CiddiGazete- Saygı Öztürk'e konuşan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, "108 gün yoğun bakımda kaldım. Ölmek üzere olduğum, bitkisel hayata girdiğim hatta öldüğüm yolunda haberler yapılmış. Ölümüm üzerine başkanlık senaryolarına ilişkin çalışmalara başlanmış. Beklenti içinde olanlar, parti büyükleriyle görüşerek adaylıklarını ve taleplerini dile getirmişler. Bazıları ise hastalığım süresince bu amaçlı ziyaretleri birden fazla kez tekrarlamışlar. Büyükşehir Meclisi'nde seçim için çalışmalarına başlamışlar. Siyaset içinde farklı partilerdeki, farklı görüşlerde olan, düne kadar hiç yan yana gelmemiş ve gelmesi mümkün görünmeyen bazı arkadaşlarımızın bu aşamada koltuk sevdası uğruna, siyasi menfaatleri uğruna yan yana gelmeleri, çıkar birlikleri yapmaları son derece manidar, bir o kadar da düşündürücü. Siyaset, meğer sen nelere kadirmişsin." dedi.

108 günün ardından hastaneden çıktıktan sonra yaşananları Böcek, şu sözlerle anlattı: "Göreve dönemeyeceğim görüşleri ağır basmaya başladığından başkanlık seçimi için kulis çalışmaları hızlanıyor, kazanma matematiklerine bağlı olarak kazanma amaçlı meclis üyesi pazarlıkları zirve yapıyor. Hayata dönmüş olmanın inanılmaz sevinciyle birlikte bu konuda duyduklarım, okuduklarım ve gördüklerimle üzüntüden kahroldum. Hayata dönmenin sevinci ile yaşanan olayların verdiği üzüntü arasında bıçak sırtı bir süreci yaşadım ve yaşamaya devam ediyorum."

"GÖREVİNE DEVAM EDECEKSİN"

Bu dönemde kendisine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun destek verdiğini söyleyen Böcek, Kılıçdaroğlu'nun, "Yakında hastaneden çıkacak, görevine devam edeceksin. Etmen de gerekiyor. Antalyalıların sana ihtiyacı var, tüm Antalya seni bekliyor. Senin yapacağın, birlikte yapacağımız daha çok şey var" sözlerinin kendisine moral verdiğini, "Bu sözler, beni inanılmaz derecede olumlu etkiledi ve iyileşme sürecimi hızlandırdı" ifadeleriyle aktardı.

Mansur Yavaş'ın bu dönemde kendisini ziyaret ettiğini kaydeden Böcek, şunları söyledi: "Mansur Yavaş başkanım sessizce hastaneye geliyor ve beni yoğun bakımda görmek istiyor. Görüşmenin mümkün olmadığı söylenince itiraz etmiyor ve şunları söylüyor: ‘En son mesajı bana atmış, en son benimle görüşmüştü. Çok aradım ama bir daha görüşemedim. Kulağına eğilin ve 'Mansur Yavaş geldi' deyin. O bunu mutlaka duyar ve cevap verir." (Sözcü)