CiddiGazete- İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Sinop'taki programının ardından Antalya'ya geçerek Kepez'de vatandaşlara seslendi.

"ULAN MANYAKLAR!"

Meral Akşener, İyi Parti'nin kurulduktan sonra her şeyin değiştiğini belirterek şöyle konuştu:

- Onun için İyi Parti'ye ve İyi Parti'nin genel başkanı bana olmadık hakaretlerin, iftiraların, tehditlerin yapıldığı bir 5 yıl geçirdik. Korktuk mu? Hayır. Çaldık mı? Hayır. Ne yaptık? Birleşe, birleşe kazandık. Ne yaptık? Önce 2018'de beraberce CHP ile birlikte Saadet Partisi, Demokrat Parti ile beraber önce Millet İttifakı'nı kurduk.

- Karşımızda Cumhur İttifakı vardı. Yine olmadık hakaretler, iftiralar atıldı. Ya arkadaş FETÖ'cü oldum, PKK'lı oldum. Aynı anda hem FETÖ'cü, hem ateist, bir de kafir ilan ettiler. Ben ki hacıyım, 7 yaşından beri 5 vakit namaz kılarım. Beni kafir ilan ettiler. Aynı anda FETÖ'cü, kâfir, PKK'lı...

- Ama Diyarbakır'a gittiğim zaman, Urfa'ya Van'a gittiğim zaman da faili meçhulcü ilan ettiler. Ulan manyaklar! Hem ateist, hem kafir, hem FETÖ'cü hem faili meçhulcü, hem de PKK'lı olunur mu? Siz işte kafayı böyle yediniz.

"O KATİLLERİ BULMAK BENİM BOYNUMUN BORCUDUR"

- Bebek katilinin mektubunu okuttular. Sinan Ateş'in katilini bulamayanlar, Sinan Ateş'i öldürtenin kim olduğunu bulamayanlara, o cinayeti örtenlere, bizzat ben hesap soracağım. Ben başbakan olmaya talibim ama onunla bununla abidik, kubidik işler yaparak değil, pazarlık yaparak değil, sizin helal oylarınızla birinci parti çıkacağız ve ben başbakan olacağım.

- Çok çalışacaksınız, ondan sonra da o oyları aldıktan sonra da Sinan Ateş kardeşimin kızları, Bengüsu ve Banuçiçek'in, Ayşe Ateş'in kalbini serinletmek, gözyaşlarını silmek için o katilleri bulmak benim boynumun borcudur. Yemin olsun ki nereye kaçmışlarsa oraya bulup çıkarmak benim görevim olacak.

- Bugün Sinan'ın katillerini bulmayanlar, onun üstünü örtenler ama bebek katilinin mektubunu okuttular. Diğerleri de çıkıp dedi ki, "Bu mektup dikkate alınmalıdır" Şimdi bizi çeşitli şekillerde suçluyorlar hadi oradan be! Hadi oradan be! Hepimizin yüzünü yere eğdiniz. Benim arkadaşlarım var aranızda. Yüzümüz, gözümüz yere eğilmedi mi? Ben kaldıracağım, biz kaldıracağız. Gökyüzüne bakacağız. İyi Parti kaldıracak, gökyüzüne bakacağız inşallah. Şehitlerimizin kanını yerde bırakmayacağız.

antalya a2

MANSUR YAVAŞ: DEVLETİN BEKASININ KORUNDUĞUNU HERKES GÖRDÜ

Kuzeyin incisi Sinop'tan güneyin incisi Antalya'ya geldiklerini belirterek konuşmasına başlayan Mansur Yavaş, "Belediye başkanları seçimine girdik ve Allah nasip etti sizlerin de desteğiyle 4 yıldır belediye başkanlığı yaparak biz geldiğimizde neler yapacağımızı gösterme fırsatı bulduk. Korku ve nefret siyaseti biz olmasak devletin bekası gider diyorlar. Ankara’ya ben seçilince tüm işçileri atacağımızı söylediler, PKK'lılar sayaçları okuyacaktı inanmadı Ankaralı, bu korku siyaseti bir işe yaramadı. TC tabelaları tekrar yerlerine asıldı devletin bekasının korunduğunu herkes gördü İstanbul’u iptal ettiler seçime gidildi. Baktı seçim kazanılmayacak yedek kuvvetlerini sahaya sürdüler. Yedek kuvvetleri kim? Osman Öcalan ve İmralı’dan gelen mektup… Bunu niye söylüyorum? Şimdi yine seçime giriyoruz. Yine aynı suçlamalarla baş başayız. Bekliyoruz yedek kuvvetleri...

Bu sefer kim çıkacak, mektup nereden gelecek? Kandilden gelen açıklamalara bakarsanız Altılı Masa’nın zararına gelecek her türlü açıklamayı yapıyorlar. Oysa tertemiz duygularla bir araya gelen bu insanlar demokrasiyi yerleştirmek, insanları özgürleştirmek, korku siyasetini nefret siyasetini yok edip yeniden güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönmek için çalışıyorlar. İşte bunu karalamak için bunlar Kandil’den bastırıyor. Onların Kandil’den söylediklerini iktidar Altılı Masa’nın aleyhine kullanmaya çalışıyor" diye konuştu.

Yavaş, hükümetin neden değişmesi gerektiğine de şu sözlerle dikkat çekti:

"Artık Türk milletinin boş laflara karnı tok. Herkesi terörist ilan ettiniz oy vermeyenleri terörist ilan ettiler. Başkanlık sistemini ilan eden siz değil misiniz? Yüzde 51'i kazanmak için... Oy vermiyorsan PKK'lı oluyorsun diyen siz değil misiniz? PKK'nın Türkiye'den istediklerine bakın Hizbullah'ın uzantısı Hüdapar'ın istediklerine bakın hepsi aynı. HDP ayrı seçime girmiş. Cumhurbaşkanlığı seçiminde serbest bırakın kim nereye oy verirse versin. Eskiden Doğu'da köy ağaları vardı, feodalite vardı. İstedikleri yere oy verdirirlerdi. Şimdi de bu ağalar çıktı. Ne 6'lı masanın ne Akşener'in ne de benim kandilin şartlarına eğecek boynumuz yoktur. Bir kaç örnek daha vereceğim. İkinci seçimde de biliyorsunuz Binali’yi mi seçeceksiniz Sisi’yi mi seçeceksiniz dedi ne alakası varsa... Eğer bunları seçerseniz Mekke düşer, Kudüs düşer dediler kimseyi artık bunlara inandıramıyorlar. Çünkü Binali seçilmedi ama Sisi ile tokalaşmasını bildiniz. Bu hükümetin acil değişmesini gerektiren sebeplerden biri şu; ekonomi çok kötü, yönetilemiyor. Liyakat yok. Kızılay'ın yaptıklarını gördünüz başkanı görevden istifa ettirmek yerine biz de kendisine çok kızdık diyor. Sayın cumhurbaşkanı ekonomi kötü diyenlere öyle bir şey yok her şey gayet iyi dedi. Çünkü artık Cumhurbaşkanına doğru dürüst bilgi vermiyorlar. Depremde yoksunuz diyorlar. Kahramanmaraş’a gittiği zaman orada ABB çadırlarını söküyorlar. Cumhurbaşkanı görmesin diye ama güneş balçıkla sıvanmaz büyükşehirlerin pandemide yaptıkları ortada..."

"MİTİNGLERE ZORLA GÖTÜRMÜYORUZ"

Mansur Yavaş, Ankara'da hayata geçirdiği destekleri ve projeleri de şu sözlerle anlattı:

"Söylenen kötü şeylerden biri de onlar gelince işten atılırsınız. Şu anda resmen herkesi böyle korkutuyorlar. Kimse işten atılmadı herkes alnının terini alıyor. Mitinglere zorla götürmüyoruz. Kardeş gibi ailece eski yeni demeden hep birlikte çalışıyor ve Ankara’ya hizmet ediyoruz. Yardımları kesecek dediler şimdi aynısını Aile Bakanlığının yardımları keseceğini söylüyorlar. Ankara'da biz teslim aldığımız 158 bin aileye destek olmuştuk. Arkasından pandemi ve kötü ekonomiden 200 binleri buldu. Eskiden koli paket veriliyordu. Bu insanlık dışı uygulamayı kaldırdık. Paket vermek yerine başkent kart verdik oraya para yatırıyoruz. Eskiden bir tek tüccardan alınırdı bu insanlar şimdi Ankara'nın her yerinde harcıyorlar. 5 bin tane bakkal ve esnaf da kazanıyor. Aileler çoluğunun çocuğunun gerçek ihtiyacını alıyor. Şimdi doğalgaz geldi ya Karadeniz'den. Diyorlar ki doğalgazı neredeyse bedavaya vereceğiz. Veremediler ben geçen yıl 3 ay müddetle doğal gaz verdim sosyal yardım alan ailelere. Ankara halkını ve çocukları üşütmedim. Yardımları kesecektik ya şu anda 200 bin aileye çocukları iyi eğitim alsın öğrenme güçlüğü çekmesin diye her ay birer kilo er parası veriyorum ve başka hiç bir yere harcamayıp evlerine et alıyorlar. Çocuklar okusun eğitimden mahrum kalmasın diye 60 bin öğrenci şu anda Ankara’da okuldan evine bedava geliyor servis ücretlerini ödüyoruz. 15 bin ailenin çocuğunun da kantin ücretlerini ödüyorum. Kırtasiye desteği verdik, bayram harçlığı da yatırdık."

Geçen sene üniversite öğrencilerinin yaşadığı yurt sorununa da değinen Yavaş, "Geçen yıl öğrencilere yurt bulamadılar. ABB olarak Ankara'ya Türkiye’nin neresinden gelirse gelsin üniversite öğrencilerinin hepsini sahiplendik. Yurtları açtık, otelleri açtık hepsini misafir ettik ve bir yıl kaybetmemelerini sağladık. Demek ki belediye değişirse çok şey değişiyormuş. Peki, neden değişmesini istemediler? Parsel parsel satıyorlardı. Ankara halkının 16 milyar lirasını götürüp dinozor parkına yatırıyorlardı istediklerine imar rantı veriyorlardı. Ankara’ya giriş çıkışta kapılar ve ne işe yarıyorsa 350 milyon lira bugünün parasıyla vatandaşın parasını har vurup harman savuruyorlardı" dedi.

"MİLLET İTTİFAKI BELEDİYELERİ OLARAK SİZDEN GELEN PARANIN BİR KURUŞUNU İSRAF ETMEDEN HARCAMAYA ÇALIŞIYORUZ"

Hiçbir kuruşu boşa harcamadan vatandaşa hizmet ettiklerinin altını çizen Yavaş, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

"İşte bizler Millet İttifakı belediyeleri olarak sizden gelen paranın bir kuruşunu israf etmeden yerli yerine harcamaya çalışıyoruz. Kimin ne ihtiyacı var oradayız. Bizim çılgın projemiz yok. Vatandaşın parasını boşa harcamak istemiyoruz. En büyük projemiz Ankara halkını zengin etmek demiştik. Ankara'daki 35 bin çiftçiye verdiğimiz tohum, sıvı gübre ve mazot parası gibi destekler ulaştırdık. 35 bin çiftçinin cebine 4.5 milyar lira para girdi işte belediyecilik budur. Cumhurbaşkanı diyor ki sizler kendi belediyelerinize neden güneş enerjisi vermediniz? Belediyelerimizin birçoğu buna başladı. Antalya’da Muhittin başkanımız yıllardır burada istedikten sonra yapılmayacak hiçbir şey yoktur. Sayın Soylu dedi ki biz gidersek bir hafta bile ekonomiyi idare edemezler. Biz bu sözleri çok duyduk. Ankara Büyükşehir’i yönetirken de seçilmeden önce nasıl yönetecek gibi lafları çok duyduk. İlk ay 50 milyon lira açıkla başlar dediler. Geçmişe yönelik şimdi de hükümetin durumu aynı geçmişe yönelik 5 milyar liralık faiz borçlarını ödedik. Çevre bakanlığından alacağımız var bir türlü tahsil edemiyoruz. Metro Yapılmış bizden önce parası kesiliyor Dört yılda eski sözleşmeye göre 70 milyon TL kesilmesi gerekirken Şu ana kadar kesilen para 1 milyar 700 milyon TL buna rağmen Ankara’da her şeye yetişiyoruz. Alt yapıları yapıyoruz, hizmet ediyoruz. Hükümet de değişirse kırsal kalkınma da sosyal yardımlar da, istihdam alanında da çok daha güzel şeyler olacak. Sizler 25 yıl sonra bize bunu ispat etme yetkisi verdiniz ispat ettik. Şimdi de 14 Mayıs’ta 13. cumhurbaşkanı olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nu seçmek suretiyle Ve altılı masayı iktidara getirmek suretiyle inşallah onlara da nelerin daha güzel yapılabileceğini ispat etme hakkını vermenizi diliyorum. Baharlı güzel günlerde buluşmak üzere..."

"ANKARA'DAN ABİM GELMİŞ"

"Ankara'dan abim gelmiş" diyerek açıklamalarına başlayan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek d "Yine bu meydan da tam 4 yıl önce miting yapmıştık önce bizi seçenlere sonra da bize destek olan olmayan herkesin emrinde olduk. Çalmadan çaldırmadan bugünlere geldik. İnşallah 14 Mayıs'ta hep birlikte Türkiye'mizde yepyeni güzel günler göreceğiz" dedi.