu camialara parmak sallarken çok daha iyi düşünülmesi gerektiği ortadadır.

"MAÇLARIN SEYİRCİSİZ OYNANMASINI TALEP ETMEK BİR AKIL TUTULMASIDIR"

- Maçların seyircisiz oynanmasını talep etmek bir akıl tutulmasıdır. Nasıl ki seçimler seçmensiz olmazsa, tribünler de taraftarsız olmaz. Eleştiri ve protesto bir haktır. Siyaset, toplumdan korkarak ve topluma rağmen değil toplumu dinleyerek ve onlarla birlikte yapılır. İnsanların gösteri ve yürüyüş hakkını kısıtlamak, Twitter'a erişim engeli getirmek veya statlara seyirci almamak ancak istibdat anlayışının eseridir.

"KİMSE KULÜPLERİMİZE BEDEL ÖDETMEYE KALKMASIN, ALTINDA KALIRLAR"

- Kimse asırlık çınarlarımız olan göz bebeğimiz kulüplerimize bedel ödetmeye kalkmasın, altında kalırlar. Bir kez daha önemle tekrar ediyoruz ki, müsabakaların seyircisiz oynanması mümkün değildir. Hatırlatmak gerekir ki, 3 Temmuz sürecinde de FETÖ'cü yargıçlar, emniyet mensupları ve dönemin hükümet yetkilileri spor kulüplerini hedef alarak kitleleri baskılamaya çalışılmışlar ve fakat hezimeti yaşamışlardır.

"HÜKÜMETE TAVSİYEMİZ MİLLETİMİZİN YARALARINI SARMASIDIR"

- Hükümete tavsiyemiz mesailerini asıl odaklanmaları gereken ve bir türlü layıkıyla yerine getiremedikleri ödevlerinden ayırmadan milletin yaralarını sarmalarıdır. Beşiktaş ve Fenerbahçe taraftarlarının, Kızılay gibi bir kurumu deprem sonrası çadır ve yemek "satan" bir şirket haline dönüştürenlerden alacak aklı olmadığı gibi bunlardan gelecek tepkiden de endişesi yoktur. Zira, Türk milletinin doğruyu dile getirirken korkusu yoktur.

"SOYLU ALENEN SUÇ İŞLİYOR"

- Bu çerçevede vurgulamak istediğimiz bir diğer konu da İçişleri Bakanı Sn. Süleyman Soylu'nun yaptığı açıklamayla vatandaşlarımızı alenen tehdit etmesi ve Türk Ceza Kanunu'na göre açıkça suç işlemesidir.

"YAŞASIN HÜRRİYET, KAHROLSUN İSTİBDAT!"

- Sn. Soylu'ya hatırlatmak isteriz ki, kendisinin görevi Türkiye Cumhuriyeti'nin İçişleri Bakanı olarak milletimizi korkutmak değil, deprem öncesinde yerine getirmeyi beceremediği, milletinizin canını ve malını koruma görevini hiç olmazsa şimdi layıkıyla yerine getirmesidir. Tribünler milletin gür sesidir, haksızlığa gelmez. Çocuklar hep gülsün diye çabalayan kulüplerimizi selamlıyoruz. Yaşasın Hürriyet, Kahrolsun İstibdat!