AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Kahramanmaraş'ta "Şehit Abdullah Tayyip Olçok Anadolu İmam Hatip Lisesi" ve 80 kişilik öğrenci yurdunun açılışında yaptığı konuşmada "Biz bin yıldır bu topraklardayız. Biz bin yıldır bu topraklardaki bütün kahramanları ismimiz gibi ezbere biliriz. Biz bu topraklarda bütün hainleri de ismimiz gibi ezbere biliriz. Unuttuğumuzu kimse sanmasın. Biz bin yıldır bu topraklarda olup biten her şeyi hatırladığımız için bugün millet olarak ayaktayız." dedi.

Elbette bağımsız yaşamak isteyen bir millet kahramanlarını yüceltmeli, hainleri cezalandırmalıdır.

Bin yılın yanında, 15 Temmuz'un kahramanları ve hainlerini de ezbere bilmek gereklidir.

Tıpkı terörle mücadele kahramanlarını ve onları Ergenekon, Balyoz ve Casusluk gibi uydurma suçlamalarla Silivri'ye dolduran hainleri unutmamak gerektiği gibi.

Tıpkı İstiklal Savaşı kahramanları ve hainlerini ezbere bilmek gerektiği gibi!

Yeni nesillerin kahramanları ve hainleri ezbere bildiğini söyleyemeyiz. Bilseydi, Türkiye krizden krize beşik gibi sallanan bir ülke olur muydu?

Tam tersine bugünlerde İstiklâl Savaşı söz konusu olduğunda kahramanları hain, hainleri kahraman gösteren hatta ihaneti yüzünden İstiklâl Mahkemeleri'nde cezalandırılanların adını şuraya buraya vererek yaşatmaya çalışanlar var!

Bu topraklarda millet olarak ayakta kalmak, kahramanları ve hainleri bilmeye bağlıysa ki öyledir; hainleri kahraman, kahramanları hain göstererek ayakta kalınır mı?

Bu vesileyle kahramanlar ve hainler konusunda herkesi düşünmeye ve toparlanmaya davet ediyorum.

Fırat'ın doğusunda güvenli bölge!

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD'de yaptığı konuşmada "İnşallah önümüzdeki dönemde Fırat'ın doğusunu da kapsayacak şekilde, Suriye'nin içindeki güvenli bölgeleri artırmaya devam edeceğiz." dedi.

Erdoğan, Rus basınına yaptığı açıklamada da "Türkiye'nin PKK, PYD ve DSG gibi terör örgütleriyle verdiği mücadeleye Rusya'nın da destek vermesini umuyoruz." dedi.

ABD söz konusu bölgede kurduğu 75 bin kişilik PKK ordusuna silâh göndermeye devam ediyor. Yine bu bölgede hava üsleri kurdu. Kimileri bu ordunun İran'ı sıkıştırmak için kurulduğunu söylüyor. Oysa Irak'ın kuzeyi ile Suriye'nin kuzeyini birleştirdiklerinde de asıl kuşatılan ülke Türkiye oluyor. Zira Irak-İran sınırı kuzeyde dağlıktır ve doğal bir sınır oluşturuyor. Türkiye-Suriye sınırı ise düzdür ve duvar çekilmesine rağmen güvenli değildir. Bir okurumuzun hatırlattığı gibi bu bölgeden mayınların temizlenmesinin sebebi şimdi daha iyi anlaşılıyor!

PYD'nin Amerikan desteğinde hâkimiyet kurduğu Suriye'nin kuzeyinde Arap nüfus ağırlıklıdır. Birkaç ilçe merkezinde çoğunluk olmak, Suriye'nin yüzde 30'unu işgal gerekçesi olabilir mi? 

ABD'nin de bölgede yeterli kuvveti yoktur ama bayrağı ve teröristlere eğitim veren askerleri vardır. PYD ise köy baskınlarında sivilleri öldürerek yerli nüfusu buradan kaçırmaya devam ediyor. Arap aşiretlerinden ses çıkmıyor, çünkü onlar da arkalarında bir devlet gücü olmadan ABD'nin desteklediği bir terör örgütü ile baş edemez.

Türkiye, Fırat'ın doğusunda nasıl güvenli bölge oluşturacaktır? Erdoğan son olarak 12 Ağustos'ta "Ya ben senin stratejik ortağın olarak, seninle Afganistan'da beraberim, Somali'de beraber olduk, Bosna'da beraber olduk ve şu anda Kabil'de havalimanını biz koruyoruz. Böyle stratejik bir ortağını terör örgütlerini sahiplenerek bir kenara nasıl koyarsın?" demişti ama ABD umursamadı bile. Şimdi Rusya, "Asıl tehdit Fırat'ın doğusunda" diyor ama ABD ile karşı karşıya gelmemeye de özen gösteriyor. Defalarca belirttiğimiz gibi Suriye'yi paylaşmış da olabilirler!