Yaşam boyunca insanlığın evrimini tamamlayacağı duyguları vardır...

Devinim halinde olan insanların karşısına çıkan olaylar, düşünceler, duygular duyumlar...

Evrenin fiziksel ve biyolojik doğumundan tarihsel geçmişine dayanan var oluşundan bu yana felsefe eylemleri başlamış insan kendini aramıştır. Evrenin sırları ve bütünsel denklemi kozmolojik ve felsefi açıdan ilişkilendirilmiş paradigmalar doğmuştur.

İnsan sorgulayan arayan düşünen bir varlık. Dönemsel olarak yenilenmiş, oluşturulan paradigmalar hükmünü kaybetmiş ve yenilerini pompalamıştır.

Felsefenin bilgelik gücünü edebiyatın estetik gücü ile kavuşturmuş çeşitli sanat dalları oluşmuştur. Şiirden tiyatroya resimden fotoğrafçılığa müzikten sinemaya yansıyan edebiyat düşünme biçimimizin hisleriyle oynar. Dünyaya bakış açımıza yön verir.

Edebiyat sorgulayıcı muhalif yanı ile hızlı bir şekilde tepki verme yoludur.

Edebiyat sosyolojik diyalog ve hayal gücü ile yaratmak istenilen dünya düzeninin anahtarıdır.

Sanat özgürlüğü sever. Empatiyi geliştirerek insancıl olmamızı sağlar. Anlayışımızı derinleştirerek dünyayı, insanı, tabiatı tanıtır. "Ben"lik duygusundan "biz"lik duygusuna sahip olmamızı ve yetkinliğimizi arttırır.

Tabiatın yansıması olan insanı yağmur yüklü buluta benzetirim. Yağmur özgürce yağar vakti gelince. Yağmur ihtiyaçtır tabiata. Tabiatın içinde var olanlara. İnsanın da yağmuru düşüncelerinin kağıda akmasıdır. Toplum bilincini besler ve akılları özgürleştirir.

Edebiyat bazen başkaldırma meydan okumadır. Otoritelere sert duruştur. Bazen acımasızca eleştiridir. Soğuk tokatlar atar bazen. Sıcak dokunuşlarla gönül almayı da ihmal etmez.Bazen aşkını itiraf etmenin yoludur...

Edebiyat efsanedir, masaldır, hikayedir, şiirdir, cehalete açılan savaştır, barıştır, siyasi ve diplomasi yaklaşımdır. Hayal gücünün hakikate aktarımı insan nüvesidir...

Edebiyat birilerinin tekelinde değildir. Sınırsız olmalıdır. Kalem müdahaleden hoşlanmaz.

"İnsan topluluklarının gelişmesi her şeyden önce dil ve edebiyatlarının ilerlemesine bağlıdır" der Namık Kemal. Gelişen ve uygarlaşan toplumda suç oranı düşer. Sosyolojik ve siyasal açıdan istikrarı sağlar.

Ve...

Edebiyatçılar! Naif insanlardır. Duygularını en uç noktada duyumsarlar. Objektif düşünürler, marjinal yaşarlar, entelektüel bakarlar...

Umuyorum ki coğrafyamızda ve dünyada edebiyat hak ettiği özgürlüğe kanatlarını çırpar ve umutları getirir.

Umuyorum ki ruhlarında umut taşıyanlar özgür olur... Kelemi yüzünden kelepçenmiş eller hür kalır.Mürekkebin akması, kan akmasını önler.

Kalemin gücünden korkmak acizlik ve ahmaklıktır. Zira kalem aklın dilidir...