CiddiGazete- Memur-Sen Konfederasyonu, yaklaşık 700 bin kamu işçisine yüzde 45 oranında zam yapılmasının ardından memurlara yönelik seyyanen zam çağrısında bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Beştepe’de düzenlenen 2023 yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolü imza töreninde, “Refah payı dâhil, ücretlerde yüzde 45 artış yapıyoruz. Böylece, en düşük kamu işçisi ücretini de 15 bin liraya çıkarıyoruz” açıklamasının ardından yazılı bir açıklama yayımlayan Memur-Sen Konfederasyonu, benzer ekonomik şartların kamu görevlileri için de geçerli olduğuna dikkat çekerek seyyanen zam talep etti.
'ÜCRET MAKASI AÇILDI'
Memurlar ile işçiler arasındaki ücret makasının yılbaşı itibariyle açıldığına değinilen yazılı açıklamada, kurumlarda çalışma barışının bu nedenle bozulduğuna, kamu personeli arasında memnuniyetsizlik ve güvenin sarsıldığına değinildi.
Açıklamada bozulan bu yapının telafisi açısından zaman kaybedilmeden ve Temmuz ayı beklenmeden seyyanen zam için düzenleme yapılmasının gerekliliğine işaret edilerek, “Memur-Sen olarak, çalışma barışını bozan bu ücret adaletsizliğinin bir an önce düzeltilmesini tekraren yineliyoruz. Aksi durumun telafisi güç sonuçlara neden olacağı açıktır” ifadelerine yer verildi.
MEMUR-SEN'İN AÇIKLAMASI
Memur-Sen tarafından yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“2023-2024 yıllarında kamu işçilerine uygulanacak ücret artışları Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından bugün açıklandı. Kamu İşveren Heyeti ve İşçi Sendikaları (TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ) arasında gerçekleştirilen ve uzlaşı ile sonuçlanan görüşmelerde; kamu işçileri için taban ücret 15.000 ? olmakla birlikte %45 ücret artışı kararlaştırıldı. 2023 Ocak ayından geçerli olacak ücret artışında; başta emtia-kira fiyatlarında yaşanan artışlar, %15,21'lik 4 aylık (Ocak-Nisan) enflasyon rakamları ve ekonomik dalgalanmanın dikkate alınarak belirlendiği görülmektedir.
Dünyanın tamamında yaşanan ekonomik kriz ve buna bağlı olarak gerçekleştirilen faiz artırımları ve sıkı para politikaları nedeniyle devletimiz; emeği, emekçiyi, üretimi, istihdamı ve insanı korumaya yönelik koruyucu bir kalkanı devreye almıştır. Ancak kamu görevlilerine yönelik yapılan düzenlemeler bazı meslek gruplarını öncelemiş, dolayısıyla kamu görevlileri arasındaki makasın açılmasına sebep olmuştur.
Yapılan düzenlemeler; çalışma hayatındaki barışı, kariyeri, liyakati ve eğitimi denge olarak gözetmesi durumunda çalışanlar açısından da memnuniyetle karşılanmakta, karşılaştırma, kıyaslama ve tartışmalara neden olmamaktadır. Kamu görevlilerine ilişkin ilgili Kanunlar düzenlenirken süreye ve sürece ilişkin göz önünde bulundurulmayan sonuçlar, telafisi güç mağduriyetler ortaya çıkarmaktadır.
Gücünü memurlardan alan, toplu sözleşmenin tarafı ve aynı zamanda yetkili bütün sendikalarıyla Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti ve Başkanı sıfatıyla kamu görevlilerinin tek ve asli temsilcisi olan Memur-Sen; her şartta ve koşulda kamu görevlilerinin mağduriyetlerini, beklentilerini, endişelerini ve kayıplarını tazmin ve tanzim etme hususunda ve talebi fiili söyleme dönüştürme noktasında önemli bir sorumluluğu üstlenmektedir.
Toplu sözleşme düzeninde ve döneminde gerekli paradigmal değişimin şart olduğunu önemle vurguluyoruz. Sendikal mücadelemizin kazanımı olan enflasyon farkının, geleceğe yönelik oluşabilecek kayıpların sigortası olduğunu belirtiyor, geçmiş kayıpların telafisi için enflasyon tazminatının tercih değil şart olduğunu her süreçte fiili ve fikri düzlemde gündeme getiriyoruz.
Gelinen bu noktada, Sayın Cumhurbaşkanımızın "Memurlarımız müsterih olsunlar. Onların hakkını teslim etmek de bizim boynumuzun borcudur." ifadesi 1 Mayıs'ta ifade ettiğimiz konunun ve sorunun görüldüğünün işaretidir.
Memurlar ile işçiler arasında makas yılbaşı itibariyle açılmış, kurumlarda çalışma barışı bozulmuş, kamu personeli arasında memnuniyetsizlik ve güven sarsılmıştır. Bozulan bu yapının telafisi açısından zaman kaybedilmeden ve Temmuz ayı beklenmeden Seyyanen Zam için gerekli düzenlemenin yapılması gerekmekte olup, mevcut durumunun sürdürülemez olduğu bilinmelidir. Memur-Sen olarak, çalışma barışını bozan bu ücret adaletsizliğinin bir an önce düzeltilmesini tekraren yineliyoruz. Aksi durumun telafisi güç sonuçlara neden olacağı açıktır.”
