CiddiGazete- CHP Parti Meclisi’nin dünkü toplantısında, “Cumhurbaşkanı seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi hazırlık ve çalışmaları” konusunda, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na tam yetki verilmişti.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak bu kararı, Parti Meclisi toplantısının ardından yaptığı açıklamada şu sözlerle duyurmuştu:

“Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi deprem nedeniyle ertelenen toplantısını bugün gerçekleştirdi. Toplantıda; 6 Şubat 2023 tarihinde yaşadığımız afetle ilgili genel bir değerlendirme yapılmış, Cumhurbaşkanı seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimiyle ilgili hazırlık ve çalışmalar görüşülmüştür.

Bu çerçevede; Parti Meclisimiz, Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda, bundan sonra yürütülecek tüm süreçlerde, Parti Meclisimiz adına karar alma konusunda Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na oy birliğiyle tam yetki vermiştir. Böylece, Partimizin yetkili kurulları, 13. Cumhurbaşkanı seçimi sürecinde, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’yla birlikte olduğunu bir kere daha vurgulamıştır.”

AKŞENER'İN ELEŞTİRİLERİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi’nden aldığı tam yetkinin ardından Yetkin Report’tan Murat Yetkin’e açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu’na yöneltilen sorular ve cevapları şöyle:

Kılıçdaroğlu, Akşener’in eleştirileri sorusunu şöyle cevapladı:

“Altılı Masanın dağılacağı söylentileri asılsız, kopma ihtimali yok. Her ne kadar uyumsuz olduğumuz havası yaratılmak isteniyorsa da masa uyumlu çalışıyor. Elbette ki zaman zaman masada ya da belli alanlarda birlikte çalışan arkadaşlarımız arasında farklı görüşler dile getiriliyor. Ancak biz uygar insanlar gibi görüşüp, sorunları aşıyoruz. Adayımızı uzlaşmayla belirleyeceğimizi daha önce açıklamıştık. Altılı masanın adayı ilk turda kazanacak, ilk turda cumhurbaşkanı seçilecek, buna inanıyorum.”

'İLK TURDA SEÇİLECEK'

Kılıçdaroğlu, “ilk turda seçimden nasıl emin olduğu sorusu üzerine şunları söyledi:

“Halkın tek kişilik hükümete tepkileri daha deprem felaketinden önce birikmeye başlamıştı.

1- Demokrasi söylemi, demokrasiye duyulan ihtiyaç toplumun dokusuna çoktan sirayet etmeye başladı.

2- Ekonomideki olumsuzluklar mutfağı vurmuş vaziyette.

3- Toplumda ciddi bir gelecek endişesi baş gösterdi, özellikle gençlerde bu çok belirgin olarak ortaya çıkıyor.

4- Gelir dağılımındaki eşitsizlik uçurumu artıyor, açıkça ifade etmek gerekirse alt gelir gruplarından sınırlı sayıdaki üst gelir grubuna milyarlar akıtılıyor.

5- Dış politika itibarsız ve güvenilmez bir çizgide.

6- Yönetim yolsuzlukları önlemiyor, aksine devleti soyanlar ya da rüşvetçiler devlet katında itibar görüyor.

7- Devlet kadrolarında liyakat yok, AFAD olayında bu çok net görüldü.

8- Cumhuriyet kurumları çürütüldü; Kızılay’ın Türk Hava Kurumu’nun, üniversitelerin hali ortada.

Deprem felaketi devletin iyi yönetilmediğini bütün ayrıntılarıyla ortaya çıkardı.

Düşünsenize, yasal görevi AFAD’ı yönetmek olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu Adana’ya gönderiyor, yerine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ı getiriyor. AFAD’ın yaptıkları ortada. Doğrusu bürokrasi deprem risklerini, hatta hangi bölgede kaç şiddetinde deprem olacağı tahminlerini bile raporlayıp hükümetin önüne koymuş. Ama tek kişilik hükümet bunun gereğini yapmamış. Bunları halk görmüyor zannediyorlar, ama halk görüyor.

'İSTİKRARLI GELECEK'

“Altılı masa olarak bir ‘Ortak Mutabakat’ metni çıkardık. Türkiye’de ilk defa böyle bir ittifak kuruldu ve yönetime gelirse ne yapacağını bir manifesto şeklinde halka ilan etti. Altılı masa ne yapacağı belli olan, istikrarlı bir gelecek vadediyor. Halk bunu da görüyor.”

Kılıçdaroğlu, HDP ve Kürt seçmen sorusu üzerine şöyle konuştu:

“Altılı masanın belirleyeceği Cumhurbaşkanı adayı toplumun her kesiminden, yurdun her bölgesinden, her kimlikten, her inançtan ayırt etmeden oy isteyecektir. Bu da doğal. Türkiye’nin demokratikleşmesini isteyen herkesin de bunu göreceğine inanıyorum. 2 Mart toplantısında bütün bunları görüşme imkânımız olacak.”